Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤
Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)
Beyniniz yanmasın diye yanınıza bir bardak soğuk su koymayı unutmayın ❤
Bir de normalde çarşamba ve pazar bölüm geliyordu ve hala o günlerde bölüm bekleyenler var ama sınır koydum. Artık sınır geçildikçe bölüm gelecek.
85 OY 110 YORUM SINIRINIZ. HAYIRLI OLSUN YAVRULAR.
İyi okumalar... <3
🌙
36. GERÇEKLERİN RULETİ
Tehlikenin çarkı durduğunda rulet başlar.
İçi dolu olan bir tabancanın içi aslında boştur, karanlık aslında aydınlıktır ve ışık belki de bir eksikliktir.
Var olanı fark etmemiz için önce olmayanı görmemiz gerek. Silahın içinin dolu olduğunu anlamamız için, boşluğun ne olduğunu öğrenmemiz gerek ve işin aslı şu ki, belki de boşluk saydığımız o şey aslında dolu hali.
Ters düz.
Hayatım son zamanlarda tam olarak bu kalıbın merkezinde durmuştu. Yalanı seçmem için doğruyu ezberlemem gerekir ama bana doğru denilen her şey yalansa, yalanlar algımda doğru olur, doğrular ise yalan.
Dengesi bozulmuş bir terazi belki de dengesine o zaman ulaşır.
Bilemem, bilemezsiniz, bilemeyiz. Çünkü her şey bir hiç ve her şey aslında hiç değil.
Rahab'ın yanından ayrıldığımda kafamın içindeki bulanıklık gözlerime kadar yansımıştı. Göğsümde patlamaya hazır bir volkan vardı, sınırdaydım.
Önümde aniden duran arabanın kapıları yukarı doğru açıldığında kendimi arabanın koltuğuna attım. Etten bir tuğla gibi oturduğum koltukta Zenbar arabanın kapılarını kapatarak bana döndü.
''Sana bir şey mi dedi?''
Kafamı olumsuz anlamda salladım. ''Kendimi,'' konuşabilecek kadar güçlü değildim. Bakışlarım Zenbar'a döndüğünde kaşları çatıldı. ''Kendimi evren gibi hissediyorum. İç içe geçmiş, soğuk, sıcak, bilinmez ve ürkütücü.''
Yaptığım benzetmeyle dudakları kıvrılırken ''İçeride ne oldu?'' dedi çenesiyle çıktığım binayı gösterip.
''Sıfır. Elimde koca bir sıfır var Zenbar. O adam kim bilmiyorum ama aynı anda bir sürü yerde ve bu IP saklama falan değil.'' Kaşlarım çatıldı. ''Bu nasıl mümkün olabilir?''
Gözlerimi yumup derin nefes verdiğinde kafasını olumsuz anlamda salladı. ''Bilmiyorum.''
Ona yandan bir bakış attım, deri koltuklara sırtımı ve kafamı yaslamış yüzüm, önümdeki arabanın arka camına bakıyordu.
''Yalan söylüyorsun,'' diye fısıldadım canım acıyormuş gibi. ''Her şeyi en iyi sen biliyorsun Zenbar. Neyini, nedenini, başlangıçtan bitişine... Harfi harfine biliyorsun.''
''Telefonunun vericilerinden belirli yerlere koyup aynı anda belirlenen mesajı o saatte sana gönderebilecek bir sistem kurmuş olabilir.''
''Ya da,'' dedim ona öfkeyle dönüp. ''Zamanda sürekli atlama yapıyor ve o konumlardan bana mesaj gönderiyor olabilir.''
''Bu mümkün değil,'' dedi. ''İnsan bedeni o kadar incelmeye bu kadar çok dayanamaz.''
Ağzımı açıp öfkeyle ona yükleneceğim esnada telefonum titredi.
İleten: Rahab.
Alıcı: Siz.
İleti: 'Vasmina, konumu seçemedim ama gönderilen cihazı seçtim.'
Tekrar bir mesaj geldi.
İleti: 'Ben anlamadım sistem hata veriyor da olabilir, tekrar baktıracağım.''
'Çünkü mesajların gönderildiği telefon senin bana verdiğin telefon çıktı'
'Yani IP'sini bulmak istediğimiz telefon, senin bana getirdiğin mesajları okuduğumuz o telefon çıktı.'
Babamın olduğunu düşündüğüm ve pişmanlık dolu mesajları okuduğum o telefon, aynı zamanda bana mesaj atan adamın elindeki telefondu.
Yani mesajları aldığım telefondan bana mesajlar geliyordu.
''Ben artık kafayı yiyorum!'' Deyip arabanın kapısının açılması için düğmeye bastığımda benim tarafımın kapısı açıldı. Elimdeki telefonu bağırarak açılan kapıdan fırlattığımda Zenbar düşme ihtimalime karşılık kolunu karnıma doladı.
''Artık dayanamıyorum!''
Boğazım yırtılırcasına bağırdım. ''Birisi benim aklımla oynuyor!''
Göğsümde yırtılırcasına var olan sancıyla nefeslerim sıklaşırken gözlerimi birbirine sıkıca bastırdım. Arka arkaya almaya çalıştığım derin nefesler genzimde yığılıp kalırken Zenbar düğmeye basarak kapımı kapattı.
Kendi rotasını takip eden arabanın otomatik şoförü olduğu için Zenbar bana doğru tamamen dönerek ellerini yüzüme bastırdı.
''Bebeğim,'' dedi yavaşça. ''Sen karşıma çıkan en zeki insanların başını çekiyorsun.''
''O zaman söyle,'' dedim. ''Norm ve babanın ne bağı var Zenbar? Norm, baban ve babam. Bağları ne?''
Kaşlarını çatarak bana baktığında ben de kinle kaşlarımı kavislendirdim. Çehremde öfkenin dokunuşu vardı.
''Biliyorum,'' dedim yavaşça. ''Babamın, Uzhan Elendes'e imzalı güvence verdiğini ve Norm'un da bunu onayladığını biliyorum çünkü babam Norm'un başındaki insanlardan birisiydi ve ve ve... Ring'teki o devasa makineyi koruyacaklarına, sır gibi saklayacaklarına dair imzalı sözleşme var.''
''Bunu nasıl öğrendin?''
İnkar etmedi ama açıklamadı da.
Çünkü biliyordu.
Belki de beni tanıyordu.
O ve babası.
Belki de hiçbir şey rastlantı değildi, belki de Uzhan Elendes'in beni gözbebeği öğrencisi yapması başarımdan değil de babamla aralarında olan bu sırdandı.
Tutunduğum her şeyin elimden alındığını hissettim. Sıfır noktasına ulaşana kadar etrafımdaki her şey yok oldu, dibe çöktüm.
Dünyayı tersine çevirene kadar da orada kalacaktım. Dünya tersine döndüğünde ise, en tepede benim adım olacaktı.
''Nasıl öğrendiğimin bir önemi var mı sahiden?'' kaşlarım öfkeyle çatıldı. ''Bunu öğrenmem bu durumdaki en önemsiz şey. Asıl önemli olan bunu benden saklaman.''
''Bak,''
Kaşlarım alayla kavislendi, yüzüm gerildi. Soğuk suyun içerisinde yüzüyormuşum gibi bir his göğsümde var olduğunda nefeslerim sıklaştı.
''Yoksa sende mi yeni öğrendin ve bana nasıl söyleyeceğini bilemedin? Zenbar, Zenbar... Beni hangi yalanınla avutacaksın bu sefer?''
''Avutmayacağım.'' Araba durdu. ''Baban Norm'du ve aynı zamanda Ring'ti. Babanın ne iş yaptığını biliyor musun?''
''Fizik Mühendisiydi lakin bundan önce Makine Mühendisliği de okumuş.''
Annemle de Makine Mühendisliği okurken tanışmışlardı.
''Baban bu piyasadaki en iyi mühendisti. Mühendislerdendi demiyorum, tekti. Çünkü fiziği o kadar iyi biliyordu ki yasaların nasıl aşılacağını biliyordu.''
''Bana laf kalabalığı yapma.''
''Baban, zaman makinesini güvence altına alan adam olmanın dışında o makineyi yapabilecek tek adamdı Vasmina ki yaptı da.'' Hızla duıdaklarını yaladığında eliyle önünde durduğumuz Ring'i gösterdi. ''Burası babanın eseri, babam sadece yasaları yazdı. Kanıtladı ve nasıl mümkün olacağını anlattı. Artun Hanse ise gerçek yaptı.''
Çizimler, formüller, imza, sözleşme... İn'deki evde bulduğum o kağıtlar...
''Baban zaman makinesini icat eden ilk ve tek adam Vasmina.''
🌙
Eee?
Elendes erkekleri Vasmina'nın babasını tanıyormuş, peki ölümünün arkasındaki sırrı biliyorlar mı?
Ölümünde parmakları veya bağları var mı?
Mesajı kim gönderiyor sizce?
Eğer mesaj gerçekten bu telefondan geliyorsa, bu nasıl mümkün olabilir?
Vasmina'nın annesinin makine müh. Olduğunu öğrendik, sizce ölmesinin sebebi ne?
85 OY 110 YORUM SONRASINDA YENI BÖLÜM GELECEKTIRRRRR. ❤❤❤ SINIR GETİRMEYİ BEN DEĞIL SIZ ISTEDINIZ, UNUTMAYIN LÜTFEN...
Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük
MERHABA CÜRETKAR'IMIZ İÇİN BIR SPOTIFY DINLEME LISTESI HAZIRLIYORUM, BU BANA CÜRETKAR VIBE VERIYOR DEDIGINIZ ŞARKILARI BURAYA YAZAR MISINIZ???