Selamın aleyküm.
Nasılsınız?
İyi okumalar
🖤
"Ring"
İmge son kez Elzem'e bakıp evden çıktı. Büyük bir yanlış mı yapmıştı? Sanmıyordu. Elzem yaklaşık 15 dakika şaşkınlıkla olduğu yerde durdu. Aklında bir çok soru vardı. En çok takıldığı soru, Ne saçmalıyor?
Kafaya fazla takmayıp kendine yemek hazırlamak için mutfağa girdi. Kendisine makarna yapıp masaya oturdu. Yemeğini bitirip, bulaşıkları yıkayıp odasına geçti. Çok yorgundu. Sabah okul da olduğu için pijamalarını giyip uykuya daldı.
Sabah alarmın sesi ile kalkıp banyoya girdi. İşlerini halledip çıktıktan sonra okul formasını giydi. Pek kendini aç hissetmediği için çantasını ve telefonumu alıp evden çıktı.
Sessiz ve sakin bir yolculuğunun ardından okula gelmişti. Direkt sınıfa çıkıp kendi yerine geçti. İlk ders tarih olduğu için defter ve kalemliğini çıkarıp hocanın gelmesini bekledi.
.......
Yorucu bir dersin ardından sonunda bahçeye çıkabilmişti. Temiz havayı güzelce ciğerlerine çekip banklardan birine oturdu. Etrafa göz attığında gözüne Mithat Ali'nin grubu takılmıştı. Hiç hoşlanmıyordu bunlardan. O gün de Arat'a onu sinir etmek için ondan hoşlanıyorum, demişti.
Bu haline göz devirdi. Bazen yaptıklarına kendisi bile inanmıyor, sinir oluyordu.
Yanına birinin oturması ile oraya döndü. Tanımadığı bir çocuktu. Elinde ki kağıdı Elzem'e verip yanından ayrıldı. Elzem şaşkın halinden hemen bürünüp kağıdı açıp okumaya başladı.
"Önüne dön! Beni deli etme. O çocuğa da bakma! Yoksa bakacak gözün olmaz!"
Ne saçmalıyordu? O kim ki bir kadına böyle şeyler yazıyordu? Güya artislik taslıyordu. Gözleri Arat'a kaydığında çardakta oturmuş ona bakıyordu. Onun gözlerine bakarak kağıdı yırttı. Ayağa kalkıp ona doğru ilerledi. Yanına geldiğinde sinirle parçaladığı kağıdı suratına attı.
"Sen de adamlığı bil! Yoksa ben bildirtmesini bilirim."
Ona son kez bakıp yanında ayrıldı. Berkan ıslık çalarak Arat'a döndü.
"Senin ki sinirli."dedi pişkin pişkin gülerek.
"Kes sesini Berkan! Yoksa konuşacak dilin olmaz!"
"Hadi ya. Nasıl olacak o?"
Arat sinirle İmge'ye bakarak yanlarından ayrıldı.
Gülay bu hallerine büyük bir kahkaha attı.
"Ay siz normal değilsiniz."
"KES SESİNİ!"
"Tamam sakin ol İmge Hanım."
.........
Sonunda okul bitmişti. Elzem kulaklığını takarak ilerlemeye başladı. Arat'a sinir olmuştu. Hem kaçırıyor hem de haklı duruma çıkmaya çalışıyor. Yok ya!
Yolda ilerlerken aniden önünü Mithat Ali kesti. Elzem ona şaşkınlıkla bakarken Mithat Ali sırıtıyordu.
"Naber korkak?"
"Sensin be korkak. Çekil önümden!"
"Aa niye sinirlisin sen? Kime kızdın?"
"Sana ne!"
"Ya ama ben bu asi hallerini sevmeye başladım."
Mithat Ali, Elzem'e doğru bir adım atınca Elzem korkarak geri adım attı. Savunmasızdı. Ama bu güçsüz olduğu anlamına gelmiyordu. Yaptığının farkına varıp yerinde durdu.
"Eğer bir adım daha atarsan olacaklardan ben sorumlu değilim."
"Ya. Ne yaparsın?"
"Son kez uyarıyorum çekil."
"Hayır."
Elzem ona doğru bir adım atacakken Mithat Ali geri çekilmişti. Ama kendisi değil. Biri onu geri çekmişti. Elzem çeken kişiye baktığında Arat olduğunu gördü.
"Sana ben Elzem'e yaklaşma demedim mi?"
"Biliyorsun her şey senin istediğine göre ilerlemiyor."
"Siktir git buradan."
"Hayır. Neden kızdın sen? Sonuçta Elzem ile aranda hiç bir şey yok."
"Kes sesini. Yoksa konuşacak dilin olmaz!"
"Ya. Göstersene."
"Elzem bakma."
Arat Mithat Ali'ye sert bir yumruk atıp yere düşmesini sağladı. Vakit kaybetmeden diğer yumruğu da vurmuştu. Ardı ardına bitmeyen yumruklar son bulmayınca Elzem göz devirip onları yanlız bırakmak için yanlarından ayrıldı.
Onlarla uğraşmazdı! Çünkü yapması gereken bir matematik ödevi var. Aklına gelince bile morali bozuluyordu. Derin bir nefes verip evine girdi.
Çantasını kenara bırakıp salona girdi. Ama bu sefer koltukta oturan Günal'i görünce çığlık attı.
"Sen nasıl eve girdin?"
"Girdim işte."
"Ne işin var burda?"
"Canım sıkıldı. Yanına geldim."
"Ya abi siz iyi misiniz? Bu ne be?! Haberim olmadan evime girip çıkıyorsunuz."
"Bu bizde olan bir gelenek. Alış."
"Ne alışması ya? Polisi arayacağım."
"Yapma Elzem. Ben diğerleri gibi değilim."
"Nerden bileceğim?"
"Ciddi misin Elzem? O kadar vakit geçirdik. Hatta ben sana abilik yapıyorum."
"Bu bir şey değiştirmez."
"Aa. Kız ciddisin sen."
"Yeni mi anladın?"
"Evet."
"Her neyse. Gerçekten neden geldin?"
"Seni özledim."
"Ha?"
"Niye şaşırdın?"
"Bilmem. Alışık değilim böyle şeylere."
"Anladım."
"Arat mı gönderdi seni?"
"Yok. Ben ona bağlı değilim."
"Güzel."
.......
İmge okuldan gelmiş ringe çıkmak için hazırlanmaya başladı. Eldivenlerini de takıp ringe çıktı. Alkış sesleri, ıslık çalan insanlar. Ona güven veriyordu. Henüz ringe kiminle çıkacağını bilmiyordu.
Ringe çıktığında hakemin de rakibin adını söyledi. Tekin Kıraç.
Şaşkınlıkla gözleri aralandı. Tekin ringe çıkıp İmge'ye döndü. İmge ona şaşkınlıkla bakarken o gülümsedi. Hakemin uyarısı ile dövüş başlamıştı.
İmge kimseye acımazdı. Karşısında kim olsa bile! Tekin'e yaklaşıp yumruk atacağı sıra Tekin geri çekildi. Bu sefer hamle Tekin'den geldi. İmge'nin diz kapağına tekme atıp yere düşmesini sağladı. Bu sefer o acımadan yumruğu yapıştırdı. İmge yediği darbe ile yere yığıldı. Tekin İmge'nin üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. Hiç acımadan vuruyordu. Sinirliydi. Tekin'in ağladığını görünce hiç bir tepki vermeden onun yaptıklarının acısını yaşadı. Tekin küçükken babasından şiddet gördüğü için sinirini çıkarıyordu.
İmge bunu anladığı için ona izin verip yıllarının acısını ondan çıkarmasını bekledi.
.....
Bölüm nasıldı?
Düşüncelerinizi belirtin 👉
Allah'a emanet olun 🙏