18//bol taehyunglu pizza

14.3K 1.3K 603
                                    



Gelsin bakalım yumuşacık olacağımız bölümler!

susuluvtata💜

"Pişman olmayacaksın, değil mi?"demişti Taehyung, boynumda soluklanan başını kaldırıp kara gözleri ile bana bakarken. "Gitmeyeceksin değil mi, bir daha? Dayanamam ki bu sefer." Sonlara doğru kırılan sesi içimi sızlatsa da minik bir gülümsemenin dudaklarıma yerleşmesine müsade edip dolu gözlerinden öptüm, onu. Burnunun ucu da bundan nasibini aldığında, bakışlarım saniyelik dudaklarına inip gerisin geri gözlerine konmuştu.

"Sen ve ben söz konusu ise pişmanlık yok, Taehyung. Gitmek yok. Tüm o zamanlar için özür dilerim." Memnun olmuş bir şekilde başını boynuma tekrar yerleştirmiş, parmaklarını göğsüme sabitlemişti. "Çok ağlattın beni."demişti dudaklarını bükerek. "Beni o kadar mutlu etmen lazım ki ağladıklarımı unutayım, tamam mı?"

Etrafındaki kollarımı sıkıştırıp onu iyice kendime çektim. " Seni çok mutlu etmek için elimden geleni yapacağım güzel aşkım ama olur da yine üzersem seninle birlikte ağlarım."

Boyu neredeyse boyuma denk hale gelmişti ama kollarımda öyle küçüktü ki öyle küçük kalıyordu ki ağlamak ve onu hep kollarımda tutmak istiyordum. Dönüştüğü için çıplak olan bedenine kanepede duran örtüyü güzelce örtmüştüm ve o zamandan beri bacaklarımın arasında göğsüme tünercesine uzanıyordu. Çıplak olduğundan kızaran yanaklarının pembesi gitmişti çoktan. Konuşmamız gereken daha çok şey vardı, biliyordum ama şu an bunun yerine kucağımdaki ve kalbimdeki huzura odaklanmak istiyordum. Daha sonra da konuşabilirdik.

Huzurla iç çektiğimde telefonum konuşmaya başlasak da zaten devamının gelmeyeceğini belli eder gibi uzun uzun çalıyordu. Yer sehpasındaki telefonuma uzandım ve arayan kişiyi görünce ofladım.

"Efendim Bay Shin?" Dekan yardımcısı hararetli bir şekilde okula gelmemi ve Bayan Akihiko yerine derse girmem gerektiğini söylemişti. Itiraz etmek istediğimde ise yerime başkasını bulamayacağını ve girmek zorunda olduğumu da eklemişti.

"Ne oldu?"dedi Taehyung, telefonu kapatıp ofladığım zaman. "Üniversiteden arıyorlar. Derse girmem gerekiyormuş."

"Şimdi mi?"

Ölüp bittiğim gece bakışlarından öptüm. "Maalesef aşkım ama hemen dönmeye çalışacağım , tamam mı?"

Gönülsüzce başını salladığında büktüğü dudaklarını sıktım. "Önce sen mi giyinmek istersin ben mi giyineyim?"

Taehyung anlamadığım bir şekilde bir süre düşündü. Sonra gözleri parlayarak "Ben banyoya gireceğim! Akşam görüşürüz."diyerek üzerindeki battaniyeyi sıkıca tutup banyoya koştu. Ardından şaşkınlıkla bakıp gülerek ayağa kalktım ve odaya ilerledim. Rahat bir şeyler giydikten sonra üniversiteye giderken her zaman taktığım geniş çantama bakindim ama odada değildi. Adımlarım salona yöneldiğinde çantamı girişteki askılıkta görmüştüm. Banyodaki su sesi kesilmişti. "Küvette çok kalıp üşüme!"diye seslenerek normalden biraz daha ağır olan çantamı aldığım gibi dışarı çıkmıştım. Bir an önce dersimi anlatıp eve dönmek istiyordum.

Yol boyunca zihnim Taehyung ile doluydu, başımı iki yana sallayıp anlatacağım derse odaklanmak ıstesem de mümkün değildi. Keşke şimdi burada olmak yerine onun yanında olabilseydim diye düşünerek arabayı park ettiğimde çantamdaki hareketliliği fark ettim.

Çantamdaki hareketlilik?!

Hızla çantanın içini açtığımda gördüğüm manzara ile öyle şok olmuştum ki Taehyung, küçük adımlarla kucağıma tırmanana kadar o şekilde durduğumu fark etmemiştim bile. "Taehyung?"

meow, darlin | taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin