Multi-medya: İkiye On Kala - Kafamda Kentsel Dönüşümler
***
(2 HAFTA SONRA)
BURAK'IN ANLATIMIYLA...
(Günlük)
Bütün olan herşeyden sonra iki hafta geçmişti, dikişler biraz canımı acıtıyor ama idare ediyorum. Sonunda eve gelmiş hep beraberdik. Ben, Beyza ve bizimkiler dışında kimseye söylemedik bu Beyza'nın kafama telefon fırlatma olayını, iş yerinden herkes aramış nasıl olduğumu sormuştu ben ise hepsine merdivenlerden düştüm yalanını söyleyip duruyorum. Yalanı sevmem, nefret ederim ama bizim başımıza gelen bu şey her neyse ve kim tarafındansa hem bitmeli hem de o kişi bunun bedelini ödemeliydi.
Beyza eskisi gibi değil, evet benimle ilgileniyor ama sadece kafama telefonu fırlatıp beni bu hale getirdiği için böyle davranıyor öyle hissediyorum. Bana hala içten içe kızgın biliyorum, ama benim adım da Burak'sa ona herşeyi kanıtlayacağım!
Şimdi karşımda kanepede uyuyakaldı, en sevdiği filmi açtım ama yine yarısına gelmeden uyuyakaldı. Televizyonu kapadım ve Barış'ın odasına gittim çoktan uyumuştu. Salona geri döndüm, kanepeye uzandım ve onu izlemeye başladım. Evlenmeden önce bütün evli çiftlerden duyduğum şey "Evlilik aşkı öldürüyor!" lafıydı.
Şu an şurada ona böyle bakabilmek bile bana huzur veriyor, tebessüm ettiriyordu. Dedim ya o şu an bana kızgın belki de ama o böyleyken bile ben onu izlemeye doyamıyor gözlerinin içine bakmak için fırsat kolluyorsam bu laf yalan benim için.
Belki bu satırları okursun birgün, bil istedim...
***
BEYZA'NIN ANLATIMIYLA...
"Kız siz manyak mısınız?" dedi Buket şaşkınlıkla.
"Yoo ne manyağı kızım git Burak söyle onun fikriydi bu!"
"Seninle barışmak istiyor!" dedi Nilay havadis verir gibi.
"Çok bekler canım öyle birşey olmaz kanıtlayacağım falan deyip duruyor kanıtlasın bakacağız!" dedim gülerek.
"İyi kanıtlasın bakalım, ama dikkat edin ikinizde o zamana kadar yıpranıp daha kötü olmayın" dedi Selin. Haklıydı, ya daha kötü olursa ama- neyse bir şekilde halledeceğiz, biz bunu halledeceğiz!
"Merak etme" dedim ve devam ettim "Bir yolunu bulacağız! Daha kötü olamayacak!"
Sohbet muhabbet bizim kasvetli konularımızdan çıkmış dedikodu, moda gibi konulara girmişti. Çay içip bir yandan sohbet ederken Selin lavaboya koşarak gitti birden. Hepimiz şaşkın şaşkın bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Kızlara ben bir bakayım dedim Selin'in yanına gittim. Kapıyı tıkladım, ama cevap vermiyordum, yine çaldım ama yine bir cevap vermedi. En sonunda kapıyı açtığımda lavabonun başında Selin duruyordu, yüzü sarmamış ve bir parça bitkin haliyle.
"Ne oluyor Selin? İyi misin?"
"Değilim, midem çok kötü" diye cevapladı.
"Birşey mi dokundu ne yedin bugün?" diye sordum.
"Şey aslında bugün değil yaklaşık bir haftadır böyleyim"
"Peki bit doktora falan gittin mi? Ciddi birşey olabilir"
"Hayır gitmedim, geçer dedim ama daha da kötü oldum buradan çıkınca gideceğim" dedi.
"İstersen yalnız gitme bende geleyim"
"Peki, Gediz'de gelemeyecekmiş yanımda biri olması iyi olur"
***
(HASTANE)
"Selin Demiray!" diye seslendi oradaki kadın.
"Evet benim!"
"Doktor hanım sizi bekliyor geçin" diyerek doktorun odasını gösterdi. Selin ile birlikte doktorun odasına girdiğimizde doktor hanım bizi güleryüzüyle karşıladı.
"Hoşgeldiniz Selin Hanım buyrun geçin" dedi oradaki sandalyeyi gösyerek. Selin ise arkamdan geliyordu.
"Şey ben Selin değilim Selin burada" diyerek arkamdan gelen Selin'i gösterdim.
"Ah, kusura bakmayın!" dedi doktor gülerek.
Doktor eline Selin'in tahlil sonuçlarının bulunduğu dosyayı alıp incelemeye başladı. Dikkatle okuyup inceledikten sonra kocaman bir gülümseme hakim oldu yüzüne, anlam verememiştik bu gülüşüne.
"Selin Hanım" diyerek başladı sözüne.
"Tebrik ederim, hamilesiniz!"
"Ne!?"
"Ne, gerçekten mi!?"
Bizim bu şaşkın halimize gülen doktor
"Evet gerçekten, bütün değerleriniz normal, bu bulantılarınız içinde ben gerekli ilaçları size reçeteyle verceğim"
Koskocaman sarıldım, ona sanki bir yeğenim olacakmış gibi sanki o benim kız kardeşimde ben o bebeğin teyzesiymişim gibi hissettim o an. Böyle güzel bir haberi ilk kez ilk ağızdan alıyordum. Selin şu an yerinde duramıyor mutluluktan ne yapacağını bilemiyordu.
"Gediz'i arayacak mısın?"
"Hayır, tabii ki de! Şimdi onu ararsam eli ayağına dolaşır, eve gelince söyleyeceğim!"
"Yaa çok sevindiiim!" dedim ve tekrar sarıldım.
***
Ben geldiiim! Biz geldik! Çoğalarak geldik!
Sizleri çok özledim beeeen! Allah'ım şükürler olsun buluştuk sonundaa🙏🥳🤗
Bu arada bölüm nasıldı? Azıcık paslanmış olabilrim! Snndnsnsnjss neyseee!
Öncelikle niye bu kadar süre yazmadım derseniz, yazacak birşey gelmiyordu aklıma wattyden soğumuştum resmen, Menajerimi Ara dizisine sarıp tweet sayfası fln açtım ınstada ve oraya yöneldim @besamelisos eğer takip ediyorsanız bilirsiniz. Her neyse birde bu depremler üzerine okul ve sınavlar derken hiç vakit bulamadım. Ama şimdi buradayım.
DİĞER KİTAPLARIMA HESABIMDAN ULAŞABİLİRSİNİZ.
İnşallah yeni hikayeyi de yayınlayacağım! Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın yeni bölümde görüşmek üzere HOŞÇAKALIN...❤🧚♀️
YOU ARE READING
KİMSİN SEN? | YT
ChickLitÖNCELİKLE BU KİTAPTA MANTIK YA DA KURAL ARAMAYIN :)) NİLAY : Bak Burak arıyor onunla konuşmam lazım o yüzden kapatıyorum. B: Şu an yalan söylüyorsun Burak'la konuşmayacaksın beni başından atmaya çalışıyorsun. NİLAY: Hayır yalan söylemiyorum hem ben...
