mposine ✿ liskook

69

"Görüşürüz!" Lisa akrabaları ile vedalaşırken, Jungkook kenarda oturmuş gitmeyi bekliyordu.

Yanına oturan bedenler kafasını ona çevirdi.

Bay Manoban.

Bir şey söyleyemeden önüne döndü. Zaten söylese de anlamazdı, o yüzden hiç bir ses çıkarmamıştı. Nefesini bile tuttuğunu fark etmişti.

Çocuğun omzunu ovuşturdu güven verircesine. Jungkook bakışlarını adama çevirip ona bakmayan gözlere baktı.

Cebinden çıkardığı kağıdı oğlana uzattı. Oğlan, çekingence kağıdı kemikli parmakları arasına alıp avucuna koydu. Şu an açamadı, ama ne yazdığını merak ediyordu.

O anda, adamın günler sonra ilk defa gülümsedi görmüştü.

Kızına bile günlerdir gülümsemeyen adam, şu an Jungkook'a gülümsüyordu.

Biraz uzaktaki BamBam'i çağırdı sonra. BamBam koşa koşa yanlarına geldi.

Adam bir kaç şey söyledikten sonra, BamBam oğlana döndü. "Kızına yaklaşırsan seni öldürürmüş."
Tükürüğü boğazında kalırken BamBam gülmeye başladı. Adam da kısa süreliğine nefes darlığı yaşayan çocuğa dokundu korkuyla.

"Şaka yaptım."

"Şakasını sikeyim."

Adam ne diyor dercesine kafasını salladı. BamBam gerçeği söylemek adına derin bir nefes verdi ve memnunla gülümsedi.

"Bir oğlu olduğuna seviniyormuş."

Jungkook hissettiği karışık duygularla mimik değişimi yaşarken, ne yapacağını bilemeyip ağzını araladı. Ama hiç bir şey söyleyemediğinden korkuyla yutkundu.

Çenesinin titrediğimiz hissettiğinde BamBam gülümseyip diğer yanına oturdu. Elini omzuna atarken, "Aile hoş geldin." Dedi.

Gülmeye başladı.

Öyle bir gülmüştü ki, gözünde belli belirsiz gözüken yaşları kontrol etmesini sağlıyordu.

Parlıyordu gözleri, fark ediyordu adam bunu.

"Kook!" Lisa oğlana seslendiğinde Jungkook ayaklandı. Adama selam vermek smacıyla hafifçe eğildi.

"Fazla yakma canını."

"Siktir git BamBam."

Gülümsedi. "Evlenmeden gelmeyin!"

Sağında duran taşı çocuğa fırlattacağı sırada Lisa kapüşonundan çekmeye başladı oğlanı. "Çok mu sevdin burayı Jungkook? Ayrılamadın bir türlü."

"Aynen Lisa. Bambam ve babanla ciddi düşünüyorum"

"Sizi havalimanına bırakayım." Seokjin konuşmuştu.

~

"Her şey hazır mı?" Chaeyoung konuşmuştu. "Evet. Namjoon ve Jisoo Jungkook'lara gitti. Led ışıkları takacaklar."

"O da tamam. Jimin nerde?"

"Burdayım." Kafalarını çevirdiler. Montları eline asmış, askılık gibi kapının kenarında dikilen Jimin'e gözlerini dikti Chae.

Nerde hata yapmıştı ki?

"Ne bu sevgilim?"

"Ulan. Saklanın demediniz mi amınakoyayım?"

"Sen de askılık mı oldun?" Ufak bir sessizlik oldu. Taehyung derin bir nefes verdi.

"Ama ilk benim aklıma gelmişti."