13. Bölüm

1.3K 88 84
                                    

Luna o gece için normalde olmayacağı kadar özenle hazırlandı. Kalbinin pır pır atıyor olmasının sebebi Neville ile geçireceği geceden ziyade Tom'un hakkında ipucu vermekten bile kaçındığı sürpriziydi. Daima bunu düşünüyordu ve her bunu düşündüğünde yüzünde engelleyemediği bir tebessüm doğuyordu. Luna Ginny ve Hermonie'nin ısrarla yardım çabalarını vicdan sızlaması eşliğinde geri çevirdi. Bugün her ikisi de hastaydı ama yine de Luna'ya yardım etmek için çırpınıyordu, Luna onların daha çabuk iyileşmesi için bir karışım hazırlayarak ikisine de içirdi. Burada son gününü arkadaşlarıyla bahçede gezinerek geçirmek istese de bu pek mümkün görünmüyordu, en iyisi daha hızlı iyileşmeleri için onlara sürekli sıcacık ve annesinin tarifi olan karışımlardan içirmekti.

Kızlar nihayet uyuduğunda –ki bu zor olmuştu- Luna onların kendisi için hazırladığı üç kıyafete baktı. Kıyafetlerden biri Slyhterin yeşiliydi ve öyle göz alıcıydı ki, Luna onu giydiğinde kendisine hayranlıkla baktı... hatta aşkla. Yeşilin kendisine böylesine yakıştığının hiç farkına varmamıştı.

Diğer kıyafet maviydi, Luna'nın gözlerinin arka planda kalmasına sağlayacak kadar dolgun bir mavi. Luna bu kıyafeti de çok sevdi, hatta onu Ginny'nin kendisine verdiği için daha çok sevdi ama yalnızca bu kadarla kaldı- giymeyecekti.. Luna'yı anlayamadığı bir rahatsızlık sarmalamıştı bu kıyafetin içinde, kendisini sanki bir dikenin üzerinde oturuyormuş gibi rahatsız hissettiriyordu.

Son kıyafet mordu ve yeşil kadar olmasa da bu da göz dolduruyordu. Luna bu kıyafeti üzerine geçirdiği an prenses gibi hissetti kendini. Birkaç kez kendi etrafında döndü ve kıkırdadı. Bu hissi sevmişti. Hermonie'nin notu duruyordu kıyafetin yanında, Luna notu parmaklarının arasına alarak okudu "Sana çok yakışacağına eminim, umarım bunu giyersin ve Luna Lovegood'un bir kraliçe olduğunu yeniden herkese hissettirirsin." Luna Lovegood ve kraliçe- Luna kraliçe olmak istemiyordu ki, onun yerine bir bal arısı olabilirdi...ya da bir kartal. Evet, ama yine de Hermonie çok haklıydı. Bu kıyafeti giyen herhangi bir insan bile –bir erkek de olsa- kendisini dünyanın en değerli insanı gibi hissederdi. Hermonie belki de son zamanlarda üzücü şeyler yaşamış olan Luna için büyülemişti kıyafeti.

Luna mor kıyafeti giymek için hazırlanmaya başladığında zihninin içinde nereden geldiği anlaşılmayan bir ses duydu, sesin açıkça söylediği herhangi bir cümle yoktu, sadece hissettiriyordu tınısıyla bir şeyleri. Luna mor elbiseyi mavi elbisenin yanına bıraktı bilinçsizce ve yeşile uzandı beyaz ve uzun parmakları. Kıyafetin koyu ve açık arasında kalmış ve asıl güzel olan da bunun olduğunu kanıtlar bir rengi vardı. Üzerindeki hafif ama göz alıcı işlemeleriyle diğerleriyle kıyaslanamaz görünüyordu. Luna kıyafeti 2. Kez üzerine tuttu ve boş gözlerle aynadaki yansımasına baktı. Zihnindeki kendisini yönlendiren ses tamamen yokluğa karışmıştı. Ama Luna yine de o sesin tınısının verdiği huzurlu hisle çevrelenmişti.

Luna kıyafeti üzerine giydi ve sarı, dağınık saçlarıyla ne yapacağını düşündü. Saçlarının ucu kıvır kıvırdı ama bunu daha da fazlalaştırmaya karar verdi. Sonrasında dağınık bir topuz yapabilirdi ve böylece hem uzun boynu ortaya çıkardı hem de gök mavisi gözleri. Luna'nın farkına son anda varabildiği yaşlar gözünden süzülerek dudaklarına ulaştı. Buruk bir tebessüm vardı dudaklarında. Babasının da burada olmasını dilerdi.

***

Luna tam anlamıyla hazır olduğunda ortak salona indi ve kendisine hayranlıkla yönelen bakışlara gülümseyerek yanıt verdi. Sean Luna'nın karşısına geçti ve elini tutarak kızın kendi etrafında dönmesini seyretti "Luna.. tanrım çok güzelsin!" dedi, ama bunu tamamen masum ve arkadaşça hislerle söyledi. Ve zaten salonda olan herkesin düşüncesi de bu değil miydi?

Luna "Teşekkür ederim Sean." dedi utangaç bir halde gülümseyerek. Yanakları kızarmıştı "Neville nerede?"

"Yukarıda ama sanırım ne kadar uğraşırsa uğraşsın yanına yakışmayacak." Sean koltuğa oturdu ve ellerini incelemeye koyuldu. Aptal Profesör neden aptal partisine kendisini davet etmiyordu ısrarla? Bu gece o da orada olabilirdi ve son zamanlarda hoşlandığı Hufflepuf'lı kızı oraya davet eder- ve gecenin sonunda da ona bir öpücük hediye ederdi.

Luna merdivenlerden koşarak inen ve yanakları kızarmış Neville'le gözleri buluştuğunda başını eğdi. Sean kesinlikle Neville'i kıskanıyor olmalıydı çünkü Neville de nefes kesici görünüyordu. Luna yeniden ona bakma gücünü bulduğunda gülümsedi karşısında duran Neville'e "Mm.." dedi ama nasıl devam edeceğine karar veremeyerek sustu.

"Çok güzelsin." dedi Neville kendinden beklenilmeyecek bir atılganlıkla.

"Sen de." dedi Luna "Yani- çok yakışıklısın."

***

Kapıdan içeriye girdiklerinde tüm gözler ikiliye çevrildi. Herkesin gözlerinde hayranlık vardı ama birkaç saniye sonra kıskançlığa gebe kalan bakışlar da yok değildi. Slughorn Luna'yı gördüğünde ayağa kalktı ve "Hoş geldin Luna." dedi çocuksu bir heyecana bulaşarak "Hogwartstaki son gecenin çok güzel geçmesi için elimden geleni yapacağım."

Luna Neville'in oturması için çektiği sandalyeye oturdu ve teşekkür etti. Sonrasında Profesöre döndü "Teşekkür ederim Profesör Slughorn, çok naziksiniz."

Gece boyunca Slughorn ve sesi dinmek bilmedi. Hatta adam konuştukça açılıyor gibiydi de. Her öğrenciye tek tek ailelerin halini ve hatırlarını sordu, tatlılarını yedikten sonra ilginç sorularına devam etti. Sonra birdenbire hatırlamış gibi hafif bir şaşkınlık çığlığı attı ve Luna'ya baktı "Hermonie ve Ginny nerede?"

Luna dudağının kenarına bulaşan tatlının farkında değildi ama yine de peçeteyle ağzını sildi "Onlar biraz hasta efendim." dedi.

Zabini "Şu çaresiz hastalığını onlara bulaştırmış olmayasın?" dedi ve kendi esprisine güldü.

Luna onu duymazdan geldi ama Slughorn bu hadsiz misafirini tatlı bir dille azarladı. Tüm gece böyle geçti. Taa ki Luna bir ses duyana dek. Ses bu kez kalbinin derinlerinden geliyordu ve Luna bedeninin cayır cayır yanıyor olmasına dayanamayarak ayağa kalktı.


Merhaba arkadaşlar hikayeye olan ilginizden dolayı çok mutlu olduğumu söylemek isterim. Bölümler uzun aralıklarla geliyor olsa da okumayı bırakmadığınız için ayrıca teşekkür ediyorum. Ve sizi CADI VE VAMPİR kurguma da bekliyorum, onu da çok seveceğinize eminim:)

Tom Riddle ve Luna LovegoodWhere stories live. Discover now