Can ▶︎ Mert

tamam

≈≈≈

Yeni bir dönemeçe girdim, sert bir viraj olmasa bari. Heyecandan hala ellerim titriyor. Ben yine herşeyi kabul eden biri olmaya hazırlanıyordum. O gece zor geçti ama sonunda sabah oldu. Kalktım ve hazırlandım, her bakımdan yani. Gönderdiği adrese netten baktım okula çok uzak değil. Çıktım kaderime doğru gidiyorum içimde fırtınalarla ...

Öğlen 12 gibi gel demişti, dediği saatte zili çaldım. Mert açtı kapıyı. Elini uzattı elimi sıkarken ben de kafamı uzattım ona, yanaktan öpüşürken o enfes kokusu sarhoş etti beni. Harika görünüyor. Altında bir basket şortu üstünde de yakasız bir tişört. Sanırım şortun içinde çamaşır yok ve belli oluyor aleti. 

Bu inik haliyse eğer😊. Ölecem şimdi. Çok yakışmış giydikleri, gerçi çuval giyse buna yakışır ya. Yine o delice bakışlarıyla bakıyor. Benim merak ettiğim evde başka kimsenin olup olmadığı. Salona geçtik, oldukça güzel bir semtte, güzel bir ev. 

" Kabul etmene sevindim"

" Teşekkür ederim, ben de davet etmene sevindim. Evde iki kişi mi kalıyorsunuz"

Yalakalığım diz boyu ama elimde değil. Şimdilik herşey normal gibi. En azından elinde kırbaçla karşılamadı beni, evde de işkence aletleri yok😊.

" Evet Cihan ve ben. Liseden en samimi arkadaşım, bizim okuldan değil, tanımazsın yani. Şimdi ailesinin yanına gitti, gelmez bugün direk okuluna gider sabah, kahvaltı ettin mi?"

" Etmedim ama aç değilim"

" Benim bi duş almam lazım, yeni kalktım. Gel sana mutfağı göstereyim, bana kahvaltı hazırlayabilir misin?"

Evet yavaş yavaş başlıyor her halde. Tamam der gibi başımı salladım ama bu işlerden de hiç anlamam ki. Ekmek bile doğru dürüst kesemeyen ben, beyimize kahvaltı hazırlıyacağım.

" Kusura bakma ama ben pek anlamam mutfak işlerinden, hep annem yaptı yani"

" Sana bahsettiğim eski arkadaşım her işimi görürdü, bu tip şeyleri öğrensen iyi olur"

" Şu yurt dışına giden mi"

" Evet"

Neyse bu sefer oğlanım demedi. Ama sevgilim de demiyor. Arkadaşmış😊. İnsan arkadaşlarını ne zamandan beri beceriyor, demek geldi içimden ya başlamadan bitirmeyim diye sustum tabi.

" Ne yapmam gerektiğini anlatırsan elimden geleni yaparım"

Neler yapmam gerektiğini anlattı, işte yumurta haşlanacak, salam kesilecek, peynir zeytin çay filân. Neyse ki, insan gibi anlatıyor ve istiyor. Celâl'in o sinirli ve her şeye kızan tavırlarının tam tersine oldukça sakin ve ne istediğini bilen birine benziyor.

İnşallah isteyeceği şeyler kahvaltı filan tarzında zor da olsa yapabileceğim şeylerdir. Bi de inşallah öpüşmeden seks yapan aktiflerden değildir diye düşündüm. Çünkü dudaklar bal gibi duruyor.

Çok iyi olmasa da masayı düzdüm. O kahvaltı ederken hem onu seyrettim hem de kendime yaptığım sütlü nescaféyi içtim. Bu sefer sadece şortla gelip oturdu. Göğsü ve zayıf hafif içe göçük karnı olağanüstü güzel. Bana döndü ve

" Banyonun yanındaki oda benim git kendine rahat bir şeyler bul ve giy, bu ne kat kat giyinmişsin ev sıcak"

Ben onun gibi giyinsem üşürüm. Hele banyodan çıktıktan sonra donarım. Aslında üstümdekiler iyi. Çok üşüyen biri olduğum için ev bana sıcak gelmiyor. Ama her dediğini yapacaz ya, gittim, hem de merak ediyorum odasını.

Liseden ÜniversiteyeМесто, где живут истории. Откройте их для себя