#6#

10K 454 243
                                    


Gri - Korkak

Yukarıya tıklayarak şarkıyı dinleyebilirsiniz...

****

"Deniz'in Okula Dönüşü..."

****

B

B: Ne oldu sana böyle?

B: Bugün çok kötüydün

B: Benim yüzümden mi bir şey sormadan seni engellediğim için mi?

NİLAY: Yazmana sevindim düşündün mü?

NİLAY: Beni iyi tanıyan ve değer veren insanı üzmek duygularına karşılık verememek beni üzdü biraz ne bileyim böyle deyince saçma geliyor ama bu birazda duygularla ilgili galiba

B: Çok düşündüm, ben özür dilerim seni üzmek istemezdim ben çok şaşırdım kendime kızdım o yüzden birden engelledim özür dilerim gülüşü güzel kız özür dilerim

NİLAY: Özür dilemene gerek yok

B: Aşık olduğun kişi kim ?

NİLAY: Niye soruyorsun? Ona bir şey yapmayacaksın değil mi?

B: Hayır seni üzmek istemiyorum o yüzden bir şey yapmayacağım ama merak ettim kimmiş bu şanslı kişi?

NİLAY: Arkadaşlarıma bile söylemedim biliyor musun ben onlardan bir şey saklamam normalde

NİLAY: O gözümün önündeymiş ve ben keşke bunu daha önce anlasaydım

NİLAY: O beni en yakın arkadaşı olarak biliyor ona ihanet etmişim gibi hissediyorum

B: Doruk? Burak? Ege? Hangisi?

Yazıyor...

B: Nilay artık konuşmasak olur mu?

B: Gerçi bu benim açımdan imkansız bir şey ama denemek zorundayım çünkü sen başkasını seviyorsun seninle konuşmam doğru olmaz ben seni bu kadar severken senin başkasını sevmeni dinlemeye dayanamıyorum

NİLAY: Seninle konuşmadan olmuyor beni anlayan tek kişisin, benden bunu isteme arkadaş olalım ama bunu benden isteme sana alıştım lütfen yapma bunu

B: Ben seninle arkadaş olmak istemiyorum Nilay ben seni seviyorum ama sen başkasını seviyorsun bu imkansız sen sadece bana alıştın ve dert ortağı gibi gördün belki ama özür dilerim

B: Yarın sıranın altına bak olur mu? Orada seni bekleyen birşey var. Son kez seni üzdüğüm için özür dilerim. İyi uykular...

"B" adlı kullanıcı sizi engelledi."

***

Sabah hayattan bezmiş şekilde uyanmıştım. Bugün antrenmanım olduğu için şu anonimin aldığı tişötü giymek istiyordum. Ben onu görmüyordum ama o beni görüyordu sonuçta seçimi çok iyiydi zaten siyah beyaz olan şeylere hayrandım bunu da biliyordu galiba.

Evde kahvaltımı edip hazırlandıktan sonra kulaklıklarımı kulağıma takıp okula doğru yürümeye başladım. Birden sırtımda hissettiğim bir şey yüzünden arkamı döndüm. Deve bey, bir seksen boyuyla karşımdaydı. Biraz korkmuştum aslında ama hiç bozuntuya vermeden kulaklıklarımı kulağımdan çıkardım. Ege yine meşhur sırıtışını yaptıktan sonra bana "Ne oldu sarışın korktun muu?" diyerek dalga geçti.

Sabahları böyle yapıldığında çok sinirlenirdim. Ege' de bunu gayet iyi bilirdi ve bilerek yapmıştı. Her kim olursa olsun bu annem, babam, ağabeyim ya da en yakın arkadaşım bile olsa sinirlenirdim. Onunla konsere gittiğimiz akşamdan beri doğru düzgün konuşmamıştık. Zaten biz Ege ile normalde de doğru düzgün konuşmazdık ama ayda yılda bir kere çok derin mevzuları başbaşa konuşurduk o kadar, geri kalanı hep dedikodu ve benzeri muhabbetlerdi.

Bir süre sessizce yürüdük. Ege telefonuyla ilgilendikten sonra konuşarak sessizliği bozdu. "Bugün Fenerbahçe - Galatasaray maçı var sence kim kazanır?" Bende Fenerbahçeli olduğum için "Tabii ki Fenerbahçe bu da soru mu allah aşkına Ege yaa!" diyerek hafiften dalga geçtim.

Ege'nin birden fanatikliği tutmuş olacak ki "Var mısın iddiasına?" diye sordu. Bende birden kendime fazla güvenerek "Varım, nesine?" dedim. Ben galiba kahvaltıda yürek yemiştim.

Ege biraz düşündükten sonra "Kazanan kaybedene istediğini yaptırır." dedi. Bende sorgusuzca hiç itiraz etmeden kabul ettim. "Akşam televizyonun başından ayrılma bir seksen çünkü kaybeden sen olacaksın." dedim.

O da alaylı bir şekilde "yav he he" dercesine kafasını salladı ve güldü. Okula vardığımızda herkes bana yaratık görmüş gibi bakıyordu Ege'ye saçımda ya da yüzümde bir şey olup olmadığını sordum çünkü bana çok tuhaf bakıyorlardı.

Ege soruma karşılık "Hiçbir şey yok civcivim." dedi. Alışmıştım hep civciv diyordu, sonuçta bende ona bir seksen ya da deve bey diyordum, halimizden memnunduk. Elleriyle saçımı kontrol ettiğinde hiç bir şeyin olmadığını anlamıştım. Eli saçlarıma değdiğinde bir içime bir ürperti gelmişti ve ardından yine o hızlı kalp çarpıntısı. Anlam veremediğim şeyler peşimi bırakmıyordu. Niye herkes yaratık gibi bana bakıyor derken Buket koştura koştura yanımıza geldi. "Nilay olanlardan haberin var mı?" bilmeyerek başımı sağa sola salladım. "Eee şey-" dedi ve lafına devam edemedi.

"Of Buket gevelemeden anlat ne oldu?" dedim biraz sinirli bir sesle. Buket yutkunduktan sonra "Selim hoca seni maçtan çıkarmış bu birincisi, ikincisi-" derken Ege şaşkın bir ifadeyle donup kaldı ben de bağırarak "Evet Buket ikincisi ne?!!" diye sordum. Buket'te üzgün şekilde "İkincisi Deniz okula geri dönmüş." dediğinde, duyduğum karşısında büyük bir şoka girdim. Deniz kim derseniz benim çok büyük  kavgalı olduğum ve bana takıntılı olan çocuktu. Onunla kavga ettiğimiz için uzun süreli bir uzaklaştırma almıştı çünkü suçlu olan da psikolojik sıkıntıları olan da oydu. Çoğu zaman beni sevdiğini söylese de bu benim açımdan takıntıydı. Hastalıklı, tedavi edilmesi gereken bir takıntı!

Bir gün okulda yine büyük bir kavga etmiştik ve bıçakla benim üzerime yürümüştü tüm bunları gören müdür güvenlikle kavgayı ayırıp Deniz'i okuldan uzun süre uzaklaştırmıştı. Uzaklaştırma aldıktan sonra ailesinin onu psikolojik tedavi için İstabul'da iyi bir hastaneye yatırdığını duymuştum. Şimdi okula dönmesi beni tedirgin etmişti. Keşke başka bir okula gitseydi diye geçirdim içimden sabah herkesin bana öcü görmüş gibi bakması normaldi o zaman. Ama maçtan çıkarılmış olmamda ayrı bir üzüyordu beni. Bubçıkarılma meselesi kesin son zamanlardaki nefes darlığım yüzündendi!

Ege birden konuşmaya başladı daha doğrusu küfür etmeye, o kolay kolay ağzını bozmazdı ama sinirlenmiş olacak ki küfür etmeye başladı.

"Ulan, ulan onu o zaman dövmeyeyim diye zor tuttunuz şimdi o or*spu çocuğunu fena yapacağım sana neler yaptığını hepimiz biliyoruz onun kendi ellerimle geberticem. Birde utanmadan okula geri dönüyor p*zevenke bak yaaa!"

Ben elimle zorda olsa ağzını kapattığımda sakinlemişti.

Buket'e dönerek "Ne zaman geliyormuş peki?" dedim. Buket'in cevabı gecikmedi "Yarın gelecekmiş." Birinin ismimi seslendiğini duydum ve arkamı döndüm nöbetçi öğrenci beni müdürün çağırdığını söyledi ve nöbetçiyle beraber müdürün odasına ilerledik. Takımdan atıldığıma mı üzüleyim yoksa belanın bana yeniden çok yakın olmasına mı?

***

Eee bölüm nasıldı canlarım? Bu bölümü burada sonlandırıyorum 7.Bölümde görüşmek üzere bu arada Arkadaşlık etiketinde 47. sıradayız hepicinize teşekkürler seviliyorsunuz🤗💖

KİMSİN SEN? | YT  Donde viven las historias. Descúbrelo ahora