15.BÖLÜM BİGHİT REZİLLİĞİ

20 8 0
                                    

1 saniyede taşların ana vatanına gidebilecek tek fakir şıllık benim sizi pakizeler...

Ama tabii ki kendim kendimden bile daha değerli olduğu için sizin uyuzluklarınızla moralimi bozamayacağım.

Bighit ' in önüne geldiğimizde Ateş'e dargın olduğum için "Durdur arabayı" diyerek valizlerimle aşağıya indim. Deri ve leopar olan ultra ultra pahalı kürküm ve gözlüklerimle aşağıya indiğimde şaşkın şaşkın baktığını hissediyorum ama umrumda değil, daha bana evlenme bile teklif etmedi üstelik!

Gözlüklerim gözlerimde parlarken güneş rengi siyah saçlarım tülbentimden fırlayıp ani ve güçlü esen rüzgârla dalgalandı. Aynı anda Kerem Bürsün (seni dürsün )'ün tasarımı mini mini eteğim havalandı. Zar zor tutup düzelttiğimde insanların bana hayranlıkla bakıp aşık olduklarını anlamamak için kör olmak lazım.

Her açıdan işim kolay, hem bir sürü taş var hem de bana aşık oldular. Yani hem Ateş'imi kıskandırabilirim hem de ideal koca adayını bulup müslim yapabilirim!

Bighit binasına 2 saniye yürüdüğümde tabiiki de aynı havamla içeri girdim. Taa ki suratıma bir tokat gibi gelen ete kadar...

Suratımı ekşitmiş hangi salağın işi olduğuna bakınırken beynim geçirdiği ani şoktan dolayı olayı anlayamamıştı.

Aklıma ne alakaysa yine o iğrenç sahneler geldi, Necmi'nin sümükleri!
Midem aç karna bu kadar atraksiyonu ve iğrençliği kaldıramadığı için öğürmeye başladım.

Hayır hayır Hayır şimdi olmaz!
Hemen dibimdeki döner kapı döndükçe popoma çarparken kusmaya başladım. Hemen öne doğru eğildiğimde bir anda aşırı pahalı topuklu ayakkabılarımın topuğu ile kusumuğuma basmamla yere kapaklandım.

Ah  başım!!

Midem daha çok bulanınca ayağım da zonklamaya başladı. Sonrasını hatırlamıyorum...

_________________________________

Gözlerimi açtığımda sedyede yatıyordum  , kapalı bir odaydı.
Hemen yaşadıklarım aklıma gelince ağlamaya başladım.

"Benim hayallerim vardı." Burnumu çetiğimde sinirimi atmak için sesli konuşmaya başladım.

"Bu zamana kadar hep havalı ve güzel oldum. Herkesin dibi düştü. Ama kimseye aşık olmadım. Ama bu kadar heyecanlı, zengin ve umutluyken ilk iş günümde büyük bir rezalet!"
Burnumu çekip hıçkırdığımda başımın ağrısından dolayı sadece karşı duvara bakabiliyordum.

"Hem zenginim hem değilim, hem platoniğim hem değilim,hem seviliyorum hem sevilmiyorum. "

Bunları sadece ağlamak için söylüyorum, yoksa siz de biliyorsunuz tam aksileri olduğunu. Başım zoklarken başımın morardığında göbek ve kalça adımın Selimiye olduğu kadar eminim.

"Özür dilerim"

Yan tarafımdan gelen sesle aniden başımı çevirdim.
"Ah!"

"Yorma kendini"

Kadrajıma girdiğinde gülümsedim.

Hey maşallah daş gibi çocuk ayol!

Ay bana güldü mü o?!
Küçük gamzesine baktığımda parmağımı bastırmamak için zar zor zaptediyordum kendimi.

"Bir saniye, sen beni dinledin mi?!?"

"Biraz öyle oldu."
Gözlerim kocaman açılmışken utançla gülümsedi ve elini ensesine götürdü.

Allah'ım çok tatlı, ısırırım ben bunu.

Onu ilk gördüğümde aklıma ilk gelen bu taşın beyaz takke takıp anacığımın yanına tanışmaya gitmesiydi.

İkinci kere düştüm, kaldırın şıllıklar!

"Şirketin mutfak bölümünde çalışıyorum, yani çalışanların yaptıkları işleri teftiş ediyorum. Başkan güzel bir masa hazırlamamızı istemişti, önemli misafirleri varmış. Tabii herkez telaşa kapıldı. Çok özür dilerim, gerçekten..."

Allah'ım hem kibar hem gamzeli hem de düşünceli!(Ateş öküzünün aksine )  Ben bunu kaçırmam!! 
"Senden çok iyi koca ve baba olur "
Ben
Onu
Sesli mi söyledim! ?

Utançla gülümsediğinde kendime engel olamadım gamzesine dokundum.

Şaşırdı ama hoşuna gitti!
Gülüşü büyürken terlemeye başlamıştım. Tam o anda kapı açıldı  ve içeri yaşlı moruq pd dede girdi. Havai gömleği ve kovboy botlarıyla berbat görünüyordu. Büyük göbeğinin üstüne beyaz kemer takmıştı ama düştü düşecek gibi duruyordu.

"Şukufeciğim iyi misin?  Haberi aldım hemen geldim."
"Sen Türkçe mi konuşuyorsun?!"

"Ah evet, senin için öğrendim. Aşırı yeteneklisin ve seninle bizzat kendim iletişim kurmak istiyorum"

Vay be , adam çalışanı için yeni dil öğrenmiş, valla ben bunu müslüman yaparım (gözlerimin önune namaz kılarkenki halini getirebiliyorum)Kel kafasına takke accayip yakışır...

"Şukufeciğim iyi isen odama geçelim. Konuşalım meseleyi."

Bu yakışıklının adını bile öğrenememişken çok çabuk ayrılmak gözlerimi yaşlarla doldurmuştum. Sonuçta daha fazla rezil olamazdım. O sırada burnuma suratımdan gelen et kokusuyla burnumu  ekşittim.

Deodorantımı çıkarıp suratıma boca ederken kocaman bir odaya geldik.

"Hemen sadede gelmek istiyorum, seni idol yapacağım"

___________________

Sizce hikaye nasıl gidiyor? Diğer bölüm heyecanlı olacak.

Army Sayımı Yeni Aşk DoğuruyorWhere stories live. Discover now