14. Bölüm: Görev Başarılı

124 11 7
                                    

Gece geç saatte yayınlıyorum hatam varsa düzeltin lütfen 💜


Odaya girdiğim de o iki adam beni beklemiyor olacak ki şaşırdılar ve hemen Hae'ye baktılar.

-Sorun yok kendisi ortaklık yaptığım yakın bir arkadaşımın oğlu ona güvenebiliriz. Ayrıca kendisi size bahsettiğim kişi.

- Park Jimin denen kişi bu mu?
- Evet.

Hae onayladığı zaman rahatladılar ve zaman kaybetmek istemiyor gibi hızla ben boş bir koltuğa geçerken konuya girdiler.

***

××Jungkook

Jimin o adamın peşinden giderken kısa süre onu izledim. Bakışlarında değişen bir şeyler vardı. Sanki her zaman utangaç, bir şey söylemek için binlerce kez düşünen Jimin gitmiş yerine tamamen başka biri gelmişti. Kararlıydı.
Sanki peşinden gittiği adamlarla olan meselesi sadece çete göreviyle ilgili değildi. Sanki onun canını yakan daha farklı şeyler vardı. Bunun henüz ne olduğunu bilmesem de bizden bir şey sakladığı inkar edilemez bir gerçek.
Ama ne olursa olsun her zaman onu desteklemeye devam edeceğim çünkü yaşadığı şeylere bakılırsa bir şeyi yapıyorsa onu yapması için gerçekten bir sebep vardır. Bazen kısa süre ona oluşan bu güvenimi sorgulasam da his konusunda iyiyimdir. Ve eğer böyle hissediyorsam böyle devam etmeliyim.

...

Uzun süre orada oturdum ve etrafı inceledim sahte kahkalar, samimiyetle uzaktan yakından alakası olmayan dostluklar, kendileri kadar zengin olmayan insanlara üstten bakış vb. nefret ettiğim her şeyin burada toplandığını gördüm. Az önce garsondan aldığım şarabımı yavaş yavaş yudumlayıp etrafı izlemeye devam ederken Hae denen adamın kızı sanırım adı...Nayeon..evet Nayeon yanıma geldi.

-Selam yakışıklı Jimin nerede bakalım sen neden tek başına oturuyorsun yoksa başkalarıyla dans etmeye mı kalktı? Gerçi dans pistinde de yok gibiydi...
- Baban arkadaşlarıyla tanıştıracağını söyledi.

Öyle olmadığını biliyordum ama babası bu kadar açıktan oynuyorsa kızının da haberi vardır. Bu yüzden sadece Jimin'in davet ettiği bir arkadaşı gibi aptalı oynamaya devam ettim.

- Ya öyle mi? İyi o zaman biz de pek tanışamadık.
- Lee Jackson
- Onu az önce öğrendim. Kaç yaşındasın?
- 24 sen?
-23
- Jimin'le aynı yaştasınız.
- Evet çocukluk arkadaşıyız. Onun babasıyla benim babam ortaklık yaparken tanışmıştık.
- Hm.
- Aslında bir ara aramızda bir yanlış anlaşılma oldu ama...ama sonra düzelttik şuan yine iyi aramız.
- Ben biraz meraklı biriyim. Hatta biraz değil baya meraklı biriyim. Özel değilse..
- Özel.
- Peki. Sen bilirsin.
- Her neyse Jimin'den konuşmayalım. Sevgilin var mı?
- Hayır yok.
- Güzel...

O tam devam edecekti Jimin yanımıza geldi. Gittiği oda kısmından değil tuvaletten gelmişti.

- Baya kaynaşmışsınız sevindim.

Konuşma şekli biraz garip gelmişti.

- Öyle oldu biraz Jimincim. Bundan sonra böyle yakışıklı arkadaşlarını benimle daha önceden tanıştır.
- Sebep?

Jimin'e bir şeyler olduğu kesin. Gittiği ve geldiği kısımda ne yaşandı bilmiyorum ama bir şey olmuş işte...

-Sebep mi? Sebep... Çocukluk arkadaşımsın seviyorum seni. E tabi haliyle arkadaşlarınla da kaynaşırsam aramızdaki mesafeyi kapatabiliriz...
- Jackson benim arkadaşım değil. Aslında ona uzun zamandır bir şey söylemek istiyordum. Ama bilirsin ya ben biraz utangaç biriyim.

Gympie-GympieWhere stories live. Discover now