HAYAL

By kitapkurdumkk

7.4K 319 249

**Hayalleri için ailesini geride bırakan bir kızın dünyası başına yıkılırsa ne olur? **Pişman olarak tekrar e... More

~1~ Sapık!
~2~ Hatalı öpücük?
~3~ Cenk!
~4~ Büşra?
~5~ Arda'dan
~6~ Randevu!!
~7~ Azra'dan
~8~ Azranın ailesi..
~9~ Dağ evi
~10~ Kurt!
~11~ Kaza
~12~ Komşu
~13~ Büşrayla Cenk?
~14~ Yangın
~15~ Mehmet
~16~ Hamile?
~18~ Şirket
~19~ Gerçekler?
~20~ İş yemeği
~21~ Sevgilim
~22~Seni seviyorum
~23~ Arada kalmak?
~24~ Planlar!
~25~ Kaçış
~26~ Polis
~27~ Parti - FİNAL

~17~ İpucu!

183 7 8
By kitapkurdumkk


Evden uzaklaşmıştık. Burcu eczaye geçmek için şurdan karşıya dönmemiz gerekti. Yolun kenarında durdum. Kırmızı yanıp, arabaların durmasına bakıyordum. Azra yanıma yanaşıp sordu '' Napıyorsun? ''

'' Burcu eczane şurada. '' dedim karşı kaldırımı gösterip. '' İyide annenin tanıdığı bi eczaneye gitmemiz doğru olur mu? '' dediğinde kendime sordum. Annem buraya gelip bizim ne aldığımızı mı denetleyecekti? Hem ben bu olanları annem den sonsuza dek saklayacak mıydım?

'' Bak en iyisi başka bi eczaneye gidelim. Az ilerde Çiçek eczane var. Dönüşte burdan baş ağrı hapını alırız. '' '' Bu kadar önlem almamıza gerek var mı? '' '' Belli olmaz Gizem. Hem annen öğrenmesin. Eğer hamile değilsen - '' '' Haklısın. Zaten ona söyleyemem.. '' dedim kırık ses tonumla.

Ben nelerin içindeyim diye düşünüyordum. Bi yandan güçlü kalıp kurtulmam gerek diyordum ama zayıf yanım ağır basıyordu. Azra bi adım attı geriye doğru. '' Hadi köşeyi döndükten hemen sonra karşımıza çıkacak. '' dedi.

-

'' Evet hamilelik testi. '' Kadın tezgahtan uzaklaşıp raftaki kutalardan bir tanr aldı. Azrayla beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Azra da elini kalbine götürdü. O da heyecan yapmıştı.

Kadın bi poşede koydu ve bize uzattı. Parasını ödedikten sonra hızla çıktık dışarı. '' Azra korkuyorum..'' dedim titreyerek. Burcu eczanesine doğru yürümeye başladık. Sessizce söylenmeye devam ettim. '' Ya hamileysem.. '' Neler yaşayacağımı düşünmek bile istemiyorum!

Azra beni bu sefer duymuştu.'' Korkma, her zaman yanındayım. '' dedi bana destek olarak. O sıra Burcu eczanesine gelmiştik . Azra elimdeki eczane poşetine baktı. '' Sen dışarda kal. Ben ilacı alıp geliyorum. '' dedi.

Azra içeri girerken ben de poşedi büküp elimde tuttum. Eczanenin önünde duruyordum. Kenarda dururken önümden hızla bi köpek geçti.  Tatlı, ufak bir şeydi . O koşarak giderken arkamdan biri bana hızla çarptı.

Elimdeki poşet hızla savrulmuştu. Bana çarpan ve ben yerdeydik. Çarpan kişiye baktım. Benden bi kaç yaş küçük bi kızdı bu. '' Özür dilerim. '' dedi kalkarken. Ben de yavaşça kalktım. '' Onun bakıcısıyım. Yani onu gezdirmek için para alıyorum. Ve bu işten nefret ediyorum!''

Kız yakınırken afalladı ve köpeğin ardından baktı. '' Süslü! Beklee! '' dedi koşmaya başlarken. '' Lanet olası köpek!'' demişti ardından. O yanımdan uzaklaşırken yerdeki poşedime yaklaştım. Onu alıp kaldırdım.

Yanlış yerinden tutmuş olacağım ki poşedin içindeki kutu yere düştü. Poşedi boşverip kutuya elimi uzattım. Biri benden hızlı davranarak aldı onu. Ardından bana uzattı. '' Buyrun. '' dedi. '' Teşekkür ederim. '' derken kafamı kaldırdım ona bakmak için.

"Gizem?" dedi Arda. Şaşkınlıkla baktım ona '' A.. Arda? '' O sıra kapıdan Azra çıkmıştı. Ardayı görünce o da şaşırarak yanaştı yanıma. '' O kutu da neydi? '' dedi. Azra hızla elimdeki kutuyu aldı ve elindeki poşedin içine kattı.

'' Hiç canım. İlaç işte. '' dedi Azra. Arda üstündeki yazıları okumamıştı sanırım. '' Hasta falan mı oldun yoksa? Sabah gördüğüm de iyi gibiydin. '' Ben hala donukken Azra hafif öksürdü '' Benim için. Ben hasta olmuşum da..'' Arda '' Ha. Geçmiş olsun Azra. '' dedi.

Azra Ardanın boyunluğuna ve kafasında duran sargı bezlerine baktı. '' Sen nasılsın? '' dedi. '' Ben.. İyiyim. Bugün kontrol için doktora gidecektim hatta. Ama önce bi ağrı kesici hap almak istedim. ''  Bu yüzden gelmişti eczaneye.

'' Peki.. Hafızan? '' dedim kendime gelerek. '' Hatırlıyorum hala. '' dedi. '' Ya.. Neleri? '' Azra da meraklıydı. '' En önemlisi Gizem hatırladım. '' dedi bana bakarak. Gözlerimin içine baktı. '' Randevumuzu, o hallerimizi hatırladım.''dedi gülümseyerek.

Elini gördüm. Sağ elime dokunacakken hızla elimi kaldırıp boynuma götürdüm. Kaşıyor gibi yaptım. Utanmıştım. Nedense Ardaya baktıkça aklıma Mehmet geliyordu!

Bu olaylar yüzünden Ardanın hatırlıyor olmasına bile sevinemiyordum. Daha çocuğun yüzüne bakamıyorum!

Arda bana garipseyerek baktı. O sıra Azra sordu'' Peki o son olayları.. Yani dağ evini hatırlıyor musun?'' dedi. '' Biraz. Gittiğimizi hatırlıyorum ama ilerisi daha yüklenmedi. '' diyip elini kafasına götürdü ve gülümsedi.

Azra da gülümsedi. Ben se kaçamak bakışlar atıyordum. Azra '' Herneyse. Daha sonra konuşsak olur mu Arda? '' diyip öksürdü iki kez. '' Tabi. Ben de hapımı alıp doktara geçeceğim. '' dedi Arda. Azra '' Tamam. Kendine dikkat et..'' derken beni ittirdi hafiften. Karşıya geçmek için yeltendim. Azra da ardımdan geldi.

-

'' Gizem niye kaçırdın gözlerini çocuktan. Bir şey olduğunu anladı. '' '' Elimde değil. Yüzüne bakamadım ki. Mehmet geliyor aklıma. Utancımdan yerin dibine girmek istiyorum! '' dedim çaresizce. '' Bu senin suçun değil. Lütfen Gizem, yapma artık. ''

O sıra eve yaklaşmıştık. Azraya döndüm. '' Gidicek misin? '' '' Saçmalama. '' dedi. Hep yanımda olan bi dosta sahiptim. Azra kapıyı çaldı. O sıra elindeki poşedi bana uzattı. Ben de arkama saklayacakken durdum. Zaten eczaneye gideceğimizi biliyor. Poşedi içine de bakacak değil ya.

Kapıyı annem açtığında önümde duran Azraya baktı. Azra ve ben gülümseyerek içeri geçerken annemin gözü bendeydi. Mutfağa doğru yürüdüm. '' Şu hapı atayım da. Başım çatlıyor. '' dedim.  Mutfağa girerken Azra annemle oturma odasına geçiyordu.

'' Hep bu telefonlar yüzünden. Radyasyon yayıyorlar..'' '' Anlaşılan teyzem seni de zehirlemiş Melek teyze. '' diyip gülmüştü Azra. İkisi içeri geçmişken poşetten test kutusunu alıp cebime soktum. İlaçtan da bi tane çıkardım ve lavaboya attım. O çözünüp giderken ilacı kaldırdım.

  Mutfaktan çıktım. Azra da oturma odasından çıkıyordu. '' Hadi.. '' dedi. Ben de kafa salladım ve tuvalete gittim. Azra da ardımdan geldi. Ben banyoda işimi hallederken Azra kapıda bekliyordu.

Uzun çubuk gibi olan şeyi lavaboda yıkadım ve korkuyla baktım ona. Çizginin çıkacağı yere baktım. Korkuyla beklerken birden çizgiyi gördüm. Korktuğum olmuştu.. '' Gizem. Bitti mi? '' dedi Azra.

Yavaşça açtım banyonun kapısını. Azra heycanla içeri daldı. '' Ne çıktı? '' Üzüntü içinden çubuğu ona yönelttim. '' Hamileyim.. '' dedim.

Korkudan yüzüm kızarıyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Azra bana baktı. '' Hayır değilsin. '' dedi. Kafamı kaldırdım heycanla. '' Nası yani? '' '' Gizemcim burda tek çizgi var. '' dedi Azra.

'' E o zaman hamile olunmuyor muydu? '' '' Hayır, çift çizgi olması gerek. '' Derin bi nefes verdim. Rahatlamıştım. Ya ben nerden bileyim. Korkudan karıştırdım heralde. Azra yerden kutuyu aldı. Ben de elimdeki aleti kutusuna soktum.

'' Bunu yoketmeli. '' dedi kutunun ağzını kapatırken. '' Ama anlamadım. Mehmet sana neden öyle bir not bıraktı? '' Düşündüm bi kaç saniye. Bu şeref yoksununu anlamak mümkün değildi! '' Psikopat ya! '' dedi Azra. '' Beni korkutmak için yapmış olabilir mi? ''

Azra sorum karşısında duraksadı. '' Neden böyle bir şey istesin? '' '' Az önce kendin söyledin. Psikopat çünkü. '' dedim sinirle. '' Bu çocuk çok oluyor!'' diyip Azra devam etti. İşin iyi yanından bakmaya çalışarak '' Gizem hamile olmaman çok iyi. '' dedi. '' Biliyorum! Eğer hamile olsaydım. Neler olurdu bi düşünsene! ''

~

'' Kızım senin karnın mı şişti? '' dedi annem. Şişen karnıma baktı. '' Sen kilo falan mı aldın? '' dedi. Endişeyle ona baktım. Sonunda anlamıştı. '' Yoksa sen.. Hamile misin?! " dedi sinirle. Korkak gözlerle ona baktım.

Annem sinirle bana bakıyordu. Gözlerimi kapadım korkuyla. Bana vuracak mıydı? Gözlerimi yavaşça açtım. Korkarak etrafa bakındım. Hastanedeydim. Çok şişmiş olan karnıma baktım. Ardından yanımda duran kişiye.

'' Arda? '' '' Gizem, bu bebekler kimden?! '' dedi sinirle. Korkarak bize yaklaşan kadına baktım. Kucağında iki tane bebek vardı. İkizdiler sanırım. Kadın bana gülümsüyordu. Bebeklerse o sıra ağlıyorlardı. Hem de yüksek sesle.

'' Arda açıklayabilirim.. '' diyebildim korkarak. '' O kadar güzel, romantik an yaşadık. Bana cevabın bu mu?! '' O sıra odanın kapısı açıldı ve içeri Mehmet girdi. '' O bebekler benden! '' dedi hışımla. Kadına yaklaşıp kucağındaki bebekleri aldı. Arda şaşkınlıkla bakıyordu.

Mehmet bebekleri kucağında sallayıp öptü onları. Bebekler susmuştu. Arda sinirle bana döndü. '' İnanamıyorum Gizem! '' dedi bağırarak. Gözlerimi kapadım korkuyla.

Korkarak açtım gözümü. Bi kaldırımdaydım. Üstümü süzdüm. Kıyafetlerim perişandı. Ellerime baktığımda kırışmış iki el gördüm. Yanımda bi ses yükseldi. '' Lütfen.. '' diyordu yalvarır bir şekilde.

Ona baktım. Bi oğlandı. Daha küçüktü. Ellerini yukarı doğru açmış tutuyordu. Dileniyordu. Ardından diğer yanımdan bi ses geldi. Öksürüyordu. Ona döndüm. O da diğerinin tıpatıp aynısıydı. Üşümüş gözüküyordu küçük çocuk. Öksürdü tekrar. Hasta mıydı?

Önümüze bi adam geldi. Yerde oturduğum  için ilk ayakkabılarına baktım. Ardından yukarı doğru çıkıp yüzüne baktım. Bu Mehmetti. '' Yazık. '' dedi. Cebinden bi kaç kağıt para çıkarıp yüzüme attı.

Gözlerimi kapadım refleks olarak. Ardından hızla açtım. Karşımda Arda duruyordu ve yanında bi kadın vardı. Tanımıyordum. İkisi öpüşüyorlardı..

Gözlerimi kocaman açıp baktım onlara. Arda ve kadın birbirinden ayrılıp bana döndüler. Arda '' Bak karıcığım. Bu Gizem. Bahsetmiştim ya. '' dedi. Kadın bana dönüp '' Aa evet. Hani şu, siz yakınken başka bi adamdan hamile kalan kız. '' dedi iğrenerek. Ardından ekledi. '' Yelloz.. ''

Arda kadının beline eline doladı. Hadi aşkım gidelim. '' dedi. Kadın saçını savurdu bana. Saçları gözüme batmıştı. Gözümü kapadım. Açtığımda ise evdeydim. Annem vardı karşımda '' Ben seni böyle mi yetiştirdim!? '' dedi hiddetle.

'' Anne.. Lütfen anla beni. Ben bir şey yapmadım. Mehmet bana zorla - '' '' Kes zırvalamayı! Ah Gizem. Bir de bana tonlarca yalan söyledin. Ben böyle bir kızım olsun istemezdim. Seni evlatlıktan reddediyorum! '' dedi sinirle.

'' Anne.. '' dedim çaresizce. Gözlerim dolmaya başladı. Ağlamaya başlarken yere çöktüm. Annemin ayaklarına kapandım. Yüzümü ellerimle kapadım. '' Bu benim suçum değil. Ben bir şey yapmadım. '' dedim çaresizce.

~

'' Gizeem? '' Azra kolumdan tutmuş beni sarsıyordu. '' Daldın gittin. '' Korkuyla titredim. '' Eğer hamile olsaydım. Neler olacaktı. '' Azra '' Gizem değilsin işte! Ve bu çok iyi bi haber. Lütfen düşünme artık. '' dedi.

Ama kafamdan o korku dolu düşünceleri atamıyordum! '' Şimdi polise gitmiyor muyuz? '' dedi Azra. '' Hayır, ben Mehmeti bulmak istiyorum! '' dedim emin bir şekilde. '' Neden? Polise gitsek işimiz garanti olmaz mı? '' demişti Azra.

Teca.. Tecavüzü mü ihbar edecektik? Ama ben ne olduğunu görmedim bile. Elimde bir şey yok. O kağıt. Sanırım onu en son atmıştık. Ne yapacağım?! Kafam karışık!

  Korkuyla etrafa bakınırken Azra '' Ayrıca Mehmeti bulup ne yapacaksın? '' diye sordu. Bu beni az da olsa kendime getirdi. '' Bana not yazdı, hamilesin demeye getirdi. Ama değilim. Bunu neden yaptı? Hem beni takip etmesi. Notta yazanlar doğru mu? ''

Yutkundum. Azraya baktım. Titredim hemen ardından. '' Yüz yüze konuşmak istiyorum diyosun.'' '' Evet. Kendi ağzıyla anlatacak bana! '' dedim kendimden emin olmaya çalışarak. '' Peki ne yapacağız? Yani Mehmeti nasıl bulucaz? ''

-

'' Telefonun şarjı var değil mi? '' '' Evet Gizem. '' Benim telefonumdan şarjı doluydu. Bu mahalle beni korkutuyordu. '' Paran güvenli bir yerde değil mi? '' '' Evet. Kızım korkma tamam. Kaybolmayız. '' Çok tedirgindim ve korkuyordum.

Bu mahalleye gelmek iyi bir fikir miydi? Buraya bi 'ipucu' bulmak için gelmiştik. Eve de gidecektik. İçine nasıl gireceğimiz muallak. Bismillah deyip çıktık evden. Annem kanepede uyuya kalmış olmasaydı - Dün çok yorulmuş olsa gerek. Benim yüzümden. - ona yine yalan söylemek zorunda kalırdık.

Ona bi not bırakmıştım. Bizi evde göremezse endişelmesin diye. Birazdan geleceğimizi söylemiştim. Ha bir de hamilelik testini bizim evden uzak bir yerdeki çöp kutusuna atmıştık. Sokağın kenarında duranlardan birine.

Şuan ise mahallede korkak adımlarla yürüyordum ama dışımdan belli etmiyordum. Güçlü bir şekilde , yere sağlam basıyordum.

Azra '' Evde ne bulmayı umuyoruz tam olarak? '' dedi. '' Bilmiyorum? Herhangi bir şey. Belki bir şey düşürmüştür. '' '' Ah Gizem. Umarım bir şey düşürmüştük. Yoksa boşa gideceğiz eve. Hem o yaşlı adam evdeyse.. Hem sen evin yerini biliyor musun? ''

Ard arda gelen bu cümleler ardından duraksadım. '' Aslında.. '' Azra durdu. '' Gizem biz nereye gidiyoruz? '' dedi göz devirerek. Hafif de kızgındı bana. Onu dinleyip polise gitmediğim için. '' Ya işte şurda bi yerde. Yeşil bi binaydı. Ya o sıra dikkat etmedim ki birşeye. ''

Kendime de kızmıştım o sıra. '' Hatırlamaya çalış. '' dedi Azra. '' Iı.. Aslında evin önünde bi bank vardı. Eski bir şeydi. Bazı tahtaları çıkmıştı. '' '' Bu kadar mı? Evlerin önünde bank mı arayacağız? ''  '' Ya Azra hatırladığım bu kadar. Tek katlı, yeşil, önünde kırık bank olan bi bina. Bulabiliriz hadi. ''

-

'' Buldun mu? '' dedi Azra bıkmışça. '' Arıyoruz işte Azra. Bu saatlerde buralar sakinmiş. Başımıza bir şey gelmesin de. '' Azra ile etrafımıza bakarak yürüyorduk. Azra ileri baktı. '' Yeşil, tek kat ve bank! Gizem bu ev! ''

Heycanla oraya döndüm. Evet bu ev o evdi. Azra beni çekti ve ikimiz hızla evin önüne gittik. Azra ve ben evin önünde durmuş eve bakarken Azra '' Ee.. '' dedi. Ne yapacağız der gibiydi. Eve nası gireceğiz der gibi de kafasını yana eğip bana baktı.

'' Iı.. Sen kapıyı çal. Adam seni görmedi nası olsa daha önce. Iı.. Kapıyı açınca da onu bayılt. '' dedim heycanla. '' Yavaş. Kızım olur mu öyle şey? '' dediğinde söylediğimin ne kadar saçma olduğunu farkettim. Ve tehlikeli.

'' Bak şöyle yapalım. Ben kapıyı çalayım. Bir şey satıyor gibi yapsam. Beni içeri alır mı? Nede olsa bi yaşlı? Yani.. '' '' Yok yok. Cin gibi o. Adam bana bastonu savururken görecektin. O varya o bizi cebinden çıkarır. '' dedim yaşlı adamın o halleri aklıma gelirken.

İkimiz evin önündeyken yavaşça evin kapısı aralandı. '' Saklan. '' dedi Azra heycanla. İkimiz hızla evin yanına geçtik. Duvara yaslanmıştık. Kafamı uzattım azıcık. Azra da kafamın üzerinden uzattı kafasını. Yaşlı adam evden çıkıyordu. Bastonuyla kapıyı örttü.

Bastonu ile ağır ağır uzaklaştı. Azra çıktı ve kapıya doğru yanaştı. '' Napıyorsun? '' dedim. Azra kapıyı ittirdi ve kapı açıldı. Aslında zaten açıktı. Sanırım adam kapıda biraz aralık bırakmıştı. '' Gel. Adam gelmeden bakalım şu 'ipucuna'! ''

Azra hızla içeri girdi ben de ardından girip etrafa bakındım. Etrafta kimdr yoktu. Kapıyıda ardımızdan örttüm. '' Nereye bakıcaz? '' dedi Azra. O heycanlıydı bense bir an için tereddüt ettim. '' Bu yaptığımız doğru mu? Başkasının evine gizlice girip karıştırmak falan.. ''

Azra '' Kızım fikir senden çıktı zaten! Hadi Gizem bir şey çalacak değiliz! '' dediğinde kafamı salladım. '' Iı.. Tamam sen şu odayı ara. Orada oturduk konuştuk. Ben de mutfağa bakıcam. Kahve yapmıştı. '' dedim.

'' Kahve kadar başına taş düşsün! Hadi ben aramaya başlıyorum. '' dedi Azra ve sinirle girdi odaya. Ben de hızla koridorun sonuna ilerledim. Sola döndüğümde mutfak olduğunu anladığım odaya girdim.

Yere bakmalıydım. Kendi etrafımda dönüyor, küçücük mutfakta yerde dolanıyordum. Yerlere bakarken Azranın sesi geldi içerden '' Gizem! Bi kart buldum. '' dedi. Merakla mutfaktan çıkıp içeri girdim. Azra elinde küçük bi kart tutuyordu.

'' Baksana kartın üstünde Mehmetin adı yazıyor. '' dedi. Elinden aldım kartı. '' Ver bakiyim. '' diyip kartta gözlerimi gezdirdim. '' Bu bi iş yerinin kartı bence. Bak numara falan da var. Bide Bakırcı yazıyor.'' Azra ben karta bakarken beni iteledi.

'' Hadi gidelim artık. Bu kart işimizi görür. Yaşlı sinirli gelmeden gidelim. '' Haklıydı. Kartı hızla cebime attım. Odadan çıktık. Kapıya doğru yanaşmıştık ki kapı açılıyordu. İçeri bastonuyla yaşlı adam giriyordu. Bastonlu elindeki tuttuğu ekmek poşeti dikkatimi çekti.

Ne yapacağımızı bilemeyip adama bakakaldık. Çünkü şuan o da gözlerini dikmiş bize bakıyordu. Gözlük camının ardından şaşkın gözlerle bize bakıyordu. '' Hırsızlar! '' diye bağırdı. Gerçi bağırmak da sayılmazdı. Sinirle haykırdı.

Adam ekmek poşetini alıp yanındaki vestiyele koydu. Bastonunu kaldırdı. Savurmaya başlamıştı yine. '' Çıkın çıkın evimden! '' Adam bana da aynı tepkiyi vermişti. Azra ve ben korkuyla geri çekilmişken adamın gözü bana dikildi. Bastonu yavaşça yere indirdi.

'' Sen! Seni hatırlıyorum! Dün de burdaydın! Kurtulamıcak mıyım ben senden? '' dedi sinirle. '' Amca valla kötü bir niyetimiz yok. '' Azra korkuyordu. Adamın ne kadar hızlı baston savurduğu görmüştü.

'' Yakınlarda bi karakol var. Sizi polise vermeli! '' dedi adam. Cebinden çıkardığı telefonu kulağına tuttu. Azra ve ben korkak bakışlar attık birbirimize. '' Alo? Evimde hırsızlar var. İki taneler! '' diyip adresi tarif etti. Telefonu kapatırken adama yaklaşmaya çalıştım.

Bu kötü bi fikirdi. Yaşlı adam, ben ağzımı açamadan bastonunu bana doğrulttu. '' Yaklaşma! '' derken korkuyla tekrar Azranın yanına sokuldum. '' Sizi polis gelmeden bi güzel dövmeli. '' dedi bastonunu sallayarak.

'' Ne dövmesi. Amca.. '' dedi Azra. '' Kaçalım mı? '' dedim Azraya. Ama bu imkansızdı. Kapı, bastonunu hunharca sallayan yaşlı sinirlinin arkasında kalıyordu. Ve bu dar koridorda onu geçmek zordu.

Adam duraksadı ve yavaşça bastonunu yere indirdi. '' Siz de kimsiniz? '' dedi adam. Azra bana baktı. '' Unuttu. Hastalığı olabilir. '' Adam şaşkınca bize baktı. '' Sizi tanıyor muyum? '' '' Evet.. '' dedi Azra.

Aklında bir şey vardı. '' Biz senin torunlarınız. '' dedi Azra. Napıyor bu? Adam garipseyerek baktı. '' Ben hiç evlenmedim ki. '' dediğinde Azra '' Ah. '' dedi. Planı tutmamıştı. '' Torun mu dedim ben. Yanlış söyledim. Biz senin komuşunuz. '' '' Komuşu mu? '' dedi adam.

'' Ne komuşusu kızım? '' '' Sus bi.. Iı amcacım. E hani her gün gelirsin bize. Bi çayımızı içersin ya. Unuttun mu? '' dedi Azra. Adam düşündü hafif. '' Hah hatırladım.'' Azra gülümsedi. Planı işliyor muydu? Belki bir şekilde çıkabilirdik evden.

'' Siz benim evime gizlice giren hırsızlarsınız!! '' dedi sinirle yaşlı adam. Bastonu da yine havaya kalkmıştı. '' Eyvah geri geldi adam. '' dedi Azra. Adam bastonu yine savurmaya başlamışken kapıdan iki polis girdi. Ellerindeki silahları gördüğüm an eklerim hızla havaya kalktı.

Teslim olmuştum. Azraya baktım o da korkudan ellerini benim gibi kaldırmıştı. Yaşlı adam polislere baktı bastonunu indirip. '' İşte bu kızlar. Hırsız bunlar! '' Azra ve ben korkudan konuşamıyorduk. Polislerden biri yanaştı yanımıza.

'' Siz, bizimle karakola geliyorsunuz! ''

###

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.. :))

Continue Reading

You'll Also Like

297K 22.1K 52
WATTYS 2018 KAZANANI! (KAHRAMANLAR KATEGORİSİ) Hreak ayağa aheste bir şekilde kalktıktan sonra kenarda yayılmış geniş postları eğilerek aldı. Geniş...
3.1M 7.2K 1
'Umudun gece ise, ay'a tutun.' ∞ (15/08/2018; Başlama tarihi.)
1.1M 42.5K 49
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
489K 14.2K 52
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!