20. Bölüm

692 44 81
                                    

Luna'nın gözlerinden bakıldığında, dünyası kusursuz bir güzellikte ilerliyordu. Hayatı boyunca annesi ve babasının birbirlerine bakarken aralarında kıvılcımları parıldayan aşklarına imrenmişti. Bir gün kendisine aynı aşkla bakacak bir insanın dünyada var olduğunu hayal bile edememişti. Oysa şimdi birkaç oda ilerisinde, kendisine belki kendisi kadar yoğun olmasa da aynı duygularla bakan kişiyi bulmuştu. Hem de bir defterin arasında, en kötü zamanında. Hiçbir zaman umutsuz kalan insanlardan olmamıştı, bildiği üzere, kendisi ailesi de dahil her şey için "umudu" ifade ediyordu. Arkadaşları onun bu neşeli ve daima bir bulut gibi etraflarını saran bu huzuru seviyorlardı. Luna bunun için çaba sarf etmiyordu, bu Luna'nın içindeydi. Lovegood'lar içinde yaşadıkları dünyayı en karanlık zamanlarda bile umutsuz görmeyi başaramazdı. Luna kim-olduğunu-bilirsin-sen ile savaşırken bile, günün sonunda tüm arkadaşları ile sarılıp bu zaferi kutlayacaklarının bilincindeydi.

Luna arkadaşlarını hatırladığında buruk bir tebessüm etti. Hermione, Ginny ve Harry.. Ron... onların içinde olduğu dünyada hiçbir zaman kötü şeylere yer olmazdı. Bir nevi koruyuculardı ve Luna'yı da korumaktan hiçbir zaman çekinmemişlerdi. Onlar, Luna'nın 2. ailesiydi. Yeniden onları görüp göremeyeceğini ve onsuz iyi olduklarını umut etti.

Karanlık bastığında bastırılmış duygular gün yüzüne çıkmaktan çekinmiyordu. Luna onları böyle yoğun bir şekilde özlediğinin ancak bu saatlerde farkına varıyordu. Ama diğer taraftan, Luna artık içinde bir Tom Riddle'ın olmadığı dünyada da yaşamak istemiyordu. Tom'un varlığına kısa sürede öylesine alışmıştı ki, belini saran ellerinin sıcaklığını ve gözlerine bakarken daima orada bulduğu aşk onu kendine sımsıkı bağlamıştı.

Luna yatağında bir kez daha dönünce Lilith dayanamayarak sordu "Kötü bir gün müydü?"

Luna önce kelimeleri seçemedi ama sonrasında gülümsedi "Aksine, çok güzeldi."

"Peki sorun ne Luna?"

Luna sırtını yatağa iyice yapıştırdı ve karanlık tavana baktı uzun uzun "Bilmiyorum.. yalnızca garip hissediyorum. Ve korkuyorum da." Lilith Luna'nın devam etmesini beklerken yatağında bağdaş kurarak oturdu "Emin olduğum tek şey, Tom'a geri dönülemez şekilde aşık olduğum. Ve emin olmadığım o kadar çok şey var ki.. arkadaşlarımı yeniden görebilecek miyim bilmiyorum, anne ve babamın hatırası ile dolu olan o evde yeniden güneşin doğuşunu izleyebilecek miyim sonra..."

"Şşş." Lilith yatağından kalktı ve Luna'nın başucuna gelerek onun altın sarısı saçlarının arasından geçirdi parmaklarını "Çok fazla düşünüyorsun Luna, bunu kendine yapmamalısın. Sadece, anı yaşa."

Luna Lilith'in gece kadar karanlık olan gözlerine baktı. Düştüğü bu yeni çağda, ona elini uzatan insanların olması ne güzeldi. Yeni bir dost daha. Belki Herm ve Ginny'nin yerini tutamayacaktı hiçbir zaman, ama yine de kısa sürede ona yaptığı iyilikler ve gösterdiği anlayışla dost olduklarını hissedebiliyordu.

"Haklısın ama keşke her şey daha kolay olsaydı."

"Hey Luna!" Lilith gözlerini kısarak baktı "Sen asla karamsarlığa düşmezsin, neler oluyor?"

Luna kıkırdadı "Karamsarlığa düşmedim hala aynı Luna'yım. Sadece arkadaşlarımı ve ailemi özlüyorum."

"Eğer kendi çağına yeniden gidersen de Tom'u özleyeceksin."

Luna onaylayarak başını salladı "Emin olduğum ikinci şey de bu zaten."

Tom Riddle ve Luna LovegoodOnde as histórias ganham vida. Descobre agora