Ferit benim sevgilim! Hahh Ferit benim sevgilim! Kulağa ne hoş geliyor değil mi? Dünyanın en güzel şarkısının nağmeleri gibi. İçimden şuan taş devri çizgi filmindeki Fred Çakmaktaş gibi ''yabayabaduuuu'' diye çığlıklar atmak geliyor. Ama taş devrinde değil bilgi çağında olduğumuzun ayırdına vardığımda böyle birşey yapmadım tabiki .. Yine de çağa ayak uydurup ''üçyüz beşyüz cukka cukka'' diye dans etsem kimse bana bir şey demez sanırım.
Benim aklımdan o an yaşadığım mutlulukla yapabileceğim saçmalıkların listesi geçerken Ferit hala yüzüme sırıtarak bakıyordu. Sevgilim olması hiç bir şeyi değiştirmedi. Hala bu sırıtmayı itici buluyorum.
Yüzüme dik dik bakmasından aslında benden bir cevap beklediğini anlamıştım.
''Buna sen tek başına mı karar veriyorsun'' diye sordum en gıcık ifademle..
''Hayır az önce seni öptüğüm de tokadı basmadığın için beraber karar vermiş olduk'' dedi. Ovv sanırım bu adam benden daha gıcık. Hatta sanmıyorum ,resmen öyle!
''Peki öyle olsun. Ama bu olaylar fazla hızlı gelişmedi mi sence de ?''
''Yapma Alya, aramızda kuvvetli bir çekim olduğunu inkar edemezsin ''
''Eğer birbirimizi çekiyorsak bu zıt kutuplar olduğumuzu gösterir ki bu da benim endişelenmeme neden oluyor''
''Sebep?''
''Ya beni üzersen Ferit?''
''Öyle bir şey yapmam''
''Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?''
''Çünkü seni seviyorum ve seni üzmek isteyeceğim en son şey'' tebessümüm yüzümde yayıldı.
''Söz mü Ferit''
''Söz! Hemde tüm kalbimle'' başımı göğsüne yasladım ve anın tadını çıkarmaya karar verdim. Etikmiş değilmiş çok da umurumda değildi şuan. Tek istediğim Ferit ile hayattan tat almaktı. Onunla mutlu olmaktı . Hem söz de vermişti. Beni üzmeyecekti.
Ama zamanla hayattan alacağım çok büyük bir ders vardı ki her söz veren doğru söylüyor demek değildir. Hayat bir santraç oyunu gibi. Herkes yalancı hamlelerin , yersiz blöflerin peşinde. Hangilerinin gerçek, hangilerinin yalan ya da hangilerinin zararsız olduğunu kestiremiyorsun. Her hamleyi ustalıkla başından savmak istiyorsun ama asıl öldürücü olan bir sonraki atak olabilir. Kısaca arkanı kolla! Attığın adımı iyi bil ve her hamleye güvenme. Yoksa sen piyonu yedim diye mutlu olurken , karşında kale gibi sağlam surlarla sana ŞAH çeker bu hayat!
Karşımdaki adamında sözlerine, gülüşüne ve derin mavi gözlerine güvenmiştim evet. Ama sırf aklına koyduğunu elde etmek için her türlü blöfü yapabilen ruh hastası bir oyunbaz olduğunu o an bilmiyordum tabi. Bilemezdim ki...