BÖLÜM ON YEDİ: "AÇIKLAMA"

535 120 77
                                    

Herkese merhabalar! Yeni bir bölümle karşınızdayım ve oldukça yeterli bir uzunlukta, tatmin edici bir bölüm olduğu için yarıda kestim yani diğer yarısı da hazır.

Umarım güzel yorumlarınızı ve emeğimin karşılığı olarak gördüğüm oylarınızı eksik etmezsiniz:)

BÖLÜM SINIRI: +30 OY VE +150 YORUM

Sizleri seviyorum, iyi okumalar! ❤️




Azra'nın varlığını yanımızda hissetmek hepimizi ayrı ayrı mutlu eden başlıca olay olsa da herkesin keyfinin yerinde olmasının tek sebebi kesinlikle bu değildi. Bir sebep daha vardı ve o ben de dahil hepimizi ayrı ayrı mutlu ediyordu.

Azra'nın gelmesinin üstünden henüz birkaç saat geçmişti ve onu asla yanımızdan ayırmıyor, sürekli sarılıyorduk. Gelişini tam olarak kabullendiğimiz söylenemese de hepimizin çok iyi bildiği bir şey varsa o; Azra'yı cidden özlediğimizdi.

Diğer sebebe gelecek olursam çıkışta Furkanla yaptığımız anlaşma Onat ve Umut'a çoktan ulaşmıştı, bir karar sonucunda hep birlikte hamburger yemeye gitmek tercihimiz olmuştu. Ama ben hala günün garip şokunu yaşadığım için Furkanla aynı mekanda oturup karşılıklı yemek yemeyi istediğimi hiç ama hiç sanmıyordum. Yine de başa gelen çekilir mantığıyla hareket etmek zorundaydım.

Öğle molasında olmanın verdiği rehavetle oturduğum koltukta iyice yayıldım ve karşımda yemek yiyen Dilah'a baktım. Bu kız asla doymamasına rağmen asla kilo almamayı da başarabiliyordu, garip bir bünyesi vardı. Yüzünün gülüyor olması benim için diğer şeylerden çok daha önemliydi. Onun hemen yanında oturan Onat da elindeki sandiviçi olabildiğince yavaş bir şekilde çiğniyor arada yandan birkaç bakışla Dilah'ı süzüyordu.

Ama genel anlamda gözlerimiz sürekli olarak Azra'nın üstündeydi. Ona sormak istediğimiz o kadar çok soru birikmişti ki nereden başlayacağımızı dahi bilemediğimiz çok belli oluyordu. Azra'dan tarafa baktığıma Azra'nın okul yemekhanesinin yemeklerini özlediğini söylemesinin üzerine yemekhaneye geldiğimizi hatırladım.

Bundan olsa gerek Azra önüne kocaman bir tabak hazırlamıştı ve umarsızca yemek yiyordu. Umut ben ve Azra'nın arasına sıkışmıştı, o da tıpkı Onat gibi bir yandan elindeki sandiviçi kemiriyor bir yandan da Azra ve Dilah'a bakınıyordu.

Ben ise oturmuş kara kara yemeğe gitme fikrini sorguluyordum. Hamburger yemeyi çok sevmezdim ve hayatımda toplasam beş kez bile yememiştim. Şu an masadaki herkesin aksine yemek yemiyordum çünkü hem aç hissetmiyordum hem de karnımı doyurup sonra orada yemek için uğraşmak, yemekle adeta boğuşmak istemiyordum.

"Kıza bak, yanaklarını fındıkla doldurmuş sincap mısın sen? Bu nasıl bir yemek aşkıdır!" Umut, Azra'nın hızla yemek yiyip bizim sorularımızı iplememesine gıcık olmuş olacak ki dayanamadı ve Azra'ya laf attı ama Azra onu umursamaktansa önündeki salatayı kaşıklamaya devam etti.

"Bunlar büyüyünce ayı olacak, abisi," Onat, elini Dilah'ın kafasına koyup sırıttığında Dilah kaşlarını çatarak Onat'a döndü ve inanamadığını belli eder şekilde ona baktı. "Bir de Rüya'ya bak, kız günde bir öğün beslense yetecek."

"Ne olmuş yani? Yemek de yemeyelim? Öleyim mi açlıktan? Napayım?" Dilah ağzının dolu olmasını umursamadan söylenmeye başladığında Onat ona laf atmanın pişmanlığını yaşıyor gibi gözüküyordu.

"Uğraşmayın kızlarla ya. Birisi yoldan geldi ama hangi yoldan bilmiyoruz tabii. Diğeri desen yemeğe aşık," Olaya müdahale ettiğimde Dilah da Azra da ellerini havaya kaldırdılar ve iki elimle onlara birer beşlik çaktım.

YANGIN #wattys2023Where stories live. Discover now