Ay ışığı benimle çok fena eğleniyor olmalı

244 23 23
                                    

Merhaba, biraz uzun zaman oldu değil mi?😔
Bu bölüm hazırdı aslında ama diğer bölümleri yazmadan yayımlamak istemedim, eklemeler yapabiliyorum bazen. Derslerimden dolayı da onları yazamadım bir türlü
Her neyse döndük sonuçta 👏🏻

Medya: Ben editledim ama yanındaki saati kaldıramadım, o kadar yeteneğim yok 😅

Derslerim çok yoğun olduğu için bölümleri fedakarlık yaparak yazıyorum ve gerçekten iyi bölümler olsun, zamanınızı saçma sapan bir şeye harcamayın diye hikayeleri yazarken oldukça vakit harcıyorum.
Umarım beğenirsiniz, bu bölümü yazmak nedendir bilmem en zoru oldu. Bir türlü kafamda oturtamadım kaç kere zaman çizelgesi yaptım ama hikaye gelmedi.

*Ilk kısımda Yoongi Hasat Günü akşamına dair yaşadıklarını hatırlıyor.

°°°

3.mıntıka ▪︎ Min Yoongi

"Hareket edip durma, bir dakika sabit kalamaz mısın sen?"

Sinirli gözler gözlerime dikildi. Her ne kadar rica ediyormuş gibi gözükse de ses tonunda baskınlık vardı. Sıkıntıyla nefes verdi.

"Lütfen."

Dediğini yapıp yatağa geri uzanmış, o ayağımı kontrol ederken başımı sert yastığa bırakmıştım.

"Daha erken gelmeliydin, bu ayakla dolanırken ne düşünüyordun gerçekten merak ediyorum."

"Cevabını duymak istemediğin soruları sorma." dedim. Yine her zamanki formunda beni soru yağmuruna tutuyordu ama cevapların hepsini zaten biliyordu. Beni bu mıntıkada en iyi tanıyan kişiydi. Mıntıkamızın eczanesinin kızıydı, küçüklükten beri yaraları iyileştirmek gibi bir yeteneğe sahipti. Nasıl yaptığını bilmiyordum ama bir şekilde yaranız fiziksel olsun ya da olmasın onu nasıl saracağını iyi bilirdi. Küçükken eğitimde çok yaralandığım için ve o da yaralarla ilgilenmekte iyi olduğu için hocalar onu çokça görevlendirirdi. Aksiliğime karşı sinirlenmez ya da geri adım atmaz, kelimelerimi nasıl karşılayacağını iyi bilirdi. Bir zaman sonra ona karşı aksiliğim de minimum düzeye inmişti zaten. Nancy, en yakın arkadaşım olmuştu.

"Hayır, cevabını bilmiyorum. Bu haldeyken aylaklık yapıp bana gelmemen tam bir salaklık. Haaa, artık biliyorum cevabını. Gerizekalısın"

"Bana laf sokmaktan haz alıyorsun sen değil mi?"

Güldü. Gülüş genelde onun yüzünden eksik olmazdı ama yılların arkadaşı olduğunuzda hangisinin içten olduğunu anlardınız.
"Aslında evet garip bir şekilde hoşuma gidiyor" Konuşurken heyecanlandığında sesi incelirdi. "Ama bunu sen de yapıyorsun."

Gülerken dudağımın acımasıyla tekrar hayata lanet etmeye döndüm.

"Ya... Tekrar kanamaya başladı. Tamam, artık güldürmeyeceğim seni. Gidip kremi tekrar alayım bekle."

Dudağım patlamış, burnum kanamış, vücudumda da ezikler vardı ve Nancy'nin dediğine göre ayak bileğimde içten yırtılma olabilirdi. Başta acısı geçtiği için yalnızca burkuldu zannetmiştim fakat saatler geçtikçe şişmiş ve adım atmamı bile zor hale getirmişti. Işte o zaman buraya gelmem gerektiğini biliyordum. Son zamanlarda sadece işim düştüğünde uğrasam bile her seferinde beni hoş karşılamıştı. Konuşmak istemediğim zaman susar, ben anlatana kadar sadece beklerdi. Isyan ve 13.mıntıka konusunu ailemden başka bilen tek kişiydi.

Elinde yeni bir sargı bezi ve merhemle geldi. Yara kremlerinden birini dudağıma sürmem için elime uzattı. O da dikkatini ayağıma verdi. Sargıyı açtığı yer iyice şişmiş gibiydi.

Find My Way Back • Jinkook Vmin Sope •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin