15//tekrar öpsene

16.5K 1.5K 582
                                    

Sonunda gelebildim!

Haftalardır yoktum, olmadığım süre boyunca uygulamayı da silmiştim ve tekrar yükleyince bir sürü bildirim geldiğini gördüm. Çoğu yeni bölüm istekleri üzerineydi.

Neden gitmiştim, çünkü kpss sınavına hazırlanıyordum ve bu süreçte her şeyden soyutladım kendimi. Gerçi hayallerime karlar yağdı ama hayırlısı artık, elimden geleni yaptım.

Neyse ~
Yine 2000 küsür kelimelik bir bölümle geldim ve bundan sonra haftada bir bölüm atacağım. Sevginizi göstermekten çekinmeyin lütfen

İyi okumalar ♡♡

susuluvtata 💜

"Jeongguk, ben çıkıyorum."

Taehyung'un hızlı adımları çıkış kapısına yöneldiğinde, zaten orada olduğumu fark ettiği için gülümsedi ve elindeki ayakkabıları giyinmek için eşiğe oturdu. Üstten ona bakıyordum. Havalar henüz ılık olduğu için beyaz, bol ve üzerinde Celine yazan, son zamanlarda sürekli giydiği tişörtünü giymişti. Tişörtünü, açık renkli keten pantolonunun içine sıkıştırmıştı ve belinde ince deriden bir kemer vardı. Evin içinde ne kadar dar ve açık giyinirse giyinsin, dışarıda bol giyiniyor, hatları belli olmuyordu. Onun hayatına karışmak hakkım değildi ve evdeki gibi giyinse ona hiçbir şey diyemezdim, bu yüzden kendiliğinden bol giyiniyor olması işime geliyor; itiraf etmek gerekirse içimi rahatlatıyordu. Beyaz spor ayakkabılarını da giyinip doğrulduğunda, doğal haliyle bıraktığı için alnına dökülmüş lülelerini sol eliyle geriye attı.

Kapının önünde kollarımı göğsüme bağlamış bir şekilde duruyor ve onun çıkmasına engel oluyordum. Kaşlarını kaldırıp soru dolu bakışlarını bana yönelttiğinde, omuz silktim. "Jeongguk çıkmam lazım."demişti, bunun üzerine.

Geri çekilmedim, yolundan da çekilmedim. "Nereye gidiyorsun?"diye sordum, orada dururken.

"Arkadaşlarım ile buluşacağım. Söylemiştim sana."dedi saatine bakarken. "Jeongguk geçmeme izin ver, lütfen, hım? Mark, beni bekliyor."

Mark...

Derin bir nefes aldım. Yolundan hâlâ çekilmezken "Yuta da var mı?"diye sordum. "Momo, Daehyun, Taemin?"

Kaşları çatıldı. "Evet. Jimin de var-"

"Ah, Jimin. Minik Jiminie! Onu nasıl unuturum(?) Üstelik siz, siyam ikizleri gibi sürekli birlikteyken?"

"Sorunun ne?" Sinirlenmişti. Ne olduğunu anlamadığı için kaşları çatılmıştı. Kollarını benim gibi göğsünde bağladı. "Bir sorun varsa-"

"Taehyung işine gelince büyüdüğünü söylüyorsun ama bir sorunun olup olmadığını bile anlamıyorsun. Üstelik sorun bu kadar göz önündeyken." Burun delikleri büyüdü ve öfkeli bir nefes aldı. Konuşmaktan hoşlanmadığı çocuk olmak konusunu tekrar açtığım için beni öldürmek istiyor olmalıydı. "Dönem başlayalı bir ay oldu ve ilk bir hafta hariç ki o da alışma sürecinde olduğun içindi, geri kalan hiçbir akşam bu evde değildin. Saat üç gibi eve geliyorsun, akşam yemeğine kadar ders çalışıyorsun ve saat yedi olduğunda dışarı çıkıp gece on bir olmadan dönmüyorsun ve üstüne üstlük..." Konuştukça öfkem büyüyordu. Sakin olmak adına bir müddet gözlerimi kapattım. Tekrar konuştuğumda gözlerim hâlâ kapalıydı. "...dün eve geldiğinde leş gibi alkol kokuyordun!"

meow, darlin | taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin