~16~

1.8K 173 110
                                    

"Draco!"

Sarışın büyük salonun kapılarından içeriye adımlamak üzereyken sabah sabah kendisini rüyasında gören kuzgunla arkasına dönmüştü.

"Evet?"

"Sana göz kırptığımda Gryffindor masasına gel."

Draco duyduğu cümlenin imkansızlığına gülerken ellerini yavaşça cebine koymuştu. Ne demişti o?

"Anlayamadım?"

"Hani siz zekiydiniz, tek seferde tam olarak neyi anlayamadınız Mr. Malfoy?"

Draco'nun gülüşü an be an Harry'e geçerken kuzgun kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Hiçbir güç beni oraya getiremez!"

"Öyle mi?"

"Öyle."

Kuzgunun gözleri yeşilin en ukala tonunu alırken sarışın bu özgüvenin nerden geldiğini düşünmeye başlamıştı. Hayır, Gryffindor öğrencilerine karşı eski düşünceleri kesinlikle yoktu ama meraklı gözleri üzerine toplayarak aslanların ayağına gitmeyecekti.

"Son kararın mı?"

"Ben bir Slytherin'im, tabi kii de son kararım."

"Peki o zaman.."

Harry aynı özgüveniyle kapıya doğru yürürken elinde ki kozlar bitmediğinden bu kadar rahattı. Tam sarışının yanından geçip gidecekken durduğunda son kez ona bakmış ve elini oynamıştı.

"Ama sen yine de bir düşün derim ben.. Kırmak istediğimiz asayı almam bir kaç gün sürebilir veya isteğime göre daha da uzayabilir falan."

"Şantaj?"

"Nasıl değerlendirmek istersen."

Harry gülerek büyük salona yönelirken Draco hayretler içerisinde kuzguna dönmüştü. Asayı kırmak için ona mı ihtiyacı vardı sanki?

"Tamam, geleceğim! Lanet olsun, başımın belasısın Potter!"

Draco derin bir nefes alıp yenilgiyi kabul ederken Harry yüzündeki gülümsemeyi daha da derinleştirmişti.

"Unutma, göz kırptığımda!"

İkili masalara geçtiğinde Harry'nin keyfi yerindeyken Draco için aynı şey söylenemezdi. Kabul etmesinde ki tek sebep beklemekten fazlasıyla yorulmuş olmasıydı. Ya o asayı alıp kıracaktı ya da kendisi gereksizi kedavralayıp bu işi kökten çözecekti. Kuzgunun Draco'yu çağırmasının sebebiyse, onun her türlü sonuca karşı yaşanan anları en  önden izlemesi gerektiğini düşünüyordu.

Gerçekleşmeyi bekleyen tek plan tabi ki ikilinin planı değildi. Ginny de tam o sırada planını ortaya koymak üzere kuzgunun yanında ki yerini almıştı. Slytherin masasına yaptığı ufak çaplı kontrolden sonra sarışının orda olduğunu görmüş ve Harry'nin koluna girmişti. Sarışın beklediği işaret için Gryffindor masasından gözünü ayırmazken gereksizin yapmaya çalıştığı şeyi çok iyi biliyordu. Kızıl yavaşça kolundan aşağıya inerek parmaklarını kenetlediğinde başını kuzgunun omzuna koymuştu. Draco'nun hareketlerini incelemek adınaysa gizlendiği boyundan sarışını izliyordu. Draco gereksizin uğraşlarına karşı yüzünde oluşan alaycı bir sırıtmayla cevap vermiş, meydan okuduğunu açıkça belirterek kaşlarını kaldırmıştı. Ginny ise şuan Draco'dan çok Harry'nin ona karşı daha da ilgisiz oluşuna takılmıştı. 

"Harry! Bana karşı neden bu kadar ilgisizsin?"

Kuzgun gülümseyerek elini kızıldan çekmiş ve Ginny'yi kolunun altına alıp kendine çekmişti. Yakın olması onun işine gelirdi sonuçta..

Eighth Year LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin