Jimin, yatağından fırlayarak kalkmıştı. Ama unuttuğu bir şey vardı Jungkook kucağındaydı ve yatağın diğer tarafına uçmuştu. Sarsılma sebebiyle gözlerini açtı, Jimin okula geç kalmıştı anlaşılan. Hem de ikinci günden.
"Tanrım! Rezil olacağım, ilk günden tembel öğrenci damgası yemek istemiyorum."
Hemen formasını giyip evin anahtırını alıp evden çıktı. Annesi çoktan işe girmişti bile. Jungkook ise Jimin'den öpücük alamadığı için üzülmüştü. Bugün kendini Jimin'e göstermeliydi. Çıkış saatini de biliyordu ama yine de endişeliydi.
♢
Jimin yine çok şanslıyım diye düşündü çünkü geç kalmasına rağmen hocası gelmemişti ve huzurlu, rahat bir gün geçirmişti. Şimdi ise okulu bitmişti. Okulun bahçesinde Taehyung'u bekliyordu. Tabii kendisini izleyen Jungkook'tan haberi yoktu. Yanında hissettiği beden ile gördüğüne az da olsa üzülmüştü, Sun Yeon gelmişti.
"Selam Jimin."
"Selam?"
"Matematikte pek iyi değilim de acaba beraber çalışabilir miyiz?"
"Olur tabii."
"Senin evinde?"
"Ha? Ne- Yani şey.. şu an müsait değilim."
"Yarına ne dersin?"
"T-tabii olur." Yeon kollarını Jimin'in boynuna dolayıp sarıldı, geri çekilip konuşmaya başladı.
"Görüşürüz o zaman!" deyip yanından ayrıldı.
Jimin kafasını çevirir çevirmez tanımadığı bir çocukla göz göze geldi, birkaç saniye bakıştılar. Jungkook bakışmayı fazla sürdüremeyeceğini anladığında bulunduğu yerden uzaklaşıp eve doğru koşmaya başladı. Jimin ise bakışmanın etkisinden çıkamamış öylece duruyordu taa ki Taehyung gelene kadar.
♢
Jimin yol boyunca çizdiği resme inanamıyordu. Resme bayağı yeteneği vardı, hem de çok fazla. Ve şu an çizdiği resim ise göz göze geldiği o yabancıydı. Ev anahtarını çıkarıp eve girdi. Annesi daha gelmemişti anlaşılan.
"Jungkook, bebeğim nerdesin?" Jungkook duyduğu kadife ses ile duraksadı, hâlâ onunla göz göze geldiğini kendine yediremiyordu. Jimin'in ayak seslerini duyduğunda hemen kıvrılıp uyuma numarası yapmaya başladı. Jimin odaya girip çantasını bıraktı.
"Benim bebeğim uyuyor muymuş~?" Kedisinin yanına gidip tüylerini okşamaya başlamıştı.
"Bugün birisi ile göz göze geldim." demesi ile Jungkook gözlerini açıp doğruldu. Siyah irislerini Jimin'e dikti.
"Ve.." Resmi gösterdi Jungkook'a. Jungkook o an kendisini bu kadar güzel çizdiğine inanamıyordu. Sadece 5 saniye bakışmışlardı, bu kadar ayrıntıyı nasıl çizmiş olabilirdi ki? Sanki yüzünü hafızasına kazımış gibiydi.
"Sence de çok yakışıklı değil mi? Şey yani.. ıı galiba ondan etkilendim Jungkook." Jungkook bunu duyunca Jimin'e sürtünmeye başlamıştı. Onu etkilediği için çok mutluydu.
"Acaba kaç yaşında ki? Benden uzundu ve büyük duruyordu, yani.. boş hayallere kapılıyorum. Belki sevgilisi vardır? Ah.." Jungkook o an benim demek istedi ama Jimin'in tepkisinden korkuyordu.
"Kaç yıldır kimseden etkilenmeyen ben, 5 saniye göz göze geldiğim çocuktan etkilendim inanabiliyor musun?! İlk görüşte aşk dedikleri buymuş demek ki." Deyip kahkaha attı. Jungkook'u kucağına alıp okşamaya başladı.
"Hem sen kaç yıldır çiftleşmiyorsun, acaba sıkıntın mı var?" Jimin elini Jungkook'un penisine dokundurdu. Jungkook irkilip geri çekildi.
"Üzgünüm bebeğim ama sonuçta kızışma dönemlerinde hiçbir şey yapmıyorsun. Küçük Jungkooklar görmek istiyorum." Tekrar gülmeye başladı.
Jungkook an ben sana gösteririm küçük Jungkookları demek istese de diyemedi. Jimin Jungkook'u tekrar kucağına çıkarıp okşamaya başladı. İkisi de mayışmış bir durumda uykuya dalmışlardı çoktan.
●●●
Umarım beğenmişsinizdir. ♡
Kontrol etmedim yazım yanlışı varsa özür dilerim.
Yan ship ister misiniz?
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Tavşan Jungkook ve kedi Jimin fanartları çok tatlı aşık oluyorum..
