Yetişkin okurlar içindir ⚠️
Yanına yaklaşıp en alttaki düğmeyi ben kapattım ve yanağına da küçük bir öpücük bıraktım. Aldığım karşılık ise Onur'un beni iki kolumdan tutup duvara yapıştırması ve seri bir şekilde dudaklarıyla dudaklarımı birleştirmesi...
Keyifli okumalar... Yukarıdaki müziği açıp okursanız sevinirim...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kulaklarına gelen uğultularla ve başına giren ağrıyla ayağa kalktı ve etrafına göz gezdirdi. Bir deniz kenarıydı burası, sakin ama nereden geldiğini bilmediği uğultuların içinde bir yerdi. Başını sağa doğru çevirdiğinde abisini gördü. Abisi ona gülüyordu ve kulaklarını patlatacak bir ses tonuyla konuşuyordu.
''Aaa, benim salak kardeşim de mi buradaymış?Hahahaha''
Birinin onunla dalga geçmesinden hoşlanmazdı ama her seferinde boyun eğmek zorunda kalırdı. Tabii eğer bu kişi abisiyse...
''Burası neresi? Ve senin burada ne işin var? Neredeyiz?''
Bağırarak sorduğu bu soruya cevap alamadan abisi gözden kayboldu. Nereye gitmişti şimdi? Birden ışınlanmış gibi toz olmuştu ama nasıl?
Sırtından onu ittiren bir el hissettiğinde hemen arkasını döndü ama keşke dönmeseydi. Çünkü onu uçuruma ittiren kişi Onur'du...
En ufak bir kelime dahi söyleyemeden uçurumdan aşağı yuvarlandı...
''Hayal...''
Yukarılardan, çok yukarılardan gelen bu uğultulu sese cevap veremiyordu. Sanki o denizin dibindeymiş, sesin sahibi ise çok yukarılardaymış gibi... Aynı ses tekrar duyuldu.
''Hayal...''
Bu sefer ses, uğultulu değildi. Gayet net geliyordu. Nefes alış-verişi hızlandığında gözlerini açtı ve ağlamaya başladı. Rüya görmüştü... Daha doğrusu kabus...
Birden belinde Onur'un sıcak ellerini hissetti. Ama gördüğü bu rüyadan sonra o ellere güvenip güvenmemekte kararsızdı.
Hızlıca geri çekildi ve Onur'un gözlerine baktı. Kötü bir niyeti varsa, bunu gözlerinden anlamak istiyordu. Onur ise; Hayal'in bu yaptığına bir anlam veremiyor, endişeli gözlerle Hayal'e bakıyor ve aklındaki soru işaretlerine cevap bulmaya çalışıyordu. Ve cevap da, çok gecikmeden geldi.
''Rüya gördüm..''
Bu iki kelimeyi hem korkuyla, hem de çekinerek söylemişti. Akşam Onur'un evinde kalmıştı ve muhtemelen rüyasında yüksek sesle bir şeyler mırıldandığı için Onur da salona gelip Hayal'e bakmış olmalıydı.
Onur, nefes nefese tekrar salona geldiğinde Hayal'in salonda olmadığını gördü. ''Nereye gitmiş olabilir ki?'' diye düşünürken elindeki su dolu bardakla beraber salondan çıktı ve Hayal'in ismini tekrarlayarak evin içinde Hayal'i aramaya başladı.