Eighth Year Love

~3~

Günler aynı monotonluğuyla akıp giderken binalar arası birlik sağlanmış, Slytherin binası eski moduna geçiş yapmıştı. McGonagall'ın gelmek bilmediği Karanlık Savaşlara Karşı Savunma derslerine bir yenisi daha eklenmişti. Aslında, başından beri hiç birine gelmemişti ki. Her ne kadar boş ders, son sınıflar için ilgi çekici olsada bir süre sonra bu durum can sıkıcı bir hale bürünmüştü. Bir kaç slytherin tarafından iksir çalışma önerisi sunulsa da, sınıfın dörtte üçü anında reddettiğinden oturma eylemi kaldığı yerden tam gaz devam ediyordu.

"Mutfağa gidip yemek yemeliyiz!"

Ron'un efsanevi fikri üzerine bütün bakışlar Ron'u bulurken Hermione güldü ve canının acımamasına özen göstererek başına vurdu.

"Yemek yiyeli sadece 2 saat oldu Ron."

"Bana 2 gün gibi geliyor ama.."

"Dostum, bir gün uykumda ansızın beni yemenden korkuyorum!"

Ron'un tepkisi neredeyse tüm sınıfı gülümsetirken Harry'nin cümlesi tüm gülümsemeleri kahkahaya dönüştürmüştü. Her boş derste ne yapacaklarını düşünen ve ellerinde sıfır sonuçla günü bitiren sınıf karşısında Draco, günü verimli kılabilmek için önündeki kitabı okumakla meşgüldü. Sayfayı çevirdiğinde bir kaç yıl önce özensiz şekilde çizdiği çocuğu görmüştü, kendisini.. Gözlerini kafasının üstündeki konuşma baloncuğuna çevirdiğinde istemeden gülümsedi.
I will be free..

Sarışın kendi halinde geçmişe dönerken Luna tarafından sınıfa bir teklif sunulmuştu. Beşinci sınıfa dönmek.. Boş gözlerin kendisinde olduğunu gören Luna gülümseyerek açıklama gereği duydu.

"Yani, bir kez daha patronus büyüsü çalışmalıyız.."

Teklif sınıfa cazip gelsede sarışının gülen yüzü yavaşça solmaya başlamıştı. Önündeki kitaptan kopmuş ve ortama dönmüştü.

"Yapamayanlar var."

Pansy sinirle konuşunca, tüm sınıfın gözleri Draco'ya dönmüştü. Sarışının gözleriyse direk Harry'i bulmuştu. Yeşillerinde gereksiz bir anlam vardı. Güven veren bir ışık gibi. Düşüncelerini doğrulayan cümleyse hemen ardında gelmişti.

"Öğretebilirim, tabi isterse?"

Ron yok artık nidalarını yükseltirken Blaise'de hayatında ilk defa ona katılıyordu. Pansy reddetmek üzere dudaklarını araladığında Draco elini havaya kaldırarak onu susturmuştu.

"Öğretebilirsin?"

Sarışının sorusu üzerine Harry başını sallayarak onu onaylamıştı. Draco ise bir süre düşünmüş ve hafif bir tebessüm etmişti.

"Tamam, kabul."

Beklenen onayın üzerine sınıfta ki herkes patronus yapmaya başlarken Harry, Ginny'i arkasında bırakıp sarışının yanına yürüdü. Draco'nun tebessümü an be an arttığında Harry çoktan yanına gelmiş ve önünde durmuştu. Draco'da yerinden kalkmış yeşillere üstten bakmaya başlamıştı. Harry asasını çıkardığında Draco'da onu takip etmişti.

"Mutlu bir anını düşünmeni istiyorum Malfoy. Zihnin o anıyla dolmalı, güçlü bir anı olmalı. Sözleri zaten biliyorsundur ama ben yinede söyleyeyim.."

Harry sarışının kulağına doğru yükselmiş gereksiz yakınlığına aldırmadan fısıldamıştı. 

"Expecto Patronum."

Draco ellerini Harry'nin omzuna koyup kendinden uzaklaştırdığında yüzündeki sırıtışıyla yüzünü onun seviyesine getirdi.

"Neden benimle flört ediyormuşsun gibi hissediyorum Potter?"