Gözlerimi aralayarak çalmayan alarmımı kapattım. Alarmdan önce uyanıyordum sürekli ve bu huyumdan ölesiye nefret ediyordum. Zaten uyuyamıyordum
Her sabah yaptığım gibi günlük rutinlerimi hallettim. Bunları yapmak bile dünyanın işkencesi gibi geliyordu okulu sevmiyordum işte
Yatmak varken okula gelesim gelmiyordu
Gerçi kim severdi ki?
Yatağıma oturarak Ho Min'i aramaya başladım. Kendisi uyuyan bir gorildi
Onu uyandırmak hiç kolay değildi ama artık ben bu işte master yaptığım için onu uyandırmak artık kalem kaybetmek kadar kolaydı
Uyandığına dair mesaj attıktan sonra okul formasını giyindim. Rahat edemezdim bu kıyafette ama mecburi giyiyordum.
Pantolonun parçalarını katladıktan sonra parmümü sıktım. Etek giyemezdim boyum uzundu,yere eğilmek istediğimde bayağı eğilmem gerekiyordu,frikik vermek istemediğim için pantolon giyiyordum yıllardır
Karpuzlu lipbalmıda sürdükten sonra göz kalemimle gözlerime bir kaç rütuş ekledim. Makyaj yapmayı severdim
Beni güzel hissettiriyordu
Kendim için yapardım yani
Özgüvenim yerimde oluyordu
Fondöten,lens,allık felan derken çoktan evden çıkmış arabaya binmiştim. Okula vardığım an ilk işim Namjoon'un suratına bakmak olacaktı. Umarım Jimin iyi pataklamıştır onu
Üstüne bende vururdum bir kaç kere korkar bulaşmazdı bir daha bana
"Bayan Hana geldik,inin lütfen"
Ahjummanın kibar sesiyle arabadan indim. Naif biriydi,hemen her sözde kırılabilirdi
Annem her gün bir erkek ile okula gitmemden rahatsız olacağımı düşünerek kadın şöför işe almıştı. Haklıydı ama her gün keserdim ben o erkeği
Yakışıklılığıyla,tipiyle,saçıyla,adem elmasıyla,damarlı elleriyle,kaslı vücuduyla
Her gün bakardım yani
Adam kendi çıkardı işten
Kendime gülerek arabadan indim. Okul yine tüm gereksiz lüksüyle duruyordu yine yerinde,gerçekten o kadar beddualar nereye gidiyordu?
Tanrım...lütfen bir gün okula geldiğimde okul yerinde olmasın
Uçup gitsin
"HANAAAA"
Tabikide arlanmazca utanmayarak bağıran kişi Ho Mi'ydi
Rezil olmadan duramıyorduk!
Koşarak sırtıma atladı. Her gün bu cadolozu taşıyordum zaten!
"Hana uzadın mı sen? Gökyüzüne daha yakın duruyorum."
"Ayakkabımın topuğu var o yüzden bir kaç santim daha uzunum"
Saçlarımı karıştırarak yanağımdan öptü. Salyaları her yerime bulaşacak şimdi!
"Koş köle!"
"Emredersiniz efendim"
Gülerek koşmaya başladım. Kaslı biri olarak onu taşımak zor değildi. Sağ kolumu süpermen gibi havaya kaldırdım. Umarım okulun diğer kalan saatleri de böyle güzel geçerdi
"Uçuyoruz~"
"Wuhuww"
Kangrem olacaktım en sonunda bunun yüzünden,her sabah sırtımdaydı ve her sabah aynı tepkileri veriyordu. Salaktı ama seviyordum işte onu
Okuldakiler bile bu halimize alışmıştı
Sınıfına kadar Ho Mi'yi taşıdıktan sonra kendi sınıfıma geçtim. İlk gelen ben olmuştum yine
Okulun birincisi olarak beni en tembel sınıflardan birine vermişlerdi belki benden feyz alıp ders çalışırlar diye ama nafile
Sınıf hayvanat bahçesi gibiydi!
Çantamı elime alarak tek gözümü kapattım. Buradan sırama atabilirdim.
Ellerimi basketbol topunu atar gibi yapıp tam atıyordum ki sırtımdan itildim ve önümdeki sıraya çarptım.
Karnım!
Hangi piç yapmıştı bunu?!
Arkamı dönerek sinirle elimi yumruk yaptım. Ağzına edecektim bana bunu yapanı!
"Pardon elim çarptı"
Woo Ji!
Ne de fazla düşmanım var benim!
10.sınıftayken bana çıkma teklifi etmişti zaten başıma ne geldiyse bu manyak sürekli bakan Woo Ji gerizekalısı yüzünden gelmişti
Bende ona eğer Ho Mi ile çıkarsa sınav notlarını vereceğimi söylemiştim ama o sinirlenmişti
Sanki ne yaptım!
Seri katil olsaydım bu kadar tepki vermezdi yani
Karnımı hafif ovduktan sonra bende onu ittim. Gerizekalıydı tam bir gerizekalı!
"Pardon elim bilerek çarptı"
Çantamı gelişigüzel sınıfa atıp sınıftan çıktım. Gerizekalının yanında geçerken güzel bir gülüş sunmuştum ona,tabi yine sinirlenmişti
Ben nefes alsam millet sinirleniyordu!
Sanki ben sinirlendiriyordum onları
Kızlar lavobosuna girerek kapıyı kilitledim. Boş anıma denk gelmişti yoksa iyice pataklardım onu
Tshortümü kaldırarak karnıma baktım. Canım gerçekten ağrıyordu!
Koskoca sıraya düşmüştüm resmen
Onu öldüreceğim! Ölümlerden ölüm beğensin!
Moraran yere elimi koyarak hafifçe ovaladım. Nefret ettiğim şeylerden birisi de tenimin hassas olmasaydı. Bu kadar güçlü olupta tenimin bir o kadar da hassas olması beni delirtiyordu
Dudaklarıma dişlerimi geçirerek sınıftan çıktım. Namjoon ile maçım vardı bugün
Bu acıyla kazanabileceğimi sanmıyordum ama o da dövülmüştü yani başka zamana erteleyebilirdik şu maç işini
Lavobodan çıkarak revire ilerledim. Ancak okul neredeyse yeni açıldığı için kapalıydı
Tanrım...Canım acıyor!
Dudaklarım istemsizce büzüşmüş ellerimde karnımdaydı
O şerefsizi kendi ellerimle dövecektim!
"Hana iyi misin?"
Kulağıma telaşlı birisinin sesi geldi. Ancak kim olduğunu anlayamamıştım.
Görüş açıma giren Namjoon ile bedenimi onun kolları arasına bıraktım. Eğer bunu yapmasaydım eminim o maç bugün olacaktı
Karnımdaki acıma rağmen rol icabı gözlerimi kapattım.
Nefret ettiğim adamın kollarında rol yapıyordum. İşte böyleydim ben iki yüzlülüğüm tutuyordu arada
Bu kız da az şeytan değil ha şeytana pabucunu ters giydirir dkwjsjjs
Türk olma ihtimali? Kzhwoaksnsjskakaiaaosksk