Off şu olaylar! Ama yaptım sonunda o bana nası seni seviyorum dediyse ben de ona dedim! He heyt ben Gizem korkmaz ne sandïnız?!
Artık sevgiliyiz Ardayla!
Ahh! Şu sözü her soyledigimde icim kıprasıyo! Böyle her yerimi bi mutluluk sarıyo! Garip bi duygu ama bi o kadar da müthiş!!
Ahh Ardaa.. Hemen gittiler de.. Arda isim var dedi. Azra da yarım saat önce gitti ben anca kös kös oturiyim! Napiyim bende!? Saat olmus öglen!
Dur Büsrayla yemek yiyelim demistik! Aynen ya iyi oldu bu evde oturmaktan iyidir! Cenkle araları nasıl acaba? İnsallah iyidir bu iliski surer o Cenk manyagından kurtuldugum icin cok mutluyum be!
Büsrayï aradım ve telefonu kulagıma goturdum. Bi kac saniye sonra telefon acıldı. "Alo Büs.." "Kapat şunu!" birden telefon yuzume kapandı. Noluyo?
Allah Allah noluyo ya? O kapat sunu diyen kimdi? Bir erkek sesine benziyordu! Dur ya Busranın basına bir sey geldiyse! Ya da Busrada Cenk gibi olduysa!?
Ya ona guvenmek istiyorum ama o kızı ilk gordugumde hic sevmemistim! Ahh! Tekrar mı arasam acaba? Off Ariyim ya! Elime telefonu aldım ve Büsrayı tekrar aradım..
"Alo Büsra?" "Gizem! Bende tam seni arayacaktım!" "Az önce neden kapattın telefonu. Evdeyim yatıyorum.. Yataktayken yanlıslıkla elimden kaydı. O arada kapatma tusuna basmıs olmalıyım!"
"Peki o ses! Hani 'Kapat şunu!' " "Ha o mu? O şey! Ya ben evdeyim ya televizyon acık! Oradan gelmistir!" "Ha iyi! Ben sey icin aramıstım.." "Yemek işi degil mi?" "Evet!"
"O benimde aklımdaydı! Ama sen bana belli olmaz deyince ben aramadım işin vardır diye.. Senin aramanı bekledim." "Tamam o zaman gidelim mi bi yerlere?" "Gidelim!"
"Tamam o zaman genc kafe diyoruz!" "İyi orası olur! Ne zamana yani kac saat sonra?" "Imm ya ben suan berbat bi sekildeyim! Evde.. Giyinmem hazırlanmam falan.. Ya bi iki saat sonra bulusalım orda." "Tamam!"
"Bay!" "Baay.." telefonu kapattım. İki saat mi? Ya giyinmen iki saat mi alıyo? Off ben iki saat napıcam?! Bak gordun mu Gizem? Kızı bosa sucladın! Kız evdeymiş!
Ahh artık Cenk yuzunden sadece erkeklere degil kimseye guvenemiyorum! Hep bi şüphe! Hep tereddut! Ama guvenince gorduk ne oldugunu! Örnek.. Mehmet!
Tamam o bir sey yapmadı ama ya yapsaydı?! Ya dur sevgilimi arayayım! Ay! Bi garip geldi! Sevgilim! Sevgolom! Sevgulum! Ahah bu söze alısmam gerekiyor!
Hemen Ardayı aradım. "Askım!" Lan ne dedim ben! Daha ne askımı?! Lan daha bi saate sevgiliyiz! Off bittim ben! Gizem yine yaptın yapacagını!
"Imm.. Alo? Gizem?" Caktırma Gizem! "Selamm.. Arda!" "Selam!" "Ne oldu neden aramïstın?" "Gizem! Beni sen aradın!" "Ah! Dogru!" Ahh! Gizem kafa gitti!
"Ben seni sey icin aradım.." "Ne icin?" Lan ben bu cocugu niye aradım!? "Ya isin yoksa gezelim dedim!" "Olur! Cok iyi olur! Nereye gidelim? Ne zaman?" "Imm... Ne bileyim bi kafeye gidelim!"
"Haa iyi! Hangi kafeye? Genç kafe olur mu?" Imm.. Busraylada orda buluscaz! Ama olsun ya! O iki saat dedi biz iki saate ayrılmıs oluruz! "Olur o kafeye bayılım Arda!"
"Tamam simdi geliyorum seni almaya. Dısardayım ben! Hadi bayy.. Aşkım! Lan!"
Deyip birden kapandı telefon! O da bana askım dedi! Ama sonra Lan dedi! Demekki o da tıpkı benim gibi birden soyleyiverdi. Ahah! Canım ya!
Lan! Napıcam ben! Simdi geliyorum dedi! Capuk gizem hemsn hazırlan! Kosarak dolabıma gittim. Hemen acıp doktum icini ve en sevdigim en guzel olan elbisemi giydim. Parfüm! Makyaj!
Hemen bir seyler surdum. Ruj! Olmassa olmaz! Kıpkırmızı bir ruj sürdüm! Dur ya! Cok abartılı kactı! Bi mendil aldım ve sildim agızımı! Daha sade bir ruj sürdüm!
Asagı indim kapının onundeki aynaya gectim ve ustumu duzelttim. Usurum diye ceket de aldım! Birden kapının arkasından sesler gelmeye basladı. Bu Ardanın sesiydi!
"Ahh umarım benim askım dedigimi duymamıstır! Lan edicem agızıma! Hemen ne askımı!Tamam hadi huuuhh!" birden zil caldı. Bende kapıyı actım!
"Oh! Cok hızlïsın! Yoksa kapının onundemiydin?" "Ben evet!" "Ne?! Umarım duymamıstır!" dedi sessizce.. "Bisey mi dedin?" "Ha yok! Hadi bin arabaya gidelim!" "Hadi!"
Arabaya bindik ve gittik Genc kafeye! Dur saat kac? Lan! Yarım saat gecmis! Büsrayla bulusmamıza bi bucuk saat kaldı! Off gizem sen niye boyle islere giriyorsun? İki randevu veriyorsun?!
İste geldik kafeye. Arabayı park ettikten sonra girdik iceri. İkinci kata cıktık. Orası camlı ve güzel! Ben bu kafeye geldigimde Azrayla hep oraya otururuz! Orda disarıdaki insanlar falan hep gozukuyo! Sonra da oturduk bir koltuga Ardayla.
Garson geldi ve siparisleri aldı. Daha sonra yanımızfdan uzaklastı Garson. "Ee canım! Ahh pardon!" "Bisey olmaz ya! Ne de olsa biz artik sevgiliyiz! "
E yani dogru! "Tabi canim! Artik o zaman yani birbirimize Arda Gizem yerine .." "Yani evet! Ne istersen onu de!" "Tamam canım!" "Ahah!'' bu gercekten garip ve komik bi durumdu!
Saat kac! Daha var ya iki saat gecmemis! Hem arar beni Busra! " Ne oldu biliyor musun?" "Bilmem ne soyleyeceksin?" "Ya Cenk ve Busra!" "Cenk ve Busra mi ne alaka ikisi?" "Ya onlar varya! Sevgili olmuslar!"
"Ne?" "Evet! Restorantta gormustum onlari! " "Bakalim! Yeni bir ask dogacak mı? Vay be ikimizin esku sevgilileri brlesmis ha?" "Oyle gorunuyor!" "Ne garip!" "Aynen!"
Biraz durduk! Noluyo la? Bi an sessizlik! Sonra Arda dondu ve benim elimi tuttu! Lan? Uhhh!! Bi an sıcaklık oldu! Lan resmen elimi tutuyo suan! Laaan!
"Gizem! Diyorum ki! İyiki seni tanımış iyiki senle karşılaşmışim!" "B-b- bende oyle dusunuyorum! İyiki!" lan ne heycalandin Gizem! Sakin! Sakin!
Aramizda masa olmasina ragmen yaklasmaya başladık. Olamaz opusecektik! Aahahhhh!!! Laaann! Yaklastikca yaklasiyoruz!
Arda gozunu kapatti ve bana daha da yaklasti! Bende onu opmek istiyordum ama suan paniktim. Cok yakindik! Tıpkı oncek durumlar gibi aramızda hic bosluk yoktu neredeyse!
Tam dudaklarimiz birbirine degecekken! Birden telefonum calmaya başladı!
Ahh! Senin telefon diye! Off! Kufretcem simdi! Lan tam da calcak zamani buldu! "Ben telefona bakiyim!" diyerek uzaklaştım. Ardada. "Ouv! Tabi! Ac sen onemli bir seydir belki!"
Açtım ve kulağıma tuttum. "Alo?" "Alo Gizem!" "Busra?" "Canim ben geldim!" "E iki saat olmadı ki daha!" "Imm iki saat sonra mı gelmeliydim!" Ne sacmaliyon Gizem?!
"Off! Neyse sen nerdesin suan! Oturuyorum bi koltukta genc kafedeyim!" hemen ayaga kalktim ve rsastoranti suzdum! Busra yoktu?! "Canım alt katta misin?" "Evet hadi gel laflayalim biraz!" "Tamam ben geliyorum!"
Ahh! Lan gelmis! "Gizem ne oldu kimdi? Neden ayaga kalktin boyle baktın heryere?" "Ya Azra iste bana saka yapti bende o kafedeyim dedi. Bende baktim yalan soylemis !" "Haa yok yani bisi.." "Yok yok!"
-
Napicam?! Bir sekilde Busranin yanina inmeliyim! Buldum! Lavabo! Lavabolar alt katta iste bu! Saol muhendis! Lavaboları alt kata yaptigin icin!
"Arda ben bi lavaboya kadar gidip geliyorum!" "Tamam!" kosarak asagı indim! İste Büsra surda! İyi ki yuzu bana donuk yoksa kesin beni gordurdu. Kapıya gittim. Sanki disardan geliyormus gibi yaptım.
Busraya dogru yurudum! "Aah! Busra!" "Gizem!" ayaga kalktı ve sarıldık. Sonra ben koltuga oturdum. "Selam canım! Napıyorsun ya?" "Hicc is guc iste!"
Off bi konu bul Gizem! O konu hakkında biraz konus sonra Ardanin yanına gitmem gerek! "Ee Cenk ve Siz nasılsınız bakalım?" "Ha? İyi! İyi bakalım suanlık!" "İyi olsun iyi!" "Siz?" "Ha biz Ardayla mı?" "Evet! En son gordugum de iyi gibiydiniz!" "İyiyiz iyiyiz!"
Napïcam?! Bi bahaneyle cikmaliyim yukarı! "Canım ben bi yukarı kata çıkıyorum!" "Neden?" "Cunkiii.. Ya ben hep ikinci kata çıkmak istemisimdir! Ordan manzarayı gormek istiyorum!" "Hm garip! Git tabi! Hadi bekliyorum seni!"
Hemen çıktım yukarı kata. Arda ordaydı. Gittim yanına! "Aah yemek bozdu galiba!" "Gizem? Hic bir sey yemedikki?" dogru! Gizem topla kendini! Kafa iyice gitti senin!
"İste simdi geliyor!" garson yanımıza iki meyve suyu ile geldi. "Ne yani bu kadar mı?! Bi saattir iki tane meyve suyu icin mi bekledik biz!" "Efendim! Ozur dileriz! Musteri cokta!"
"Napiyim ben musteri coksa?!" "Gizem tamam sakin!" "Hayır Arda! Biz neyiz burda?! Biz de musteriyiz! Git simdi gozum gormesin seni!" garson yanımızdan hızla uzaklastı.
"Gizem sakin ol!" "Off tamam! Ben bi elimi yuzumu yıkayıp geliyorum! Cok sinirlendim ya!" "Tamam hadi git yıka yuzunu!" hemen indim aşağı! Oh be! Bu olay iyi oldu! İyi oynadım bende! Bu bahane ile indim asagı.
Hemen Busranın yanına gittim. "Selam! Yukarıda manzara harika!" "Öyledir! Buralar güzel!" "Yaa.." dur bir sey dikatimi cekti. Büsra sacını kulağının arkasına attıgında...
"Büsra!" "Efendim canım?" "Bi küpen yok!" Busra ellerini kulaklarina goturdu. "A! Gercekten bir tanesi yok! Dusurmus olmalıyım!" "Sanırım! Küpen de güzelmis! Yesil yesil" "Saol!"
Dur bu aklima bir sey getirdi. Çaktırmadan bende kupemi çıkardım yani bi tanesini. Cebime attım. "Aaa! Bak şu işe benim de bi kupem dusmus!" "Aa Evet! Belki yukarda dusurmussundur!" "Bencede ben bi bakıp geleyim!" "Tamam"
Uzaklastım Büsranın yanından. Lavaboya girdim ve yuzume su caldım. Sonra Ardanın yanına çıktım. "Off hâla sinirliyim su garsona!" "Tamam Gizem sakin ol! Ben bitirdim icecegimi! Hadi sende ic!" aldım ve bi yudum ictim.
"Bu ne?! Ya bu kafe nasıl bi kafeymis! Siparis yarım saat sonra gelir! O da bi seye yaramaz! Hadi Arda gidelim!" "Kalsaydık!" "Yok Arda ben burda bi saniye daha durmam! " "Tamam hesabı odeyeyim!"
Arda hesabı odedi ve indik asagı. Ardayı ittirdim ve dısarı cıktık hemen. Busra gormeden. "Noluyo Gizem? Bugün sende bir seyler var! Neden ittiriyosun beni?" "Ya iste hemen cıkalım su igrenc kafeden!"
"Hadi sen eve git!" "Sen?" "Benim islerim vardı! Ben sonra kendim giderim" "Birlikte halledelim isini!" "Yok ya cok isim var benim! Seni yormayayım!" "Yorulmam ben!" "Ha gitmicen yani!"
"Hafi Arda canım? Bak ben seni dusunuyorum hava sogudu hadi sen eve git usursun hasta olursun! Sonra ben naparım? Hadi askım sen eve git!" "Ou bu askımla falan!" lan aceleden kullandım iste bisiler!
"Hadi tamam sen git!" "Bari bi opucuk alsaydım!" Rda dudagını uzattı. Bende yaklasıp yanagına bi opucuk kondurdum. "Of Gizem!" "Hadi yeter o sana! Hadi git sen!" "Tamam hadi bay bay canım!" "Baayy!"
Arda ardabaya bindi ve gitti. Oh be! Hemen Büsranın yanına gittim. Telefonla konusuyordu. "Ha geldin mi? Tamam o zaman biz cıkıyoruz dısarı!" yanına yaklastım ve oturdum.
"Kimle konusuyordun?" "Hic ya bi arkadas! Beni cagırıyoda! Acale gitmem gerek! Uzgunum!" "Onemli degil!" "Hadi bay bay!" "Bay bay!" al kaldım mı yine tek! Eve gideyim bari!
Evin yolunu tuttum. Lan bu genc kafe bizim eve ne uzakmıs suan farkettim lan?! Caddeler bitmiyor! Ya bu sokaktan cok korkuyordum. Burda hic ev yok! Cıglık atsan duyulmaz!
Kosmaya basladım. Koseyi dondum ve birden karsıma biri cıktı yuzu gizliydi! Elinde tuttugu cuvalı kafama gecirdi. "Noluyo!?" diyemeden bayılttı beni!
...
Aahh! Noluyo! Nerdeyim ben?! Ne?! Hayır baglıyım suan! Bi odada! Kucucuk bi odada! Oda simsiyah! Kapkaranlık!Eski bir yer sanırım! Ya ne duruyosun Gizem bagırsana!
"İmdaaaatt! Yardım ediin!" "Bosuna bagırma! Seni burda kimse duyamaz!" diye arkamdan bir ses geldi. "Kimsin lan?!" "Benim..
..Cenk!" dedi ve onume cıktı! "Cenk! Anlamalıydım zaten senin oldugunu! Bırak lan beni ?!" "Bırakıcam bırakıcam ama bir sartım var!"
"Lan bırak beni yoksa çok kotu olucak ona gore!" "Napıcaksın?!Napabilirsin?!" "Ceeennkk!!" "Bak Gizem! Suan sen baglısın! Suan ustunluk bende! Simdi bana karsı cıkmayı bırakıp sozumu dinle!" ahh!!
"Söyle! Şartın ne beni bırakman icin?!" "Sartım şu! Simdi su telefonla.." dedi ve cebinden cıkardıgı telefonu bana uzattı. "Lan benim telefonum o!" "Biliyorum!"
"Simdi sen Arda denen o iti arayacaksın! Ve ondan ayrıldıgını soyleyeceksin?!" "Ne hayır! Bunu neden yapayım!? Yoksa sen hâla.." "Evet! Sana hâla asıgım!"
"Ya Cenk sen bitti dedin! Büsrayla sevgili oldun ya! Simdi neden beni kacırıp seni seviyom hala diyon!?" "Evet lan! Evet Allah kahretsin ama hâla seniyorum seni! Vazgecemiylrum senden!"
"Cenk bırak beni! Manyak mısın nesin ya?!" "Hayır! Dedigim gibi! Hemen su Ardayı ara ve ayrıldıgını soyle! Sende bana kalmıs olacaksın!" "Asla! Ardadan ayrılsam bile seni asla sevmicem!"
"Seviceksin!" "Hayır!" "Aaaahh! Ara lan şu Ardayı!" off vazgecmicek bu manyak! Dur aklıma bir fikir geldi! " Tamam! Tamam Cenk! Arıcam Ardayı! Ama ellerim baglı nasıl ariyim?''
"Bak ya tabi bende kerizim ya!? Ellerini coziyim sende kac!" "Hayır! Ya bari sağ elimi coz!" "Tamam! Ama bi delilik yaparsan sonu kötü olur ona gore!" geldi ve ipleri gevsetti bende sag kolumu cıkarttım.
Elime aldım telefonu. Sonra bos anında Cenkin, hemen telefondaki el fenerini actım. Telefonu Cenkin gozune gozune tuttum. Kapkaranlık odada. Isık gelince gözü acıdı ve gozunu tuttu.
Bundan faydalandım ve hemsn cıktım, kurtuldum iplerden. Oturdugum sandalyeyide Cemkin uzerine attım. Jemen cıktım odadan. Bi koridor! Lan burası ne böyle ev mi? Eski bi fabrika mı anlamadım!
Hemen kosmaya basladım. Odanın kapısı birden acıldı. Cenk sinirle cıktı odadan "Gizemm!!" ben kostukca kosuyordum. Kostum ve bi odaya girdim. Oh be bulamaz beni burda!
Dur o ne? Odadaki pencere yere yansıyordu ve yerdeki sey ısıgı yansıtıyordu. Merakla aldım onu. Bu yesil bi küpe!
Ne?! Bu küpe tıpkı Büsranın kupesine benziyor! Hayır yoksa! Büsranın kaybolan küpesi bu mu?!
Yoksa benim kacırlımamda! Cenkle is birliginde! Büsra!?