🌷 (FİNAL 2)

439 37 11
                                    

Jimin

Meleğim öleli 2 yıl olmuştu. Ve bugün onun doğum günüydü.
Eğer yaşasaydı bugün 24 yaşında olacaktı...

Yıllar önce vermiş olduğu vasiyetini gerçekleştirmek için hazırlanıyordum şuan. Uçağa binip bizim için özel olan yere, tatil köyüne gidip haykırarak onu sevdiğimi söyleyecektim.

Küçük çantamı hazırlarken vasiyetini verdiği an gelmişti aklıma..

Flashback (kitabın ilk bölümü)

"Jimin-shi birgün beni eğer iyileşirsem uçağa bindirir misin?"

"Tabii ki de bindiririm bitanem"

"En büyük hayalim uçağa binmek biliyor musun. Böyle *elini yukarı kaldırır* gökyüzünde bulutların arasında gitmek...yukardan aşağıyı seyretmek... sonra hosteslerin 'birşey ister misiniz efendim?' demesi~"

"Eğer... ben binemezsem benim yerime sen bin ve istediğin bir yere git ve bana beni sevdiğini söyle olur mu?"

Flashback end

Gözlerimin yaşardığını hissettiğimde burnumu çekip derin bir nefes aldım. Çantama birkaç gerekli şeyi de soktum ve Jungkook'a ait olan bir tişörtü de almayı da ihmal etmeden çantayı kapattım. Odanın köşesinde ki dolapta, bize ait benim için çok özel olan eşyalarımızla muhafaza ettiğim vazoya ilerledim. Dolabı açıp vazoyu okşadım.

"Bugün dediğini yapmaya gidiyorum bitanem. Seni sevdiğimi söylemeye gidiyorum. Benimle orada buluş tamam mı?"

Gülümseyip vazoya öpücük kondurdum ve dolabı kapattım.

...

Taksiye binip havalimanına geldim. Şoföre parasını verip indim ve içeri girdim. Daha önce hiç tek başıma uçağa binmemiştim. Önceden ya arkadaşlarımla ya da kuzenlerimle binmiştim. Fakat Jungkook ile sevgili olduktan sonra o binemediği için üzülmesin diye bir daha binmemiştim. Birlikteliğimizden beri ilk binişimdi bu yani...

Ama bu sefer yalnız.

Bavulum olmadığı için çantam ile binmiştim uçağa. Koltuğuma oturdum ve dışarı baktım. Gözlerim gökyüzüne kaymıştı direk. Son iki yıldır gökyüzüyle pek bi bakışır olmuştum açıkçası.

Yüzüme bir tebessüm yayılmıştı. Jungkook'un şuan mutlu olduğunu umuyordum. Yine gözlerim dolmuştu işte...

Yaşlarımı silip derin bir nefes aldım ve anons üzerine kemerimi bağladım ve geriye yaslandım. Gözlerimi kapayıp türbülansa giren uçak yüzünden oluşan gerginliğimi azaltmaya çalıştım. Sarsılma durduğunda gözlerimi açtım ve dışarıya baktım. Seoul ayaklarımın altındaydı.

Uçak iyice yükseldiğinde Seoul'e yukarıdan bakmaya devam ettim. İçimde karmaşık duygular vardı şuan.
Jungkook'un isteğini yerine getirdiğim için mutluydum, o yanımda olamadığı için mutsuzdum, içimde hala barınan özlemim, o öldükten sonra 'keşke bunu da yapsaydım onun için' dediğim pişmanlıklarım...

İlerleyen zamanlarda sıkılmaya başlamıştım ve telefonumu elime alıp galerimi açtım. Sadece Jungkook'a özel olan klasörümü açıp birbirinden çocuksu ve sevimli resimlerine ve videolarına baktım.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sick~Jikook ✔Where stories live. Discover now