meow, darlin | taekook ✔

14//çocuk değilim

Herkese merhaba!

Biliyorum çok geç geldim ama inanın ne ilhamım ne de zamanım vardı. Bir şeyler yazabilmek için sık sık buraya girip yorumlara baktım (bol bol yorum istiyorum 🌸) ve alesten bir gece önce yazmaya başladığım bu bölümü ancak bitirebildim.

Beğendiğim, içime sinen bir bölüm oldu. Geçiş bölümü diyebilirsiniz ama biraz böyle gideceğiz çünkü Taehyung ve Jeongguk iki yıla yakın bir süredir birbirlerinden uzaktı. Taehyung her ne kadar araya zaman girmemiş gibi davransa da araya zaman girdi ve bu elbette etkileyecek bir şeyleri.

Çok uzattım umarım beğenirsiniz.
2300 kelimelik bir bölüm oldu. Bol bol yorum istiyorum ve oy vermeyi unutmayın!

susuluvtata💜

Saat gece yarısını vurduğunda, hâlâ açık olan gözlerim yanımda mışıl mışıl uyuyan Taehyung'a döndü. Ellerini birleştirip sağ yanağının altına yerleştirmişti, kedi kulakları arada titriyordu ve kuyruğu bileğimde sarılıydı. Yarı aralık dudaklarının ardından inci gibi dişleri görünüyordu. Serbest olan elimi ileri uzatıp saçlarına ve kedi kulaklarına dokundum. Kıpırdansa da uyanmamıştı.

Zihnime akşam üzeri aramızda geçen garip diyalog dolduğunda dudaklarım kıvrılmış, gülümsemiştim. Son bir haftadır, Taehyung'un yoğun ısrarları ile başta Tokyo olmak üzere gidebildiğimiz yere kadar Japonya'yı gezmeye çalışıyorduk. Taehyung araba ile gezme taraftarı değildi ama her yere de yürüyerek gidemezdik, bu yüzden gideceğimiz yerlere araba ile gidiyor daha sonra yaya yola devam ediyorduk. Taehyung asla yorulmuyordu. Hele de Jimin'in de bize katıldığı ilk gün O kadar çok yer gezmiştik ki ben en sonunda pes etmiş, ikisinin yalnız gitmesine izin vermiştim. Eh, bir saatin sonunda Taehyung'u arayıp nerede olduğunu sorduğumda "Seojoon hyung yanımıza uğradı, bir kafede oturuyoruz."dediğinde kan beynine sıçramış, arabaya atladığım gibi yola düşmüştüm. Konum attığı yer uzak olmadığı için erkenden varmıştım ama Taehyung'u Seojoon denen adama gülerken görmek kıskanmama neden olmuştu, inkar edemem. Bu yüzden, tüm sinirimi yanağımın içinden çıkarmak ister gibi dilimle işkence uygularken yanlarına gitmiş ve Taehyung'un yanına oturmuştum.

Seojoon, kabul etmem gerekirse iyi birisiydi. Jimin ile kuzen oldukları gerçeği zihnimde bir soruyu ortaya çıkarmıştı ve sanki bunu okumuş gibi "Evet."demişti. "Ben de bir kedi insanım ama dönüşemiyorum."

Bu cümleyi duymayı beklemiyordum ki dönüşememek ne demek onu bile bilmiyordum. "Ne demek istiyorsun?"diye sordum merakla.

Gülümsedi. "Duyduğun gibi. Jimin ya da Taehyung gibi dönüşemiyorum, en fazla kulaklarım ve kuyruğum ortaya çıkıyor ama fazlası yok. Genetik bir sorun. Mutasyona uğramış hücreler falan." Yüzümdeki ifadeden üzgün olduğumu anladığında ekledi. "Sorun değil. Böyle yaşamayı seviyorum. "