30//güzel kedicik

11.2K 1K 528
                                    


Nasılsınız?

Ben biraz yorgunum ~

Eflâtun Menekşe isimli hikayeme de beklerim sizi ~

Bir sonraki bölüm en çok istediğiniz bölüm 😋😋😎

İyi okumalar♡

susuluvtata💜




Kore'ye döndükten sonra sanki hiç gitmemişim gibi kaldığım yerden devam etmiştim bıraktığım düzenime. Japonya'dan erken döndüğüm için işlerimi halletmek için sık sık üniversiteye gidiyordum. Taehyung, bu durumdan pek memnun olmasa da geceleri artık bende kaldığından gün içinde evde olmayışımı dert etmiyordu. Zaten kendisi de yıl sonu sınavları ile oldukça meşguldü. İkimiz gündüzleri kendi hayatımızda, geceleri ise birbirimizin kollarındaydık. Yoongi ise gerçek manada iyileştiğini bize kanıtlamak ister gibi gece yatıya kalmalara ses çıkarmıyor aksine, artık beraber yaşayabileceğimizin sinyalini veriyordu. Taehyung'ta bende birlikte kalmak istiyorduk istemesine ama birbirimizin kollarında uyuduğumuz gecelerin birinde beraber kalma işini üniversiteye ertelemiştik.

Taehyung bu senenin sonunda üniversite sınavlarına girecekti ve istediği bölümü kazanacağından emindim. Benim üniversitemde hukuk okumak ve kendi türünün haklarını savunan aktivit bir avukat olmak istiyordu. Yapabileceğinden şüphem yoktu. "Üniversiteyi kazandıktan sonra," demişti kollarımda mayışmış bir halde yatarken. "Ondan sonra birlikte yaşayalım."

"Olur,"demiştim yanaklarından öperken. "Öyle yapalım."

Bu düşüncemizi Namjoon ve Yoongi'ye açtığımızda, ikisinin de duygulandığını anlamıştım. "Şimdi hakikaten evladını evlendiren bir baba gibi hissediyorum."demişti Namjoon. Sonra dönüp eşinin gözyaşlarını silerken onu öpmüştü. "Bu günleri hayal edebilir miydik?"

Yoongi yaşlı gözlerini bana çevirmiş, dudaklarına kondurduğu samimi bir gülümseme ile "Bana bu mutluluğu yaşattığın için teşekkür ederim, Jeongguk."demişti. "Sen Taehyung'un bizimle kalmasına, onu evlat edinmemize izin vermeseydin 'babalık' duygusunu hissedemezdim." Eh bu cümleler üzerine ağlamaya başladığımda, Taehyung bana sarılmıştı ve o zaman ne kadar çok yol kat ettiğimizi fark etmiştim.

Kat etmediğimiz tek yol kalmıştı: Taehyung'un kızgınlığı. Ona doğum gününde, bundan sonraki ilk kızgınlığında sevişeceğimiz sözünü vermiştim ama hâlâ kendimi tedirgin hissetmekten alıkoyamıyordum. Üstelik kızgınlığına az bir zaman kalmıştı. Ne yapacağımı bilemez halde kendi kendime düşünürken aklıma Hoseok ile konuşma fikri gelmişti. İçimden bir ses bu konuda beni çok iyi anlayacağını söylüyordu.

İşte şimdi, Hoseok ile sözleştiğimiz gibi buluşacağımız kafeye gelmiştim. Arka masalardan birinde oturuyordu. "Hyung, selam. Umarım çok beklemedin."

"Jeongguk, hoş geldin ve hayır. Ben de yeni gelmiştim zaten."

Ceketim çıkarıp masaya oturdum. "Nasılsın hyung?"

"Ben iyiyim de sen nasılsın? Telefonda buluşmak istediğini söylerken sesin o kadar aceleciydi ki çok merak ediyorum konuşmak istediğin konunun ne olduğunu."

" Hyung beni bu kadar iyi tanıman bazen beni korkutuyor." dedim gülerek. "Ama haklısın seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Senden başka kimsenin bana yardım edeceğinden emin değilim. Daha doğrusu bu konu hakkında bana yardım edebileceğini düşünüyorum."

meow, darlin | taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin