Herkes onun için endişelenmişti. Dedem benimle ilgilenmek istese de itiraz edip araları bozulmasın diye Fisun teyzenin yanına göndermiştim. Olayı anlattığımda bana inanmamışlardı. Fisun teyze inandığını söyleyip Cenk 'i kovmuştu. Ama halası işte , zaman zaman ben olmadığımda görüşmüşlerdi. Daha sonra da beni de ona alıştırmaya çalışmıştı. O da dedeme ayak yapıyordu zaten. Fisun teyzeye de dedem için katlanıyordum.

Fisun teyze - Cenk ! Oğlum geleceğini haber etseydin ya ! Neyse madem gel hadi millete sakız olacağız gel !

Hadi ama ! Eğer gerçekten o da burda olacaksa ben otelde falan kalırım yani. Sonuçta biz de para kazanıyoruz.

+ o kalırsa ben giderim.

Fisun teyze - ne olacak kızım ! Hem akraba sayılırsınız siz. O da gider zaten birazdan.

+ akraba falan sayılımıyoruz.

O piç benim hiçbir şeyim olamaz.

- hadi kızım sen geç içeri ben göndereceğim onu. Ben sana inanıyorum ha ! Ben varken korkma.

+ korkma meselesi değil ki dede. Ben onu gördükçe öldüresim geliyor.

Dedem sırtımı sıvazlayıp çoktan içeri geçen Cenklerin arkasından gitti. Ben de korumalara kısa bir açıklama yapıp içeri geçtim.

Halasının yanına oturmuş yemek yiyordu.

Cenk - haberlerde gördüm. İyi misin ?

Ona göz devirerek yemeğime devam ettim. Pezevenk.

Cenk - peki ya o adamlar ? Beraber kalıyormuşsunuz , onlara nasıl güvenip aynı yerde kalabiliyorsun ?

+ sanane ! Hem kime güvenip kime güvenmeyeceğimi bana aciz bir tacizci öğretmeye kalkamaz tamam mı ? Bunu o içi boş kafana sok ! Nasıl olsa yer çoktur.

Cenk - hadi ama Çilek ! Orda sana hiçbir şey yapmadım. Olayı yanlış anlayıp saldırdın. İnsanları da yanıltma.

Ağzım açık kalmıştı resmen. O beni taciz etmişti. Şimdi de karşında gülerek olayı saptırıyor beni yalancı konumuna getirmeye çalışıyordu.

+ o gün olanları teker teker anlatmam gerekirse anlatırım ama sen benimle bu şekilde konuşamazsın. Sen it herifin tekisin.

- tamam , yeter. Cenk sen de evimden defol git ! Halan için sesimi çıkarmadım , kızımın günü daha fazla mahvolmasın diye sesimi çıkarmadım. Yetti artık ! DEFOL EVİMDEN ! birdaha da gözüm görmesin seni.

O bişey diyemeyip tabiri caizse götün götün gitmişti. Ondan da halasından da nefret ediyordum.

+ elinize sağlık. Ben biraz dinleneceğim.

Masadan kalkıp odama gittim. Kapıyı kapatıp kilitledikten sonra şarjı dolan telefonumu açtım. Yatağıma uzanıp Mu'nun yanıma yatmasını bekledim. Bir yandan onun tüyleriyle oynuyor bir yandan da uyumaya çalışıyordum.

■■■■■■■■

Telefonum çalıyordu. Gözlerimi zar zor açarak elimle telefonumu aramaya başladım. Bulunca aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.

Jimin - yha ! Çek şu telefonu kulağından !

Jimin'in sesi beni şimşek hızıyla kendime getirmişti. Üyeler de yanındaydı. Bana gülüyorlardı.

+ yha ! Hoşunuza mı gitti ? Kesin gülmeyi !

Utanmıştım. Mu da uyanmış yanımda kuyruğunu sallıyordu. Birden kuyruğunu yüzümde sallamaya başladı.

+ mu ! Mu ! Yapma kızım daha fazla rezil olmak istemiyorum !

Boştaki elimle Mu 'yu düzeltip telefona döndüm. Hâlâ gülüyorlardı.

+ utanıyorum tamam mı ? Gülmeyin artık !

Taehyung - tamam , tamam gülmüyoruz.

Hoseok - aslında bu gün aramayı düşünmüyorduk. Dinlenirsin diye. Ama Taehyung arayıp görelim dedi. Biz de aradık.

+ aslında yeterince dinlendim. Konuşmamızın bir sakıncası yok.

Menajer - iyi görünüyorsun Hee Ji. Açık konuşmak gerekirse senin için endişeleniyordum. Sevindim.

Yoongi - artık daha çabuk uyuyorum , o ışık sabaha kadar açık kalmıyor.

+ napıyım korkuyorum.

Jungkook - duyduğuma göre gece lambasıyla uyuyormuşsun. Küçükken ben de kullanıyordum.

Jimin - sen 21 yaşında olduğuna emin misin ?

+ eğlenin, bakalım benimle. Nasıl olsa oraya geleceğim.

Namjoon - gelmeni dört gözle bekliyoruz. Çabuk iyileş ! Birsürü iş bekliyor !

Jin - yha! Çabuk iyileşmelisin ki o güzel yemeklerden yiyebilelim ! Kızı daha fazla yormayalım da dinlensin !

Yoongi - keyfine bak küçük!

Jimin - baklavaları unutma !

+ ah , evet ! İstediklerinizi bana mesaj atın. Hatta internetten araştırın merak ettiğiniz birşey varsa getiriyim.

Tatlı tatlı kafa sallıyorlardı. Bütün Türkiye yi onlara götürüp göstermek istiyordum. Taehyung kameraya yaklaşıp sarılıyormuş gibi yaptı.

Taehyung - hadi siz de sarılın !

Bütün üyeler toplu kucaklaşır gibi telefonu ortalarına alıp kucakladığında ben de onlara sarıldım.

Taehyung - biz her zaman yanındayız Çilek ! Bu arada unutmadan söyleyim arkandaki posterler çok hoş duruyor.

Jimin - görüşürüz!

- görüşürüz!

+ görüşürüz!

Kapattıktan sonra Taehyung'un dediği aklıma geldi. Ne posterinden bahsediyor ?

Kafamı kaldırıp arkama bakmaya çalıştım. Ağzım beş karış açılmıştı. Arkamda üyelerin hem toplu hem de tek olduğu posterler vardı. Amaan , en fazla ne olabilir ki ? Army olduğum için benimle dalga geçecek halleri yok herhalde ! Kafamı tekrar yukarı kaldırdım. Lanet olsun ! Taehyung 'un posterinin üzerinde küçük bir kalp vardı. Evet dostlar ! Ezelden beridir bu adama aşık olduğum doğrudur.




Selam yiğitlerim ! Bu sıralar baya yoğunum. Malum sınavlar var. Bir de konu da çok. Aslında bu haksızlık ama kimsenin bizi dinlediği de yok zaten. Böyle bir zamanda sınav için gitmek çok tehlikeli ve benim bağışıklığım çok düşük. Gerçekten pek bişey yiyemiyorum. Hatta zoraki vegan falan sayılırım. Bazı şeylere alerjim var bazı şeyleri de huylandigimdan yemiyorum. Çoğu şeyi yiyemiyorum yani. Ailemde rahatsızlıkları olanlar var ve ben gerçekten bir kağıt parçası için okula gitmek istemiyorum. Canım çok sıkkın yani bu aralar.

● siz sınavlar hakkında ne düşünüyorsunuz ? Sizce iptal olur mu ?

● sizce ikinci dönem online mı yoksa yüzyüze mi ?

● online derslerden bişey anlayan var mı ? Ders ses kontrol etmekle düzelmesini beklemekle geçiyor.

Çok sitem doluyum. Bu kararın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Bir kişi bile birçok aileye bulaştırabilir ve bu çok ağır sonuçlanabilir. Hem hasta olsak bile en az 3 haftamızı çalacak bir yks öğrencisi olarak benim zamanım da çok kıymetli. 3 hafta çalışamamak ne demek !? Hayatımı mahveder. Hasta olmayacağımızın garantisini vermedikçe okula çağırmaları çok yanlış.

Düzen BozanWhere stories live. Discover now