8. Bölüm

1.4K 91 26
                                    

Sayfada kocaman ve naif harflerle "Merhaba." yazısı belirdi "Ben Tom Marvolo Riddle."

Luna dudaklarından bir şaşkınlık nidası dökülmesine engel olamadı, Tom Marvolo Riddle da kimdi? Evet.. bu ismi bir yerden hatırladığına emindi, ama nereden olduğunu çıkaramıyordu bir türlü.

"Tom Marvolo Riddle." dedi kendi kendine ve bunu defalarca tekrarladı "Kimsin sen?"

Kalemini mürekkebe batırdı ve sandalyeye oturarak derin bir nefes aldı, kendisi ölülerin sesini duyan ve diğerlerinin görmediklerini gören hatta onlarla yaşayan bir kızdı- hatta artık bir kurtadamdı. Bir sayfada gizemli yazılar beliriyor olması onu korkutmamalıydı, değil mi?

Hem hayatında en çok korktuğu şeyle karşılaşmıştı, hatta onun zehri vücuduna saplanmıştı. Greybeck'ten daha korkutucu ne olabilirdi şu hayatta? İfritler mi? Ya Tom Riddle? 

"Hayır." dedi yine kendiyle konuşurken "Korkmuyorum."

Ciğerlerini havayla doldurdu ve kağıdın üzerine elleri titreyerek "Merhaba Tom." yazdı "Ben Luna Lovegood."

Yazdıkları az sonra hiç var olmamış gibi silindiğinde üzgünlükle dudaklarını birleştirdi. Belki az önce arkadaşları o neşelensin diye ortaya çıkardıkları bir şeyi görmüştü, belki de hayaldi.

"Slyhterin'li misin?"

Luna artık hayal görmediğinden emindi, ama Slyhterinli olmadığına emin olamıyordu. Rawenclav'lı denebilir miydi kendisine artık? Ya da Hufflepuf? Artık bir binası bile yoktu.

"Aslında burada misafirim demek daha doğru olur."

Hayali yazıdan yanıt gecikmedi "Ah, bu çok kötü." Luna kendi kendine 'evet' dedi 'bu çok kötü.' "Hogwarts'da benim zamanımda misafirleri sevmezlerdi."

"Sen-" yazdı ama duraksadı, bu defteri belki de yakması gerekiyordu. Hangi günlük, yazarıyla böyle konuşurdu ki? Bu Luna gibi bir hayalpereste bile fazla gelmişti.

"Umarım seni korkutmamışımdır Luna."

Luna yutkundu, bundan kesinlikle emin değildi "Biraz... ama bu benim sorunum, daha önce konuşan bir günlük görmemiştim."

"Özel olmayanlarla konuşmam."

Luna kalemin ucunu ısırdı ve yanaklarına inen sıcaklığa karşı koymaya çalıştı "Ben, herkes kadar özelim."

"Pekala." Luna kelimeler yok olduğunda tamamen suskunluğa büründüğünü anladı günlüğün- ama yanılmıştı "Alçakgönüllüsün ve iyi bir insan olduğunu hissedebiliyorum."

Luna bu cümlenin ardından ne geleceğini tahmin edemiyordu. Hala alçakgönüllü olabilirdi evet, ama iyi olduğundan da emin değildi. Kurt kanı damarlarında dolaşırken ne kadar iyi bir insan olabilirdi ki? Bu düşünceyle bedeni titredi.

Tom yazısına devam etti "Bir Hufflepuff mısın?"

Luna seçmen şapkanın kendi başına bırakıldığında nasıl bir ikileme düştüğünü dün gibi hatırlıyordu. Hufflepuff ve Ravenclaw arasında dakikalarca gidip durmuştu.

Luna üzgün bir halde tebessüm etti "Yanıldığını söylemek zorundayım Riddle." kağıdın kalemin ucunun altında titrediğini hisseder gibi oldu "Ben bir Ravenclaw'ım ve soracak olursan Hufflepuff olmayı tercih ederdim." Belki o zaman iyi bir kız olur ve günlüğü çöpe atardı- ama zekası onu meraka yöneltiyordu. Bu gizemli kişiyi merak ediyordu, biriyle konuşabiliyor olmak güzeldi.. bir kağıt olsa bile.

"Ravenclaw-" kelimeler bir zaman yerini boşluğa bıraktı "Luna Lovegood, bana hikayeni anlatmalısın."

Luna kalemin ucunu yeniden mürekkebe batırdı ama günlük onun yazmasına izin veremeden başka kelimelerle dolmuştu.

"Birinin geldiğini hissediyorum Luna." Luna ayağa kalktı "Günlüğü yanına al ve bundan kimseye bahsetmediğinden emin ol."

Luna günlüğü çantasına sıkıştırdı ve yatağın üzerine attı kendini. Ginny kapıyı çalmadan ve sert bir şekilde içeriye girdiğinde, Luna saniyelerdir nefes almıyor olduğunu fark etti.

Ginny yüzü kıpkırmızı olmuş Luna'ya şüpheyle baktı "Neden kırmızısın?"

Luna omuzlarını silkti "Burası-" dedi "Çok sıcak." ve ellerini kendine pervane yapıyormuş gibi bir ifadeyle yüzüne hava gelmesi için hızlı hızlı salladı.

Hermonie de odanın kapısından içeriye girdiğinde yüzünde güller açmıyordu, sinirli bile sayılırdı hatta "Bu salak 1. sınıflardan nefret ediyorum!" diye kükredi "Luna-"

Luna suçüstü yakalanmış gibi ellerini iki yana kaldırdı ve Hermonie onun bu haline güldü. Yanına giderek arkadaşının yanağını sıktı "Aşağıda biri seni bekliyor."

"Kim?"

Ginny kıkırdadı ve Hermonie de ona seve seve eşlik etti "Neville tabii ki!"

"Neville?" Luna'nın aklı hala günlükteydi ve bir süre Neville'in kim olduğunu hatırlayamadı, nihayet onu hatırladığında ayağa kalktı ve kendisine yönelen şaşkın, kuşku dolu bakışlara karşılık vermeden merdivenleri inmeye başladı.

Neville'in yanına giderken bile aklında olan tek şey, geri döndüğünde günlüğünün yerinde olması ve yazılarına cevap vermesini umuyor olmaktı.

 

Tom Riddle ve Luna LovegoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin