76

10.5K 922 534
                                    




"Ne dedin?" diye sordu Jungkook. Namjoon ceketini çıkarıp kol düğmelerini açtı. "Her şeyi söylemezse yüzüne bile bakmayacağımı söyledim."

"O ne dedi?" hepsi arkasına döndü. Kenarda ağlayan kıza ve yanında duran arkadaşlarına çevirdiler kafalarını. "Doğruyu söyledi."

Parti bitmek üzereydi ve bazı kişiler yavaş yavaş ayrılıyordu.

"Gerçek neymiş?" diye sordu Jimin. Namjoon gülümsedi.

"Dövüyoruz." Arkasını döndüğü anda Jungkook tuttu onu. "Nereye gidiyorsun aptal? Ne olduğunu söylemedin bile."

"Ben bu çocuğun burnunu kırmıştım ya," diyerek başladı. "Ailesi bana dava açacamış güya. Tabi benim avukat tutacak bir ailem olmadığını biliyor Jisoo. Bir şekilde korkutmuş kızı işte." diye geveledi ağzında. "Ondan hoşlandığımı biliyor olmalı ki eğer benimle konuşursa annesinin yeniden dava açacağını söylemiş."

"Tacizci o değil mi? Haklı çıkma ihtimali çok düşük, dava düşer."

Namjoon kafasını salladı. "Kesinlikle."

Taehyung ayaklandı.

"Dövüyoruz."

Jungkook ve Jimin de ayaklandığında bu sefer onları durduran Hoseok olmuştu. "Sizde gerçekten IQ düşüklüğü var."

"148 IQ ile düzgün konuş."

"Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Aptal gibi durduk yere davalık olmak mı? Artık reşitsiniz. İşler daha ciddiye biner. Adam zengin."

Hoseok haklıydı. Bir kez daha lanet diledi Kook, Hoseok niye haklıydı ki?

"Namjoon, sadece Jisoo'ya çıkma teklifini et." diye mırıldandı Hoseok. "Adamı ben hallederim."

"Sen mi halledeceksin?"

"Seni dövdüğüm günü hatırlıyorsundur umarım."

"Peki sen intikamımı hatırlıyor musun?" Bir şey söylemedi Hoseok. İlk defa laf dalışında üste çıkmanın verdiği sevinçle arkasına yaslandı.

"Git onunla konuş hadi." Jimin güven verircesine gülümsedi. Namjoon kafasını sallayıp yürürken Taehyung ise oturduğu çimenlik alanda parlak ayakkabısının tekini çıkarıp çocuğun kafasına fırlattı.

"Taehyung!"

"Şans getirsin diye yaptım!"

Giden çocukla birlikte Hoseok'ta ayaklandı. "Nereye diye soran Jimin'e omzunu silkti. "Eve." diye cevapladı.

"Peki ya Jae Teyze'ye söylersek?" diye mırıldandı Taehyung. Jimin alayla güldü. "Jae Teyze'yi nezarethaneden alırız."

"Jungkook!" Lisa seslenmişti.

-

Kızın ayağını acıtmaya başlayan topukluları taşıyordu oğlan, yanında yürümeye başladı. "Jisoo," diye mırıldandı kız. "O çok üzgün."

"Her şeyin yoluna gireceğine eminim." dedi oğlan. Kız kafasını salladı. Öyle olmalıydı.

"Lisa," Aralarındaki sessizliği bozan kişi Jungkook olmuştu. Kızın güzel gülümsemesine saatlerce bakabilirdi, bu da her gün uyanma sebeplerinden biriydi.

"Ben," dedi derin bir nefes verirken. Yutkunup önüne döndü. Nasıl mı hissediyordu?

İlk aşkına en güzel çiçekleri vermek için kocaman bir kırda çiçek arayan küçük bir çocuk kadar mutlu.

mposine  ✿ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin