Jungkook hızını arttırıp Jimin'in derinlerini keşfetmeye başladı. Jimin ise durmadan arsızca inliyor, Jungkook'u daha da tahrik ediyordu. Jungkook git gellerine devam ederken Jimin'den gözlerini çekmiyor, kahveliklerini dikmiş öylece bakıyordu.
"Hoşuna gidiyor mu bebeğim?" deyip sırıttı Jungkook. Jimin ise dağılmış sarı saçları, beyaz teni ve aralık ağzı ile nefes alışverişlerini düzenlemeye çalışıyordu.
"J-jungkook."
"Jimin sana bir şey söylemem gerek."
"Söyle?"
"Ben aslında senin ked-"
Jimin gözlerini açıp yatağında oturur pozisyona geldi. Vücudu ter içinde kalmıştı. Gördüğü ıslak rüya yüzünden şok geçiriyordu.
Kendisi çıplaktı.
Jungkook çıplaktı.
Karşısında kendisine bakan kedisine baktı Jimin. Jungkook'un gözlerini takip edip altında gördüğü şişlik ile gözlerini büyüttü. Tabii 'kedisi' de şaşkın bir vaziyette kendisine bakıyordu. Jimin oflayarak hemen banyoya kapattı kendisini. O lanet olası rüyayı görmek zorunda mıydı?
♢
"Taehyung, görüntü gözlerimin önünden gitmiyor!" En yakın arkadaşı ve 'kedisi' oturmuş, Jimin'i dinliyorlardı. Jungkook ise mutluydu, Jimin kendisini rüyasında bile arzulamıştı.
"Belki de bu bir işaret- ah!" Jimin'in koluna vurmasıyla Taehyung acı ile inledi.
"Bana bir şey söyleyecekti Tae."
"Ne gibi bir şey?"
"Ben aslında senin ked- diye başlamıştı cümlesine." Bunu duyan Jungkook ve Taehyung yutkundu.
"Önemli bir şey değildir ha? Ergenlik çağında böyle rüyalar normal."
"Sen öyle diyorsan.."
♢
Jimin bankta oturan bedeni görür görmez gülümsedi. Banka doğru adımlayıp gencin yanına oturdu.
"Selam Kook."
"S-selam!" diye cıvıldadı Jungkook. Jimin ise utançtan Jungkook'un suratına zar zor bakabiliyordu. Gördüğü rüya aklına geldikçe delirecek gibiydi.
"Nasılsın?"
"İyi.. sen?"
Ben de iyiyim.." Ortamı sıkan bir sessizlik kapladığında ikisi de konuşacak konu arıyorlardı. Jimin artık onu sevdiğini söylemeliydi. Birine ilk kez aşık olmuştu ve rüyasında gördüğü görüntüler yüzünden sevgisi daha da körüklenmişti.
"Jungkook.. birine sevdiğini nasıl belli edersin?"
"Bilmem, hiç aşık olmadım."
"Ama hoşlandığın biri var, değil mi?" Jungkook sırıttı.
"Evet."
"Ee o zaman?"
"Bence sevgini belli etmek için kelimeler yetmez, beden dili de önemli." Sırıtması daha da genişledi, umarım Jimin bunu dinlerdi.
"H-ha? Tabii.. tabi.. Beden dili önemli.. evet."
"Jimin.. benim sana bir şey söylemem gerek."
"Evet? Ne diyecektin?" Jungkook, Jimin'in suratına yaklaştı, yaklaştı. Jimin'in kalbi ise son sürat atıyordu.
"Ama dediğim gibi kelimeler yetmez, beden dili önemli."
Ardından gözlerini Jimin'in dudaklarına dikti, sarışın olan ise yutkundu. Jungkook ani bir hareket ile Jimin'in dudaklarına yapıştı. Dolgun dudakları, kendi ince kiraz dudakları için yaratılmıştı sanki. İkisi de çok acemiydi, ilk kez böyle bir şey yapıyorlardı. Jungkook çekinerek dilini Jimin'in sıcak mağarasına soktu. Jimin ise olayın şokundan çıkıp Jungkook'a elinden geldiğince karşılık vermeye başladı. Bu öpüşme sadece saf duyguları göstermek içindi.
●●●
Merhaba, nasılsınız? Bu bölüm pek içime sinmedi gibi..
Siz sanıyorsunuz ki bunlar hep böyle takılacaklar ama çok alışmayın derim. Smkalwmdls
Sınavların başlayacağı yetmezmiş gibi yetiştirmem gereken proje var. Büyük ihtimalle 1 ay falan olamayabilirim.
Kendinize iyi bakın, sizi seviyorum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
