mposine ✿ liskook

21

"Şu an heyecandan altıma sıçmak üzereyim." Jennie oturduğu yerde kıpırdandı. "Geliyorlar mı Lisa?" Lisa ofladı. "Sakin olsana."

"Bak herkes burda! Bu çok eğlenceli olacak!"

"Sakin olun tamam mı? Bu kadar heyecanlanırsak bizim yaptığımızı anlarlar." Jisoo gözlerini ileriye dikip kaşlarını çattı.

"Kızlar."

"Ne anlayacaklar? Bunlar gerizekalı."

"Kızlar."

"Bir dakika," dedi Lisa. "Bizim olduğumuzu öğrenirlerse bize geri dönüş için kötü şeyler yapabilirler."

"Kızlar!" Hepsi Jisoo'ya döndü. "Planınız yattı."

Jennie kaşlarını çattı. "Ne demek yattı." Gözleriyle ileriyi gösterdi.

Herkes aynı anda arkasını döndü.

"Hassiktir." Jennie'nin ağzından çıkan lafa dudaklarını büzdü Lisa.

"Bunlar..." Chae'nin mırıldanması üzerine Jennie Jisoo kafasını salladı. "Daha yakışıklı olmuşlar."

"BU İMKANSIZ!" Diye bağırdı Jennie sinirle. "BOK VARDI DİMİ BİR KERE HAYAT BANA GÜLSE!"

"Çocuğu niye çirkinleştirmeye çalışıyorsun Jen?" Jennie sinirden etkilendiğinden mi belli olmayan kızarık yüzüyle Lisa'ya döndü. "Çünkü ondan nefret ediyorum!"

"Jimin! Saçın efsane olmuş!" İnsanların onlarla tokalaşmazlarmış izlemeye devam etti Chae. Pembe saç. Jimin ve pembe saç. Pembe saç ve jimin.

"Bu ne lan?" Diye mırıldandı Chaeyoung hala Jimin'e bakarken.

Jisoo gülmeye başladı. "Sizin kadar salak insanlar daha tanımıyorum."

"Ama," dedi Chaeyoung bir renkli saçlı çocuklara, bir de kızlara bakarken. "Onlar cin. Bunun başka bir açıklaması olamaz!"

"Belki de gerçekten giderleri olduğunu kabuk etmelisiniz."

"Yok öyle şey!" Dedi Jennie sinirle. "Mıknatıstılar, şimdi iki kat mıknatıs oldular! Şu kızlara bak..." Ofladı Chaeyoung önüne dönerken. "Başka bir şey yapmalıyız! Onlara iyilik yaptık!"

"Ya da sadece uğraşmayı bırakın. Umursamadığınızı sanıyordum." Lisa'nın sözüne kafasını salladı Jennie. "Ah, evet. Kesinlikle umursamıyorum." Ayağa kalktı. "Ben tuvalete gidiyorum."

Chaeyoung da ayaklandı. "Ben kantinden tost alacağım. Midem bulanmaya başladı."

"Etkilendin ya, o yüzdendir." Jisoo'nun söylediğine ateş fışkıran gözlerle bakan Chaeyoung üzerine, Jisoo Lisa'ya döndü. "Sen, Lisa. Senden bahsediyorum."

"Ha, şey. Evet evet. Bayağı iyimiş." Chaeyoung yürümeye başladığında Jisoo ve Lisa ikilisi birbirine baktı.

Sonra kahkaha atmaya başladılar.

"Gerçekten yakışmış." Dedi Lisa iki çocuğa bakarken. "Bu o kadar salakça ki, ne diyeceğimi bilemiyorum."

"Taehyung biz olduğumuzu anlamıştır." Diye başladı Lisa. "Bizden başka kimse yapamaz bunu."

"Şştt, Jen?" Tuvalete gitmek için oğlanların yanından geçen kıza seslendi. Kız kafasını yürüyüşünü bozmadan orta parmağını gösterdi.

Taehyung güldü.

"Bu kızlar gerçekten çok fena." Dedi Hoseok, olayı anlattıkları için fikir sahibiydi. Jungkook kafasını salladı. "Taehyung'a ve Jimin'e yakışacağını hiç tahmin etmezdim."

"Jimin salak gibi durdu." Sinirle Namjoon'a döndü. "Yine orospuya mi getireceksiniz lafı?" Gülmeye başladılar.

"Ee, biz ne yapacağız onlara?" Diye bir soru yöneltti Jungkook. Taehyung güldü. "Jennie'nin fıstığa alerjisi var."

Bir kaç dakika durdular.

"Bir," dedi Hoseok. "Lisa'ya bir şey yaparsanız hepinizi yatırır sikerim." Sonra devam etti. "İki, Jennie'nin fıstığa alerjisi olduğunu nerden biliyorsun.?" Gülümsedi. "Üç, bu çok kötü bir fikir."

"Bir, kıskanma hemen. Lisa'ya dokunmayız," dedi ilk cümleye cevap verirken. "İki, bu bana kalsın."

"Kıskanmadı zaten." Dedi Jungkook oturduğu yerden. Taehyung devam etti. "Üç, bu harika bir fikir."

"Chaeyoung'un neye alerjisi olduğunu bilmiyoruz."

"İşte bu durumda Jungkook'u kullanacağız." Herkes ona döndüğünde Jungkook dudaklarını büzdü. "Hayır."

"Ne? Lisa'yla aynı evde yaşıyorsun!"

"Asla olmaz. Lisa zaten bana yeterince soğuk. Kızla papaz olmak istemiyorum."

"Jungkook." Dedi Jimin sorarcasına. "Lisa'nın gözünde her kızla yatan iğrenç bir erkek olarak görülüyorsun. Ve eğer Amerika'ya gitmek istemeseydi, yanında bir saniye bile kalmayacaktı." Jungkook gözlerini kırpıştırdı.

"İğrenç biri değilim." Dedi kaşlarını çatarken. "Sadece seçimleri bu yönde. Ayrıca ona bunu söyledim, bazı nedenlerim var." 

"Ona rağmen seni böyle görüyor. Üstelik, ilk defa bir kız seninle flört bile etmekten kaçınıyor Kook." Jungkook ne söylemeye çalıştığını anlamıyordu. "Peki bunu ona kim yaptı?"

"Ne?"

"Ona, bizi kötüleyen kimdi?" Jungkook bakışlarını zemine dikti. "Senin amacın arkadaş olmaktı, peki onlar Lisa'ya ne söylediler de böyle düşündü?"

"Yok artık." Dedi Namjoon gülerken. "Çocuğun kafasını karıştıracaksınız."

"Bir dakika bir dakika, kızlar Lisa'ya Jungkook'u mu gömdü yani?" Hoseok bile inanmıştı.

"Jungkook, ev arkadaşını o kızlar yüzünde kaybetmek üzeresin."

"Ne kaybetmesi, mal mısınız?"

"Ahaha, bir dakika." Taehyung ileri derece oyunculuk yeteneklerini kullanarak başladığı işi bitirmeye kararlıydı.

"Yoksa, sen Lisa'ya bir şey olur diye mi korkuyorsun?" Jungkook'un şaşkınlıkla yüzü buruştururken Hoseok 'Ooo.' Edasıyla geri çekildi.

"Kız benim ev arkadaşım. Bunu geldiğinde de söyledim. O gün de büyük bir yanlış anlaşılmadan ibaretti."

"Zaten senin birinden hoşlanman imkansız kanka." Jimin oturduğu yerden söyledi bunu. "Hayatın boyunca başka kadınlarla olmak daha sana göre bir şey."

"Siz benim dalga mı geçiyorsunuz?" Dedi sinirle. "Bende birini sevebilirim, aptal aptal konuşacaksanız siktirin gidin." Taehyung kafasını salladı.

"İşte Jennie ve Chaeyoung Lisa'ya senin hakkında bunları söylüyor, Kook. Onlar seni bilmiyor."

"Hayda..." Dedi Yoongi korkuyla. Nasıl olur da bu kadar ikna edici konuşmuşlardı?

"Seni herkese yanlış anlatıyorlar." Diye devam etti Jimin.

"Beni bu işe katarsanız, büyükannem beni-" Taehyung güldü. "Jae Teyze'ye de kızların yaptığı şeyi söyleyeceğim. Biraz azar yesinler."

"Bunu yapınca siz onlardan daha kötü olacaksınız."

"Hadi ama, onlar başlattı. Biz de devam ediyoruz."

"Tamam." Dedi Jungkook derin bir nefes verirken. "Ama ben sadece Chae'nin neye alerjisi olduğunu öğrenirim." 

"Ben hiç bir bok yapmam, kendi kendinize takılın." Diye söylendi Namjoon. Sonra devam etti. "Ama kızlara kötü bir şey olursa, Büyükannemin elinden kurtulamazsınız."

"Bir şey olmayacak, merak etme." Jungkook huzursuzca nefes verdi.