Güneş bir an da kendine geldi, "Duyduklarım doğru mu?" Diye sordu tekrardan emin olmak için. Zeynep kıkırdayarak başını olumlu anlamda salladı. "Evet."

"Ve şimdi bunları bana şimdi mi söylüyorsun?" Diye sordu Güneş, inanamıyormuş gibi bakarak.

Zeynep, dudaklarını büzdü."Fırsat olmadı ki," dedi masum bir şekilde.

"Git kendini şu balkondan at, beni uğraştırma," diye tısladı." Kerem sana aşkını itiraf etti, sonra sen ona aşkını itiraf ettin, sonra siz öpüştünüz, oynaştınız, sonra Merve sizi yatakta gördü, bana bunları sen nasıl söylemezsin!" Diye hiddetli konuştu Güneş.

"Ya Güneş, işte bir türlü zamanım olmadı sana anlatmaya, şimdi anlattım ya işte." Dedi Zeynep, masumca bakarken.

"Sen gerçekten Kerem'i seviyor musun?" Diye sordu Güneş yumuşayarak.

Zeynep, hafif bir utançla, "Evet." Dedi.

"Peki nasıl bir anda anladın?"

"O Seda olacak kazuleti, Kerem'le görünce anladım, onu bu kadar çok sevdiğimi, ama ona bunu nasıl diyeceğimi bilemedim, Kerem bana oyun oynadı ve ben o an onu kaybetme korkusundan onu nasıl sevdiğimi anlattım işte, hala ona kızgınım! Bana nasıl böyle bir oyun oynayabilir ki!" Dedi Zeynep, üzüntüyle.

Güneş, aklına gelen fikirle sırıttı."Ben senin yerinde olsam bunun intikamını alırdım," dedi.

Zeynep, kaşlarını çattı."Nasıl yani? Ne demek istiyorsun?" Dedi anlamayarak.

"Bence onu biraz süründür," dedi Güneş aklına gelen hain planları düşünürken.

"Nasıl bir süründürme bu?" Diye sordu.

"Kadınlık güçlerini göster bebeğim," dedi Güneş, kantinde kimsenin olmamasının verdiği cesaretle, yüksek sesle bir kahkaha attı. "Kadınlığınla intikamını al."

"Yok, yok yok." Dedi Zeynep itiraz ederek. O kadarını yapamazdı. Zaten hala öpüşürken bile utanırken, kadınlığını kullanmak mı? Ah, hayır.

Bu sefer kaşlarını çatan Güneş oldu." Ne demek yok? Sen onun karısısın. Yatak olayının büyük bir bölümünü aşmışsınız, azıcık kadınlığını göster Zeynep ve öcünü al." Dedi Güneş.

Zeynep, titrekçe nefes aldı. "Yatak olayının büyük bir bölümünü aşmadık ki, sadece öpüşmenin ilerisini yaşadık o kadar," dedi utançla kızarırken.

"Zeynep, bana bak üstüne kuma falan gelirse hiç şaşırma, bu ne böyle kızım? Artık olsun da sen de rahat et Kerem de rahat etsin ben de edeyim," dedi Güneş, bıkkınlıkla."Artık teyze olmak istiyorum," diye de devam etti.

"Güneş! Ne kuması ya? Yok öyle bir şey! Beni sinir etme!" Dedi kızgınlıkla. Güneş, teslim olmuş bir şekilde ellerini kaldırdı."Tamam, bir şey demedim."

"Sen benim dediğimi bir düşün canım, öcünü al, sonra da belki benim sayemde duvarlarını yıkarsın," deyip kahkaha attı. Zeynep, sinirle soludu. "İnşallah seni utançtan yerin dibine sokan bir kocan olur!" Diye tısladı.

Güneş, omuz silkti. Zeynep, Pusat aklına gelince, sırıtıp, imayla bakmaya başladı, Güneş'e. Güneş, Zeynep'in bakışlarına anlam veremeyerek, kafasını 'ne?' anlamında salladı."Ne öyle bakıyorsun be?" Diye çemkirdi.

Zeynep, Güneş'in çemkirmesinin ardından, gözlerini devirdi. "Seninki ne yapıyor?"

Güneş, anlamayarak baktı." Benimki kim?"

Aşiretin HanımağasıWhere stories live. Discover now