43.Bölüm

19.1K 969 76
                                    

43.Bölüm

"Ah sesi ömrümün virgülü."

"Gel Emre," yüzünü asarak karşımda geçti. Oğlumun tatlı haline dayanamadığım için onu kendime çekip öptüm. "Niye böyle yapıyorsun Emre?" Omuzunu silkti. Tişörtünü giydirip, havluyla ıslak saçlarının suyunu aldım.

"Ben formamı giymek istiyorum." Derin derin nefes alıp ayaklandım. Çok inatçı ve ben ondan daha inatçıyım.

"Bebeğim, forman evde. Şu an babaannenlerdeyiz." Yüzünü asarak arkasını döndüğünde kaşlarımı çattım.

"Emre," olduğu yerde durdu. "Bana bakar mısın?" Yavaş yavaş bana doğru döndü. "Beni anlıyorsun değil mi bebeğim?"

"Anlıyorum anne." Oğluma yaklaştım. "O zaman yüzünü asmak yok. Eve gittiğimizde formanı giyersin." Başını kaldırıp bana baktı. "Söz mü?" Tebessüm ettim. "Söz tabi oğlum."

"Peki, babam doğum günümde yanımızda olacak mı?" Yutkundum ve tebessüm etmeye devam ettim. "İşleri biterse tabi yanımızda olur." Yüzündeki gülümseme azaldı. Eğilip oğlumu kucağıma aldım ve Baran'ın odasına geçtim. Baran keşke söz vermeseydi gelemeyebilir ve Emre'nin üzülmesini; babasına bu yüzden gönül koymasını istemiyorum.

"Uykun gelmedi mi?" Yatağa oturup Emre'yi göğsüme yatırdım. Huysuzca kıpırdandı. Hiç uyuyacak hali yok ama sabah çok erken uyandı en azından biraz uyusa kendine gelir.

"Uykum yok. Gidip oyun oynamak istiyorum." Emre'nin nemli saçlarında elimi gezdirdim. "Ama yeni yıkandın. Ve hava sıcak."

"Olsun, arkadaşlarım bekliyor anne." Gülümseyerek oğlumu geriye çektim. Saatlerdir dışarıda oyun oynuyor ama bir türlü oyuna doyamadı.

"Hadi beraber dışarıya çıkalım. Sen oyun oyna bende yanında durayım."

"Öyle olmaz anne," kahkaha atarak yatağa oturan oğluma baktım. Nasıl da akıllı benim bebeğim. Babasına çekmiş bu çocuk. Sanki karşımda Baran var gibi hissediyorum. Günden güne Baran'a daha çok benziyor.

"Niye?"

"Sen ve kardeşim bahçede oturun." Kıkırdayarak Emre'yi kendime çekip art arda öptüm. Hayır birde böyle bıcır bıcır konuşması onu daha çok öpmeme sebep. Oğlumu öpmeye doyamıyorum.

"Tamam, dikkat ediyorsun ve kapının önünden uzaklaşmak yok."

"Tamam anne." Yataktan indi ve kapıya doğru koştu. Beş yaşına basacak olan oğlumuz koşarak evden çıktığında gülümseyerek ardından baktım. Odanın kapısını açık bırakmıştı. Başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım. Elim karnımda dururken usulca karnımı okşadım. Bebeğimizin hareket etmesi yakın. İki hafta sonra beş aylık olacak ve hareket etmesi gerekiyor.

"Uhra," Pınar annem aralık kapıdan seslendi. Gözlerimi açıp doğruldum. "İyi misin kızım?"

"İyiyim anne." İçeriye girdi ve karşımda durdu. Yüzündeki endişeyi çok net fark ettim. Benim için endişelenmelerini istemiyorum. Gayet iyiyim ama herkes üzerime titriyor.

"Ağrın falan yok değil mi kızım?" Dikkatli bir şekilde yataktan kalktım.

"Yok anne. Emre'yi yıkadım belki uyur dedim ama uyumadı."

"Dışarıya mı çıktı?"

"Evet, oyun oynamak istiyormuş." Gülümsedi. "Büyüdü torunum."

Büyüdü tabi, daha dün minicikti şimdi kocaman oldu ve dışarıda oyun oynuyor. Biri çocuğun olduğunda zaman çabuk geçiyor dese inanmazdım. Ama öyleymiş. Zaman su gibi geçip gitti. Daha yeni yeni yürümeye başlaması dün gibiydi.

UHRA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin