Chapter 21

167 58 6
                                    

Diğer kitaplara yeni bölüm yazacağım diye nerdeyse buraya 3 ay boyunca yeni bölüm atmadım. Kelimenin tam anlamıyla waov yani bshwjwhshs

Eminim ki kütüphanenizden çıkartmışsınızdır yinede okuyan olursa beni çok sevindirir.

İyi okumalar~

Yüzümde ki anlamlandıramadığım gülüşle spor salonuna gitmiştim. Nedeni belliydi fakat inkar ediyordum. Nasıl ondan hoşlanmak gibi bir hataya düşerdim?

Hemde daha gelmesi 1 haftayı bile bulmazken?

Garip bir aurası vardı,istemsizce ona çekiliyordum sanki

Düşüncelerimi ışık hızıyla aklımdan sildim.Kendine gel Choi Hana! Sen onun gibilerine aşık olamazsın. Şimdi onu düşünmeyi bırak ve seçmelere adam akıllı devam et.

Yinede yakışıklıydı ve sahte de olsa sevgilimdi. Çakma Sevgilim

Daha fazla aşağıya gecikmemek için adımlarımı hızlattım. Dediğim gibi basketbol oynuyorlardı. Bana karşı çıkmamalarını sevmiştim ve bu da onlara fazladan 1 puan verirdi.

"Evet,arkadaşlar buraya bakın!" Ellerimle alkış yaparak tüm dikkatlerini bana vermesini sağladım.
"Kilo kontrolünü yapacağım, Hoseok sana güveniyorum sen yap. Eğer ki yanlış ya da torpil geçtiğini görürsem acımam. Bende o sıra şu 2 kişiye bakacağım."

Koşamayanlardı fakat clupte oynadıklarını söyleyip üstelik iyi de olduklarını iddia ediyorlardı. Bakalım benim gibi birinin karşısında ne yapacaklardı?

"Namjoon" dedim elimde ki basketbol topunu sektirirken "Sen de benimle oynayacaksın.2'ye 2."

Onun yorulmasını istiyordum. Sonuna kadar tüm enerjisini sömürecektim. O dizilerde ki aptal kız olmamı sağlamıştı yani ondan hoşlanan. Arada en küçük bir kıvılcım varsa bile bunu yok edicektim. Kesinlikle onu istemiyordum. Düşüncelerim bile ondan nefret etmek iken nasıl ondan etkilenebiliyordum?

Tam bir umutsuz vakaydım!

Gözlerini devirdi ve yanıma geldi. Kim oluyor ki göz deviyor? Hemde bana? Hayvan herif!

"10'da biter. Gösterin marifetlerinizi bakalım çocuklar."

Namjoon'a gözümle geçmesi gerektiği yeri işaret ettim. Kendilerini göstermesi adına ilk onların başlamasını istemiştim fakat Namjoon yerinden dahi kıpırdamıyordu.

"Napıyorsun sen! Geçsene dediğim yere"

"Senin dediklerini uygulamayacağım."

"Unutuyorsun,hatırlatayım. Benim sayemde takıma girebilirsin. Benimle iyi geçinmeye bak."

"Oysa ki ben sevgiline torpil geçersin diye bekliyordum."

Herkesten oooo nidası çıkarken bazıları bana öylece şaşkınca bakıyordu.

"Bunu sana düşündüren ne bilmiyorum ama sevgilimde olsan sana torpil geçmem aksine seni ezebilirim bile. Benim için ezebileceğim bir böcekten farksızsın."

"Öyle mi sayın Choi Hana?"

"Evet aynı öyle Kim Namjoon"

"Pekala başlayalım."

Özellikle gösterdiğim yere geçmedi ve zaten o arada da oyun başladı. Dediklerim yapılmadığı zaman sinirlenirdim ve Namjoon'a şu an ultra sinirliydim. Yeterli gücüm olsaydı kesinlikle onu potaya oturtabilirdim.

Şaşırtmak adına bakışlarını farklı tutuyorlardı. Güzel taktikti fakat karşılarında ben vardım. Bu demode taktiği yemeyecek Choi Hana.

Ve maç çalımlarla birlikte devam etti. Ne kadar Namjoon'a uyuz olsam da itiraf etmeliydim iyi bir takım olmuştuk. Arada attığı sinirli bakışlarla göz göre göre bana meydan okuyordu. Ben ise atışlarımı ona sert bir biçimde atıyordum aynı şekilde o da. Kesinlikle kedi ve köpekten farkımız yoktu.

Güya sevgilim ya da kölemdi. Düşmanım olan birinden farkı yoktu!

Sonuç ise tabiki biz kazanmıştık. Hakkını yememek lazımdı onları, koşu da iyi olmasalarda savunma ve basket atma konusunda iyilerdi. Benim için en iyi basket atma biçimi turnikeydi ve onlar efsana turnike atıyorlardı.

"Harikasınız baylar! Sizi takıma aldım ve geriye 9 kişi kaldı."

Sevinerek birbirlerine beşlik çaktılar o arada da Hoseok'un yanına gittim. Çoğu kişinin kilosuna bakmıştı.

"Kilodan sonra eşleşmeler yapacağız ve eşleşmeler sonucu tek setli 15'lik bir maç yapacaksınız. Kazanan takım asıl takıma girer. Maçlara hazırlıklı olun çünkü yarından itibaren başlayacak ."

Hızlıca kilo kontrollerini devr aldım. Bu işi çabucak bitirmek istiyordum. Dersten kaytarmak adına güzel bir işti fakat fazlası insanı sıkıyordu.

Vip'tekiler yok yazılmasa da eminim ki benim gibiler özellikle yok yazılmıştır. Bunu sırf birazcık para adına yapıyorlardı,karşılayabilecek bir durumdaydık fakat babam cimriydi. Düşüncesi ona vereceği parayla kendine bir yemek alabilir karnını doyururdu. Hem aynı okul değil mi? Ne fark eder gibi bla bla cümleler.

"Kilo kontrolleri de bittiğine göre yarın sizlerle görüşürüz. Eşleşmeleri koç ile beraber yapacağız.Sonuçlar panoya asılmış olur,iyi günler."

Ardından ise son hız koçun yanına gittim. Öğretmenler odasının kapısını çalarak içeri girdim.

"Oh merhaba Hana, neden gelmiştin?"

"Koç şu an basketbol takımına 2 kişiyi aldım. Sizinle birlikte eşleşmeler yaparak diğer takıma girecekleri seçmek istiyorum."

"Pekala,sen listeyi bana ver. Yarı yarıya bölelim. Sen kendi tarafındakileri eşleştir bende kendikiminleri."

"Pekala olur."

Hocanın yanında ki sandalyeye oturudum ve listeyi ortaya koydum. Kocaman bir çizgi çekti listeye ve benim tarafımı belirledi.

Baktığım tek isim ise Namjoon'du şanslıydı ki benim elime düşmemişti onu en iri yarı kıyı biriyle eşleştirebilirdim.

Sinsice sırıttım "Hocam Kim Namjoon'u şahsen tanıyorum onu en güçlü kişiye verin lütfen tanıdıklarınızdan. Kendisi oldukça iddialı ona kendisini göstermesi için bir şans verin."

Kesinlikle amacım kaybetmesini izlemek değildi. Güldüm,kiminle uğraştığını bilmiyordu bu veled.

Ay hikaye çok rekabetli gidiyor sbwkdhajd birbirlerini yesinler.

Eğer bir şeyler olmazsa 30 da final düşünüyorum ya da olmadı 35-40 gibi bişi. Uygun gibi bence

Hadi bir sonra ki bölümde görüşürük <3

Sizleri seviyorum♡

Tall✔ Where stories live. Discover now