"Baran ya," Uhra usulca yanına yaklaştı. Eşinin canı sıkkındı bu yüzden daha çok Baran'a yaklaştı.

Gözlerini kısarak Uhra'nın üzerine dikti. "Ne yapıyorsun yavrum?" Kollarını Baran'ın boynuna sardı ve tatlı tatlı gülümsedi.

"Ne yapayım, kocama sarılıyorum. Özledim ya hani." Uhra imalı imalı gülümseyince Baran'da güldü. Nasıl da hemen yüzünü güldürmüştü Uhra. Baran sırıtarak Uhra'yı kollarının arasına alıp başını saçlarının arasına gömdü.

"Dünya güzelim, güzel karım." Kısık sesle söyledikleri Uhra'yı mutlu ediyordu. Baran yine yapmıştı yapacağını. Hemen Uhra'yı etkisi altına alıp kendini unutturmuştu.

"Tamam etkilendim," diyen Uhra geriye çekildi. "Ama seni unutmadım Baran."

"Yakalandım desene."

Kıkırdadı ve uzanıp eşini öptü. "Benden kaçamazsın Baran Oğuz."

"Senden kaçmak isteyen kim Uhra Oğuz."

Baran'ın gözleri Uhra'nın karnına kaydığında ayağa kalktı. Uhra hamileydi bebeğin ne durumda olduğunu merak etti. Hızla odadan çıktığında Barın kolundan tutup durdurdu. Baran'ın odadan bir hışımla çıkması Barın'ı korkuttu.

"Ne oldu?"

Gözlerini açıp kapatan Baran kolunu sıkan Barın'a döndü. "Uhra hamile. Bebek, o nasıl?" Rahatlamış bir halde nefesini bırakan Barın, elini geri çekti. Baran odadan hızla çıkınca çok korkmuştu. Artık Uhra'nın uyanmasını dört gözle bekliyordu. Hastaneden eve gitmek istemediği için sürekli nöbete kalıp katları geziyor ve en son yine Uhra'nın odasına geliyordu. Kalbindeki umudu söndürmemek için elinden geleni her şeyi yapıyordu.

"Bebek şu anlık iyi. Uhra kendine gelmeden bir şey diyemiyorlar."

Baran sıkıntılı soluklar alıp olduğu yere çöktü.  Sırtını soğuk duvara yasladığında titrek nefesler alıp verdi. Burada zamanı bile unutmuştu. Tarihleri bilmiyordu mesela; zaman geçiyordu ama Baran hissizdi. Geçen zamanın bir anlamı yoktu. Zaman kavramını bir anda yitirmişti.

Berkin'in kucağında uyuya kalan Emre'yi gördüğünde, çöktüğü yerden zorda olsa ayağa kalkıp oğlunu kucağına aldı. "Emre'yi Uhra'nın yanına yatırmak istiyorum."

Barın kaşlarını çatarak Baran'a baktı. Uhra'nın dikişleri daha çok tazeydi bir de hamile olması onları daha çok endişelendiriyordu. Emre'yi yanına yatırmaları doğru olmazdı. Emre küçük olduğu için hareket edip olası bir komplikasyona sebep olabilirdi.

"Olmaz, Uhra için tehlikeli."

Baran dediğini yapacaktı. Emre, Uhra vurulduktan sonra doğru düzgün hiç uyumadı. Bunu bildiği için Uhra'nın yanına yatırmak istiyordu.

"Sadece bir kerelik. Emre, Uhra olmadan uyuyamaz. Geceleri defalarca uyanıyor belki kokusunu alırsa uyanmaz. Doğru düzgün bir kere de olsa uyusun Barın."

Barın yok desede içi el vermediği için Baran ile beraber Uhra'nın olduğu odaya girdi. Odadaki soğukluk yüzüne tokat gibi çarptı. Barın hayatında hiç böyle hissetmemişti. Bu odalara binlerce kez girip çıkmıştı fakat şimdi bu odaya her girdiğinde nefesi kesiliyordu. Adım atarken titriyordu. İliklerine kadar korkuyor.

"Uhra'yı kenara çekelim sende Emre'yi yanına yatır." Barın'ı onaylayan Baran, Uhra'yı incitmeden kenara çekti. Barın'ın kucağındaki Emre'yi alıp Uhra'nın yanına yatırdı. Derin nefesler alıp biraz olsun dinlenmeye ihtiyacı vardı bu yüzden karşılarındaki sandalyeye geçip oturdu.

UHRA  Where stories live. Discover now