61. DAKİKA

By rabelaisfitnat

101K 6.2K 3.2K

Bora gamsızdı biraz da umursamaz, Hakan ise fazlasıyla agresif "Her ne yapıyorsan her ne yapmaya çalışıyorsan... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12 Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm SSO
39. Bölüm
40. Bölüm Final

33. Bölüm

1.7K 116 56
By rabelaisfitnat

Medya: Emre Fel- Sen Aslıdan da Güzelsin

Bora verdiği sıcak nefesinin kendine dönmesiyle uyandı. Hafif geri çekilip kısık gözleriyle bakındığında yine esmerinin boynuna gömüldüğünü anlamıştı bile. Gülümseyerek biraz geri çekilip esmeri rahatsız etmeden kımıldamaya başladı. Başını eline yaslayıp dirseğini yastığa dayadı. Esmeri uyurken izlemek gibi bir huy edinmişti uzun zamandan beri. Laf aramızda kalsın ama eskiden esmeri istemiyorken bile izlerdi neden izlediğini bilemeyerek.

Elini daima çatık duran ama uyurken dünyanın en masum haline bürünen kaşlarına götürdü. Kendi boz kaşlarına nazaran esmerinki da sert yapılı ve karaydı. Çok güzeldi. Sinirli değilken yani uyuyorken! çok masum duruyordu ifadesi. Nefes alabilmek için dudaklarının yarım aralık durması bile esmerin kendine has özelliğiydi sanki. Normalde belki gıcık olacağı uyurken duydugu hırıltılı ses Borayı mutlu ediyordu. Yavaşça dudaklarına dokundu esmerin. Kendi dudağına nazaran bir nebze daha dolgundu. Çıkmış sakalları arasında kırmızı bir gül goncası gibi duruyordu. Bora düşüncelerini kendi zihin süzgecinden geçirince gülümsedi bulduğu benzetmeye, kendi kendine, zira esmerin güle benzeyen hiç bir yanı yoktu. Ama o Bora için bir gülden de güzeldi.

Aslında bora düşününce esmere hiç bir tabiri yakıştırmadığını fark etti. Esmerin gözleri en beğendiği yeriydi ama ona 'badem gözlüm' veya 'ceylan gözlüm' ifadelerini kullanmak çok yavan kalıyordu yanında. Hiç bir benzetmeye yakışmıyordu daha doğrusu hiç bir mazmun, ona yakışmıyordu çünkü esmer kendine hastı. O esmerin gözleriydi. Eğer bir tabir kullanacaksa 'Hakanımın gözleri' tabiri çok daha güzeldi. Çünkü her şey Hakanla başlayınca güzel geliyordu Boraya.

Bazen Hakandan korktuğu oluyordu. Bu korku fiziksel olarak alacağı darbe korkusu değildi elbet ama artık farkındaydı ki eski korkularının hiç birini şu an yanında uyuyorken taşımıyordu. Çünkü her tartışmada esmeri kendisine geri dönüyordu.

Bora giden birinin arkasından ne yapacağını bilemiyordu çünkü. O giden babasının peşinden yıllarca gittiğinde de geri dönüş alamamıştı. Eğer gidenin peşinden gidince gelmiyorsa yerinde oturup günlerce beklemeye razı geliyordu içi içini yese bile. Bundandı esmerin her tartışmada çekip gidişine laf edemeyişi ve sessizce bekleyişi. Eğer Esmerin peşinden giderse ya o da babası gibi dönmek istemezse.

Giden kimse umrumda değildi babasından sonra. Hangi arkadaşı hangi dostu gitmişti pek de umursamamıştı Bilal ve Rüyadan başka. Şimdi dönüp baktığında esmeri bir yere koyamadığını da fark etti. Esmer ona sadece aşkı getirmemişti ki, kalabalık olmayı getirmişti. Aile olmayı diletmişti ilk defa. Belki de sonsuza dek bir yere ait olma hissini yaşatmıştı esmer Boraya. Bu sebeple nereye koyacağını bilmiyordu. Galiba Bora bir insan nasıl sevilir onu da bilmiyordu. Insan göremediği şeyi haliyle yansıtamıyordu. Ama seviyordu. Hemde çok seviyordu. Anlatamıyordu belki gösteremiyordu ama esmerin her bir yüz hattını ezberleyecek kadar seviyordu. Esmerin ufacık bir soğukluğunda tüm dünyayı yakmak isteyecek kadar çok seviyordu.

Hakanın kımıldamasıyla yüzündeki huzurlu gülüşü daha da büyüdü Boranın. "Günaydın huysuzum" diye mırıldandı esmerine. Hakan eliyle yüzünü sıvazladı önce. Yan dönüp kumralına baktı. Gözlerinin içindeki pırıltıları görüyordu. Güzel bir gün başlayacak diye düşündü. Çünkü güne güzel başlamıştı. "Günaydın" deyip kumralın dudağının kıyısına narin bir öpücük bırakıp ayaklandı. Bugün rektörlüğe gitmesi gerekiyordu. Fatih yurttan tamamen ayrılıyordu onun yanında olmalıydı ve ev bakmaya gitmeliydiler en önemlisi. Kendi kendini her şey yolunda ilerleyecek diye telkin edip hala ayılmamış zihniyle banyoya ilerledi sarsak adımlarla.

Banyodaki işlerini halledip elindeki havluyla yüzünü kuruturken odaya adımladı. Kumralı kot pantolununu giymiş elinde düz tek renk kazağı giymeye çalışıyordu çalışma masasının hemen yanında. Kaşlarını çatıp kumralına ilerledi "nereye sabah sabah?" Masaya bakınca boranın geçen dönem notlarını gördüğünde daha ilk sorusuna cevap almadan "bu notlar ne için" diye sordu.

Bora kazağı giyerken dağılan saçını bir iki hamleyle düzeltip baktı esmerine "notlar Necatinin sevgilisi için, kalmış dersten ve.." deyip daha devam edecekken esmerin huysuz soluk vermesiyle kesti cümlesini. Ne oldu der gibi baktı esmere.

"Oğlum sana ne lan kim kalmis kalmamış. Her hıyarım var--" deyip devam edecekken sustu birden ve cümlesini daha nezaketle söylemeye çabaladı. Sabah sabah tartışmanın manası yoktu "Her salatalığım var diyene tuzla mı koşacaksın" evet kesinlikle daha normal bir cümle oldu!

Bora birden kahkaha atınca esmer onun kızmasını beklediği için kısa bir afallama yaşadı. Kaşlarını daha da çatıp ciddiye alınmamanın kızgınlığını tartışacaktı ki Bora seri bir hamleyle dudağına minik bir öpücük kondurup "senin kibarlığını yerim" deyip bebek sever gibi burnunu burnuna sürtüp çekildi. "Bi de ciddiye almıyor!" Diye homurdandı esmer.

Bora neşeli ifadesini bozmadan "cıks bugün sinirlenmeyeceğim" deyip sandalyeye oturdu. Esmeri hala ona bakarken devam etti "plan yaptım sen uyurken"

"Ne planı "

"Bizim için, oturaklı bir hayatımız olsun diye" açıkladı kumral.

"Bizim için olan planı sen, ben uyurken yapıyorsun!" Diye huysuzlandı. "Kesin götüm gibidir" dedi. Biliyordu ki Bora ona danışmadan plan yapıyorsa içinde hoşuna gitmeyecek noktalar vardır. Elindeki havluyu dolabına bırakmak için dönmüştü ki Boranın ani bir çekişiyle kucağına oturdu. Esmer neye uğradığını şaşırmış şekilde kumrala bakarken Boranın çapkın ifadesiyle duraksadı. "Yok o kadar güzel bir şey bulamam. Yanından bile gecemez" gülümsemeyi de ihmal etmiyordu Bora konuşurken.

Hakan utanmak ve çarpan kalbinin heyecanını bastırmak için kalkmak istese de Bora izin vermeyince pembeye dönen kulakları kırmızıya çalıyordu artık.

Esmerin utandığını anlayınca elini kırmızıya dönen kulaklarına götürüp minik minik okşadı ardından saçlarına geçti. "Dört beş ay sonra mezun olacaksın" diye sakin bir tonda konuşmaya başladı Bora. "benden önce mezun olacağın için benden önce atanman lazım, ki seneye bende yanına geleyim" diye çocukla konuşur gibi konuşmaya devam etti "bir ev bulacağız ve sen ders Çalışacaksın. Bende bir iş bulup.." dedi an esmer, Boranın ağzını iki parmağıyla kapadı. "Hayır!"

Bora, dudağındaki elleri avcuna alıp indirdi. "Evet Hakanım, bu yıl ben bizim için çalışacağım seneye atanınca sen bizim için çalışacaksın. Bir yuvamız olsun istiyorum." Diye sakin ve istekle konuşmaya devam etti. "Kötü bir iş değil normal bir yerde arayıp bulurum. Ev kirası, faturalar, mutfak bunların hepsi sadece burslarımızla hallolmaz gülüm" deyip elini esmerin yanağına götürdü Biliyordu ki esmere dokununca daha bir dikkatle dinliyordu kendisini. "Senin bu yıl atanman lazım, çünkü seneye ben sınava girersem bi aksilik çıkmadıkça yüksek alır senin yanını yazarım" esmerin düşen ifadesini görünce "en azından deneyelim olmadıysa yapamadıysan seneye benim atandığım yerden hazırlanırsın, istemezsen hazırlamazsın bile, ben atandıktan sonra önemli değil. Seni zorladığımı düşünme sadece okuyorsak bu mesleği yapmak istediğini düşündüm. Istemiyorsan, başka bir şey istiyorsan onun için çabalayalım. Hm?"

"Bilmiyorum" diye mırıldandı esmer. Kumralın tüm yükü sırtlanmasından hoşlanmamıştı. Atanmak istiyordu ama Boraya yük olarak değil. Ikisi birlikte çalışıp birlikte geçinebilirlerdi. "Ikimiz çalışalım başka türlüsü olmaz" deyip kumralın gözlerine baktı.

"Olur gülüm, neden olmasın sende çalışacaksın zaten. Bizim için. Ben çalışırken fiziksel olarak yorulacağım belki, o da gece seninle uyurken geçecek. Sen bizim için zihnini yoracaksın zor bir sınava gireceksin. Yarın daha rahat ve mutlu yaşamak istiyorsak bugün fedakarlık yapmalıyız di'mi" deyip gülümsedi.

"Benim bu dönem tüm dersleri vereceğimi düşünüyor musun? Kredim yetmezse ders alamayabilirim bile" üzgündü Hakan. Okulu dondurdugu için belki ilk defa bu kadar üzgündü. Çünkü Boranın gelecekle ilgili düşüncelerini kendi eliyle bozmuş gibi hissediyordu.

"Yaz okulu var gülüm. Burada yoksa bile hangi okulda varsa yazın oraya gideriz. En fazla bir ders kalır yaz okuluna tahminlerime göre." Deyip göz kırpınca esmeri stresle nefeslendi "yaz okulları da parayla ve benim bu dönem sonu bursum kesilecek!"

Bora yalancı bir öfkeyle kaşlarını çattı. "Senin paran benim param mı var! Parayı dert etme çalışacağım bizim için" deyip dudağına uzanacağı esnada belli belirsiz kapı tıklanması ve kolun inmesi bir oldu.

"Gelme!" Diye yükselen iki sesle kapının ardında duran fatih elini koldan çekip sanki bir şey görmüş gibi gözünü kapadı, hala koridordayken ve kapı açık bile değilken. Yaptığı saçmalığı fark edince elini nereye koyacağını bilemeyip koridordan içeriye bağırdı "bir süre sizi görmim başkan" deyip zihninde istemsizce oluşan saçma sapan görüntülere yüzünü buruştura buruştura odasına gitti. Ulan zaten son günüydü bugün rahat dursaydılar da Fatihle kahvaltıya inseydiler yav! Midesi bulanınca kahvaltıyı da unutup odasına döndü gerisin geri. Saçmaydı belki ama nerede cilveleşen öpüşüp koklaşan bir çift görse içi kalkardı. Kimseye söylemese de bugüne kadar hiç malûm konulu filmler dahi izlememişti. Garip bir buydu ama bu da böyleydi, ne yapsındı. Her erkeğin olmazsa olmaz aktivitesi olan hoşlandığı kızı rüyalarına davet etme aktivitesini bile yapmamıştı hiç Rüyayı bile. Birazcık denemiş olabilir ama gerçekten sadece birazcıktı.

Hakan hazırlanıp kahvaltı bile yapmadan okula doğru ilerledi. Bora, fatihi arayıp kahvaltıya çağırınca önce çocuk gibi yok çekse de ardından gelmiş şu an birlikte kahvaltı yapıyorlardı. Tv de eşcinsellerin yüz karası, kendini pazarlama adına tüm homoseksüel insanları zan altında bırakan bir şahıs çıkınca yan taraftan bir kaç genç, belli ki daha birinci sınıflardı, kendi aralarında bir gülüş ve yüksek sesli esprilere başladılar. Böyleleri yüzünden kimleri bazı şeyleri çok yanlış anlıyordu. Bora tv ye göz devirip tabağına baktı. Kahvaltısını bitirmiş sadece çayını yudumlarken yan taraftaki grupta yaşı henüz 18 olmuş ya da olmamış biri ima olmadan ciddi bir merakla sordu "abi bir insan niye durup dururken gey olmayı tercih eder ki?"

Bora yan tarafa dönüp soranın ciddi olup olmadığına baktı. Genç bir çocuk olduğunu görünce yüzüne alaysı bir gülüş yerleştirip cevapladı "puanı ona yetmiş çünkü"

Genç çocuk anlamak ister gibi kaşlarını çatıp boraya ciddiyetle bakınca Bora "puanı yüksek olsaydı başka bir şey tercih ederdi ama buna yetmiş anca. Mesela yüksek puanlılar Biseksüel daha yüksekler panseksuel falan tercih edip seçiyorlar anladın?" Deyip göz kırptı kahkaha atmamak için kendini zor tutup fatihe döndü. Fatih de gülmemek için tabağını hemen toparlayıp ayaklandı.

Odaya gidene kadar kahkaha atan Fatihle sarsak şekilde yürüyordu bora. Kendi odasından cüzdan ve telefonunu alıp fatihin odasına ilerleyip valizini aldı. Yurtla ilişiğini kesmişti. Bugün evine gidiyordu artık.

Fatih tüm herşeyi aldığına emin olunca çıktılar yurttan eve doğru ilerlediler. Bora, fatihi eve bırakınca kendi de iş aramak için dolandı uzunca bir süre. Vakit akşam olmak üzereyken bulduğu işin verdiği rahatlıkla ve Hakanın attığı Fatihin evine gelmesini söyleyen mesajla oraya adımladı.

Binanın önüne gelince bitişik bina da zemin katta pencere de bozuk bir el yazısıyla 'kiralik' yazısına baktı bir süre. Dudak kıvırıp binaya girdi. Zili çalınca açılmasını beklerken ayakkabısını çıkarıyordu o ara. Kapı esmeri tarafından açılınca gülümsedi. Esmerin elindeki not kağıdını görünce daha da gülümseyerek adımlayacakken Hakan bir adım dışarıya atıp "hoş buldum" diyerek ardından kapıyı kapadı.

Bora olanlara anlam vermek için ağzını açmıştı ki Hakan yaptığını anlayıp "kapı elimden kaydı." Diye çıplak ayak yere basan parmaklarını tek tek yukarı kaldırıp indiriyordu. Bora dayanamayıp kahkaha attıp "hoş geldim o zaman" deyip hala gülerken sarıldı utanan esmerine.

Bora, esmeri hala sıkı sararken zili çaldı tekrardan kısık kısık gülmeye devam ediyordu tabi. Biraz uzaklaşıp esmerin elindeki nota baktı.

Kapı açılınca ikili içeri adımladı fatihin anlam verememiş bakışları altında. Fatih tekrar mutfağa koşunca bora hakanın elindeki nota hitaben " ne yazıyor o kâğıtta." Dedi neseyle.

"Ahlaksız bir teklif yazılmış" dedi kumralının neşesine eş.

"Hmm kim yazmış?" Dedi esmerine doğru adımlayıp

"Sabahattin diye biri, tanımıyorum, Ali de olabilir" deyip elindeki notu tekrar okudu.

'Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.'

Esmeri notu tekrar tekrar okurken boranın kolları esmerin beline dolanmıştı bile. Esmeri kendine çekip sokuldu soluklanma yerine. "Benim ruhum da, dünyam da artık senin." Diye fısıldadı.

"Benim ruhum, dünyam hepsi sensin" diye fısıldadı esmer, boynundaki kumralın saçlarını minik minik okşarken. Ikisinin gözleri de huzurun verdiği dinginlikle kapalıydı. O an sadece ikisi vardı. Dünyaları sadece birbirleri olmuştu artık. Ve gerçekten ruhları artık her an birbirlerini sarıp sarmalıyorlarlardı.

*Sabahattin Ali: Kürk Mantolu Madonna. Syf:159*

Biraz geç geldiğimin farkındayım bunun için üzgünüm. Umarım unutmamışsınızdır sizde Hakanla Borayı sarıp sarmalarsınız ^^

Bir daha hiç plan yapmayacağım güya bayrama final verip çıkacaktım ama yapamadım sonra neyse seri şekilde yazar bitiririm dedim ama şimdi de elimdeki tek bölüm bu:((
Aşırı yoğunum ve bugün 19 mayıs diye birazcık boşum yeheygghh

Neyse uzatmim artık bol yorum bekler bu ciciyazar ბ.ბ

Continue Reading

You'll Also Like

555K 57K 98
[TAMAMLANDI] 🍫 Aşk, fıstıklı çukulattır. Aksini iddia eden fındıklı çukulat seviyordur. 💚Tekerlekli sandalyeye mahkum eski bir asker ve ona ilk gö...
İKİ BELA -Gay By Gri

General Fiction

4.1K 522 14
Aynı mahallede yaşamalarına rağmen birbirine sürekli laf atan, geçinemeyen iki gencin hikâyesi...
40.3K 3.8K 39
sen boyayacağım en güzel tuvalsin, ve ben sana bulanmak istiyorum
115K 5.1K 38
Eşcinsel içerik. Homofobiksen uzak dur! Kapak Tasarım; @MineLafc 💕 03.02.2020-15.04.2020 #gayaşk etiketiyle 8. sırada.