~15~

1.7K 172 84
                                    

"Harry, kalkmıyor musun?"

"Kalkmıyorum.."

Ron adeta yatakla birleşmiş ve yorganı bebeğiymiş gibi saran arkadaşına gözlerini devirmişti. Her zaman ondan önce kalkan dostu, neden bugün götünü devirip yatan taraftı ki sanki?

"Kalk hadi, Herm aşağıda bizi bekliyor!"

Harry üzerinde ki battaniyeye daha sıkı sarılırken emin olduğu tek bir şey vardı, bugün hiç bir şekilde yataktan çıkmak istemiyor; sessiz, sakin ve bol uykulu bir gün geçirmek istiyordu.

"Bak ne diyeceğim Ron.. Herm'e rahatsız olduğumu, derslere girmeyeceğimi söyle ve şuan için sakın gelmesine izin verme! Beni soran başkaları olursa onlara da 'Harry Potter, sonunda öldü' dersin."

Ron'un kaşları çatılırken az önce duyduklarından en çok Herm ile olan kısma takılı kalmıştı. Kitaplarını çantasına koymayı bırakıp bedenini ona bakmayan arkadaşına tamamen çevirdiğinde şaka yaptığını söylemesini ummuştu. Hermione ile uğraşmanın o kadar da kolay olmadığını ve asla ikna olmayacağını bilmiyordu sanki!

"Kolaymış gibi konuşuyorsun, Harry!"

"Sevgilisi olarak Herm'le sen uğraşamazsan başka kim uğraşabilir Ron? Git hadi!"

Ron arkadaşının sözleriyle gözlerini devirmişti. Onun sevgilisi olması onunla uğraşabileceği anlamına gelmiyordu ki! Harry'nin rahatsız olduğunu söylediğinde 'tamam o zaman bırakalım dinlensin, hadi biz gidelim' diyeceğini mi sanıyordu?

Son kez şansını deneyip denememe arasında gidip gelirken uğraşmayıp odadan çıkmıştı. Derin bir nefesle hızla merdivenleri indiğinde ortak salona varmıştı. Tahmin ettiği gibi gün ışığı da hemen yanında bitmişti. Ah Herm, Marshmelow'um..

"Günaydın.."

"Günaydın canım.. Harry nerede?"

Herm'in gülümseyen yüzü kızılda anlık bir tebessüme sebep olurken devamında gelen soru tebessümün yerini gerginliğe bırakmıştı.

"Biraz başı ağrıyormuş derslere girmek istemediğini söyledi."

"Öyle mi?"

Ron onaylarcasına başını sallarken kendini ısrarlara ve sorulara hazırlıyordu.

"Peki madem biz gidelim, o da akşama kadar dinlensin. Parti ye gelir diye düşünüyorum?"

Ron dakikalar önce içinden geçirdiklerini dolaylı bir şekilde duyduğunda şaşkınlığını gizleyememiş ve gözlerini büyütmüştü. Endişeyle Herm'in elini tutup yukarı kaldırmış ve onu kendi etrafında döndürmüştü.

"Herm sen, sen iyi misin?"

"Neden iyi olmayayım? Yalan söyleyecek değilsiniz ya?"

"Tabi canım niye söyleyelim ki.."

Ron'un şu dakikadan itibaren tek dileği bir boklar olmadan bu durumun kapanması olabilirdi. Aksi olursa intihar için şamarcı söğütü düşünmeye başlamıştı bile..

"Peki, parti?

"Ha, evet.. Şey onu bilmiyorum."

Herm başını yukarı aşağıya sallarken Ron'un koluna girmişti.

İkili sohbet ederek dersler için ortak salondan ayrılırken kuzgun aralanan uykusuna geri dönmeye çalışıyordu. Kafasında ki düşünceler anlık olarak onu terketse bu çabası belki gerçek olabilirdi. Bugün ki partiye gitmeli miydi?

Hogwarts bu sene mükemmel(!) bir değişiklik yaparak Noel'de kimseyi eve göndermemiş ve derslere devam etme kararı almıştı. Buna karşılık olaraksa eğlence amaçlı bu akşam ki parti düzenlenecekti ve Harry asla parti modunda değildi. Gitmek istemiyordu ve büyük ihtimallede gitmeyecekti. Herkes partideyken ordan oraya gezecek yoruluncada yatağına geri dönecekti. Evet bu kesinlikle partiden daha mükemmel bir plandı!

Eighth Year LoveWhere stories live. Discover now