Army Sayımı Yeni Aşk Doğuruyor

45. Bölüm Helalim

"Sen benim helalimsin Şukufe" diyerek alnımı öptü Suga.
" Suga, fazla mı romantiksin? "
Gülerek bana baktığında aklıma garip garip şeyler gelmeye başladı.
Aldatıyor mu acaba?

" Bana bak kızım, bugün sana bakan birkaç şerefsiz gördüm tepemin tası attı zaten."
Bana doğru eğilip kısık olan gözlerini daha da kıstı.
" Dna'larımız birleşsin istiyorum, Hasibe Anne gibi senin de çocuklarımızı fırçlamanı istiyorum. Biliyorum çok şey istiyorum ama ... Sen Hasibe Tilki ben de Nihat Hatipoğlu olalım mı?"

Şaşkın gözlerle hayatımın aşkına bakarken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile.
" EVET EVET EVET!"

_______________

Ertesi gün yeni bir gün!
Allah'ım sonunda mutluyum! Artık Ateş umrumda değil. Yeterince acı çektim şimdi o sürünsün.
"Sence kız mı olacak erkek mi?" Diye sordu Suga yattığı yerden doğrulurken.

"Kız olursa benim gibi güzel, erkek olursa senin gibi taş olur."

Kahkaha atıp boynunu geriye bırakırken gözlerimin boynuna takılmaması için içimde savaş verip tövbe ettim.
Kocam da olsa tövbe etmekten vazgeçemeyecem sanırım.

Çalan telefonumla doğrulup açtım.

"Efendim Bang Bang dede?"
" Şukufe sana kambek yapacaz şirkete gel. Kocanı da getir."
"Ok."
Doğrulup Suga'yı yataktan ittim.
"Kalk len yaşlı Pd çağırıyor."
Çatık kaşlarla kalkarken ben de düştüm, yağuşukluluğuna.
" Dışarda da bakma öyle yolarım ha, elalemin Yellozlarını yolmakla uğraşamam. "

Kahkaha atarak banyoya gitti.
Allah'ım ne kadar komik bir insanım...

Bugün Suga için planlarım var. Aşırı romantik. O yüzden ultra lüks giyinme odama gitmek için fakir deniz kıyısındaki evimin koridorlarında yürümeye başladım.

○○○○○○○○

Suga ile kuaföre gelmiş, pembe pofidik koltuklara oturmuş pedikür yaptırıyordum. Berbere gitmek istediğini söylese de orda da pedikür yaptıkları için yollamadım. Şu an ağlayarak dedikodu dinliyor.

Neyse ki çalışanlar bile teyze, o yüzden rahatım.

Pedikürden sonra şirkete geçtik. Geç gitsek de o yaşlı bunak bize hiçbir şey diyemez.

"Şukufe!"
Binaya girdiğimizde Şerif bana seslenip yanıma geldi. Suga şimdiden sinirle solumaya başlamıştı.

"Evlenmişsin. "
"Evet. Zoraki."
"Hayır değil."
Suga elimi tutarken gözleriyle öldürmüştü bile ve diğer küçük eli küçük ama sıkı bir yumruktu.

"Tesadüflerle birbirimize bağlandık, severek evlendik. Mutluyuz. "

Suga, beni kıskandı?
E yani karısısın sonuçta diyen iç sesime az da olsa hak verdim.

"Arkadaşlık isteğimi hala kabul etmedin?"
"Ne!?"
Suga sinirle bana dönerken şunu düşünüyordum.
Kabak benim başıma patladı....