4.Bölüm

66.4K 2.6K 445
                                    

Bölüm şarkıları;
MFÖ - Güllerin içinden
Feridun Düzağaç - Alev alev
Yüksek Sadakat - Döneceksin diye söz ver

"Üşüdüysen söyle sevgilim, seni bir kat daha seveyim."
                                       Cemal Süreya

4.Bölüm

Kapıda gördüğüm kişi ile ufak çaplı bir şok geçirdim. Teyzemin oğlu Çağrı. Kendisini hiç sevmem. Bu bir çeşit iti an çomağı hazırla oldu. Şahsen hangi yüzle geldiğini dahi bilmiyorum. En son gelişinde güzel bir dayak yemiş ve gitmişti ama iflah olmaz şerefsizin teki.

"Eşek sıpası alacaklı gibi çalınır mı kapı?" Annem Çağrı'ya sarılarak söylendi. Yaklaşık 3 senedir görmemiştik -keşke hiç görmeseydim- kapıda görünce şaşırdık. Önce anneme sarıldı ve ardından babamla tokalaştı. Bu durumdan hoşnut durmayan abilerimle selamlaştı en sona ben kaldım. Ağır adımlarla yanıma yaklaşıp karşımda durdu. Sarılmaya cüret etmez umarım.

"Bu Uhra mı?"

Kaşlarımı çatarak geriye adımladım. Yakınımda dahi durmasını istemiyorum. Onun tavırlarından hoşlanmıyorum ve bu yüzden ondan uzak duruyorum.

Yüzüne baktıkça tansiyonum sinirden çıkıyor.

"Evet benim Çağrı abi." Son kelimeye ısrarla vurgu yaptım. Gözlerini büyüterek daha çok yanıma yaklaştı. Abilerim homurdanmaya başlayınca, annem birkaç şey söyledi ama duyamadım. Çağrı'ya sarılmak istemesem de kendisi kene gibi sarıldı. Yüzümü buruşturarak geri çekildim.

"Hoş geldin Çağrı abi."

"Hoş buldum Uhra'm." Adıma eklediği ek beni bozguna uğrattı. Cihad abim üzerine atladı atlayacak, ki Barın abim ve Berkin abim Cihad abimden farklı değil.

Ben daha tepki göstermeden Barın abim konuştu. "Uhra'm ne lan?" Sol kaşını kavisli bir şekilde kaldırıp, kendi ile aynı yaşta olan Çağrı abiye sorarcasına baktı. Barın abim de oldukça sinirli.

Boş boş, "Lafın gelişi işte kuzen." diye söylendi. Abim sinirle elini saçlarından geçirip kısık bir küfür mırıldandı. En sakin abim bile çileden çıkmış.

Annem ortamdaki gerginliği bir nebze azaltmak için abimle Çağrı'nın arasına girdi. Barın abim normalde en uysalımız. Bu pislik abimi bile sinirlendiriyor.

"Hadi içeri geçelim, kapıda dikilmeyin." Annemi onaylayıp salona doğru ilerledik. Kapı tekrar çalınca Berkin abim kapıyı açmak için geri döndü.

Salona geçtiğimizde Cihad abim elimden çekip beni yanına oturttu. Babamla annem ise tekli koltuklara oturdular. Çağrı, karşımızdaki koltuğa oturup bana göz kırptı. Cihad abim sinirden kendini o kadar çok kasıyor ki, ben yanında kendimi huzursuz hissettim. Hayır, buna bu cesaret nereden geliyor anlamıyorum.

"Abi biraz sakin olur musun?" Alev alev bakan gözlerini, bana çeviren Cihad abime bakınca şok oldum. Kendini zor frenliyor. Bu sinirinden pay çıkarmamak için sustum. Yoksa ateşe bir odun da ben atmış olurum. Şahsen Cihad abimden azar yemek istemiyorum.

"Bu piç karşımda durup, kız kardeşime böyle bakarsa daha fazla dayanamayıp ağzını yüzünü kırarım." Abimin söyledikleriyle alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Cihad abim sinir küpü, daha fazla konuşursam abim kendini tutamaz ve Çağrı'yı hastanelik edene kadar döver. Bence hak eder ama neyse.

Cihad kral haklı.

"Selamun aleyküm." İçeriye giren Baran ile şaşırdım. Abimler ayağa kalkıp onunla tokalaştı; bende onu göz hapsine aldım. Barın abim ve Baran, Çağrı'nın yanına geçip oturdu. Sert mizacından ödün vermiyor Baran Bey. Bakışları ben dışında herkesle buluştu. Sanki ısrarla beni görmezden geldi. Yüzümü buruşturdum.

UHRA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin