Eighth Year Love

~4~

"Malfoy.!"

Harry, sarışına yetişmek için hızlı adımlarla yürürken bir yandan da yapacağı açıklamayı düşünüyordu. İlk olay için açıklaması zaten vardı ama Pansy'e söylediklerinin pek bir açıklaması olduğu söylenemezdi. Ne olursa olsun bu işi halletmeli ve aralarını düzeltmeliydi. Merdivenler bittiğinde odasına yürüyen sarışını görür görmez aceleyle asasını çıkarmış ve kapı kolunu indirecekken ona doğrultmuştu.

"Yerinde olsam o kolu indirmezdim Malfoy.."

Draco kızgınlıktan daha çok kırgınlığının sahibi olan sese döndüğünde yüzüne yapmacık bir sırıtış takındı.

"Neden sen mi indireceksin? Ahh üzgünüm Potter, kapılarla seviştiğini neredeyse unutuyordum!.."

"Cidden bu tavrın sevişmek için kapıları sana tercih etmemden mi yani?"

"Hah!! Sen beni tercih etsen bile ben seni tercih etmeyeceğime göre tavrımın bununla bir alakası yok Potter."

"Yani benimle sevişmez miydin?"

Draco aldığı yanıt üzerine şok olsada belli etmemiş, ifadesini korurken ne diyeceğini düşünmüştü. Yani farklı olabilirdi.. Yani şey.. Yani.. Ahh neyse.. Sarışın cevap vermek yerine derin bir nefes alıp kapının koluna uzandığında Harry asasını daha sıkı tutmuştu.

"Sakın Malfoy!!"

"Aşağıda Draco, şimdiyse Malfoy.. İyi dönüş Potter!"

Harry gözlerini devirdiğinde takıldığı şeylerin mantıksızlığını düşünüyordu. Hem Draco demek onun için zor değildi ki, daha demin dediklerinin de hala arkasındaydı. Aralarında ki en mantıklı kişi oydu ama Malfoy diye çağırmak ona daha havalı geliyordu. Harry, koridorun başında asasını indirmeden yavaşça yürümeye başlamış ve saniyeler içerisinde sarışının karşısına geçmişti.

"Beni dinleyeceksin."

"Hiç sanmı-"

"Seçenek sunmadım Malfoy, beni dinleyeceksin dedim!."

"Yoksa?"

"Yoksa 2 sene önce trende yaşadığımız olayın intikamı için büyü kullanmaktan çekinmem.."

"Ciddi olamazsın?.."

"Çok ciddiyim Malfoy! Şimdi odaya beraber gireceğiz ve beni dinleyeceksin."

Harry gözüyle kapıyı işaret ettiğinde sarışın derin nefes almış ve pes etmişti. Eğer şu anda dondurulacak olursa Blaise ve Pansy gibi 2 şerefsiz arkadaşının onu çözmeyip öyle bırakacaklarını biliyordu. Ki donuk bir şekilde Potter'ı dinlemek en son isteyeceği şeydi. Kapının kolunu indirip odaya girdiğinde Harry'de onun arkasında girmiş ve ardından kapıyı kapatıp kitlemişti.

"Neden ikimizi benim odama kilitlediğini sorabilir miyim Potter? Beni dinleyeceksin ayağına beni mi götüreceksin?.."

"Zorlama istersen Malfoy, otur ve konuşalım!"

Draco yatağına oturduğunda Harry çekinsede yatağına doğru ilerledi. Karşılıklı konuşmak istiyordu. Gerçi bunu Blaise'nin yatağına oturarakta yapabilirdi ama kendini Malfoy'un yatağına adımlarken bulmuştu. Adım attıkça artan kokusunu vücudunun en ücra köşelerinde bile hissediyordu.

"Ne anlatacaksın ki?"

Harry yaşadığı saçmalıktan kurtulup yatağa karşısına geçtiğinde asasını indirmişti.

"Şey.. İlk olarak bir şey soracağım, ne kadarını duydun?"

"Bu neyi değiştirir?!"

"Başını duydun mu bilmem gerek Malfoy?!!"