Chapter 8

261 89 4
                                    

"Cezalısınız"

Babam ikimizi birden dışarı çıkarmış bahçede tek ayak üzerinde bizi bekletiyordu. Tamam,kızmasını bekliyordum hatta haklıydı da ama tek ayak üstünde bekletmek pekte iyi bir ceza değildi ha?

"Baba ayağım ağrıyor lütfen artık eve girsek"

"Hayır Choi Hana 2 saat boyunca böyle kalacaksınız."

"Bay Choi-

"Hayır Namjoon burada kalacaksınız"

"Baba baksana yağmur yağacak gibi hava çok kötü"

"Beni ilgilendirmez. İstersen olayı annene anlatayım."

"Peki baba"

Babam bize arkasını döndüğü an ayağımı yere koyuyor bize bakacağı zaman ise düzetliyordum. Böyle böyle 2 saat dayanabilirdim sanırım

"Size ceza vereceğim diye kendimide cezalandırıyorum. Hastalanmak istemiyorum o yüzden sizi burada bırakıyorum ve ne yapıyorsanız yapın. Kapıyı 2 saat sonra açarım. Yemek yiyeceğim ben"

"Baba beni bununla bırakma ama ya"

"Bununla dediğin kişiyle öpüştün kızım kendine gel"

Başımı utançla eğerek gözlerimi babam hariç her yerde gezdirdim. Haklıydı,bağırsa yeridir

Zaten ne olduysa bu Namjoon denen herif yüzünden olmuştu!

En yakın zamanda okuldan attırma planlarıma başlamalıydım

Babam içeri girdiği an ayağımı indirdim ve yere oturdum. Bahçemiz, öyle çiçeklerle dolu değildi. Annemin alerjisi vardı. O yüzden evde tek bir tane bile çiçek yoktu

O yüzden bende bu durumu değerlendirerek burayı basketbol sahası yapmıştım. Normal bir saha boyutunda olmasada idare ederdi

"Hepsi senin yüzünden!"

"Sende üzerime atlamasaydın Hana"

"Sende beni tutmasaydın şimdi burada olmazdık. Yağmur yağacak ve biz donacağız."

"Bay Choi 5 dakikaya bizi çağırır sonuçta sen kızısın. Kızını bu soğukta burada bırakamaz ya"

"Sen bizi anneme söylemediğini dua et. Babam yine az bir tepki gösterdi. Annem olsa sabaha kadar temizlik yaptırırdı."

"Sen nereden biliyorsun peki?"

"Bizzat yaşadım"

Gerçekten annem sabaha kadar bana kileri temizlettirmişti. Ve biz orayı 3 yıldır kullanmıyorduk. Yani anlayacağınız tozdan geçilmiyordu ve ben o leş yeri temizlemiştim

Namjoon'un gamzeleri yine belirirken kaşlarımı çatarak ona doğru baktım. Ciddi bir dramdan bahsediyordum ama o gülüyordu

Çok bilmiş!

"Gülme"

"Peki peki"

Ağzına fermuar çekerken yere uzandım. Saçlarımın kirlenmesini umursamayacaktım.

"Var mısın yarışa Hana?"

"Hayır,haketmiyorsun benimle oynamayı"

"Pekala özür dilerim ama başlatan sendin."

"Sende ileri gitmeseydin"

"Özür diledim ya işte"

"O zaman bende özür dilerim sanırım fazla ileri gittim."

Tall✔ Where stories live. Discover now