Kendin olabilecek misin? Sadece ve sadece kendin. Saf yalın doğduğun halin. Kabul etmekten korktuğun. Belki utandığın. Kendine bile göstermek istemediğin... Esas KENDiN olabilecek misin? Bu hikayede anlatılmaya çalışılan bu.... O anlaşılamayanın şii...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Liseden Üniversiteye 1
~~~prelude ~~~
Liseyi bitirene kadar çalışkan dersleri de çok iyi olan bir öğrenciydim. Güzel sayılabilecek biriydim ama zayıf ve güçsüz olduğum için okulda hep itilip kakılıyordum. Hem bir yıl erken okula başladığımdan hem de ilkokulu üç yılda bitirebildiğimden sınıfın da hep yaşı en küçüğü ben oldum.
Bu ezilme hali bir defa yerleşti mi bunu değiştirmek de kolay olmuyor. Erkekler tarafından itilip kakılınca kızlar da bir süre sonra senden hoşlanmaz olurlar. Biraz da inatçı biri olduğumdan herhalde, epey bir dayak yedim. Bu nedenle mi yoksa yalnızlıktan mı bilmiyorum, ergenliğe girdikten sonra erkeklerden hoşlanmaya başladım.
Kendimi tatmin etmeyi öğrenince hep erkekleri düşünerek bir şeyler yaptım. Beden dersinde giyinip soyunurken bazen onların vücutlarına bakıyordum elimde olmadan. Hepsinin vücutları benimkinden gelişkindi. Bu da nedense benim kendimden utanmama yol açıyordu.
Lise sona geldiğimizde sınıfın güzel tiplerinden sadece ben kalmıştım cinsel deneyim yaşamayan sanırım. Seks yapmayı istediğim erkekler oluyordu ama çok utangaç ve çekingen biri olduğum için bunu belli bile edemiyordum. Seks ihtiyacımı kendi kendime gideriyordum zorunlu olarak.
Okulu bitirince, çalışkanlığım sayesinde başka bir şehirde burslu olarak iyi bir üniversiteyi kazanabildim. Kampüsü şehir dışında kendine ait lüks yurtları da olan çok güzel bir okul. Puanım yüksek olduğu için bana okulun içindeki yurtlardan iki kişilik olan bir oda verdiler.
Odaya yerleştim. Henüz oda arkadaşım gelmemişti. Yan odadakilerden öğrendiğime göre; adı Celâl'miş ve üçüncü sınıfa gidiyormuş. Ben sınıfımdakilerden üç yaş küçük olduğuma göre benden altı yaş büyüktü. Onun biraz deli dolu olduğunu da söylemişlerdi. Genelde oda arkadaşlarıyla pek geçinemezmiş. Şansıma ben de onun yanına düştüm.
Okulun ikinci günü sabah ben uyurken kapı gürültüyle açıldı. Gelen oydu, yani Celâl. Sen de kimsin, dedi. Yeni kayıt oldum, dedim. Bana sormadan odama çaylak verdiler demek, dedi. Gelmemden pek hoşlanmışa benzemiyordu. Kalktım, istersen idareye başvurup başka yere geçmeyi isteyebilirim kusura bakma, dedim.
Yatakta oturuyordum gelip kafama vurdu ve gülerek, yok lan saçmalama şaka yapıyorum nasıl olsa birini vereceklerdi, dedi. Sanırım burdaki yaşamım da pek farklı olmayacaktı daha ilk arkadaş olabileceğim kişi benle dalga geçmiş ve el şakasına başlamıştı.
Celâl eşyalarını bırakıp çıktı. Ben de derse gittim. Akşam döndüğümde odada yoktu. Ders çalışıyordum. Yine kapıyı vurmadan paldır küldür odaya girdi. Naber lan çaylak, dedi. Benim adım Can, dedim. Adımı bile sormamıştı.