Bölüm 48🍀

9.6K 473 40
                                    

Sen, ol da;ister yar ol, ister yara;lütfun'da başım üstüne, kahrında

                       Şems-i tebrizi...

''''''''''''

Hala koşuyordum başıma gelenler benı çok üzüyordu mesele Lavın annenin öğrenmesi değıl di mesele öz ablamın beni kaynanama ispiyonlamasaydı, ve asıl acı olan ne biliyor musunuz, asıl acı olan benım ablamın asla durmayacağı ve canımı yakmak için neler yapacağı,..

Yürüyerek geziyordum ayaklarım beni köprüye getirmişti olduğum yere oturup akan Dicle nehrini izliyordum benıde alıp götürse yol üstü huzurun olduğu yere bıraksa...

Saatler geçmişti ben hala orda oturuyor ve izliyordum telefonum çaldı bakınca Lavın anneydı sesıze aldım bir kaç dakika sonra Kehrıbar aradı onuda sesıze aldım kimse olmasın, ses gelmesin burda kimse yok bana dokunan konuşan kimse yok, bir kaç dakika sonra botan aramıştı hiç birine cevap vermedim bir mesaj geldi

-buke nerdesin Abım gelse evde yoksun kıyamet kopar -

Asla cevap vermedim sadece akan nehiri izliyordum aradan saatler geçmişti telefonum çaldı arayan vıyandı cevap vermedim kalktım nehıre doğru yürüdüm suyla elimi yüzümü yıkadım biraz daha oyalandım bu arada asla telefonum susmuyordu ve bu ısrarla arayan vıyandı..

Sonra nehıre baktım kafamı kaldırıp köprüye baktım ne çok acıydı ne çok canım yandı neden hiç yere.. kimse yoktu vıyan belki ben ölürsem evlenip bir çocuğu olur.. nehıre Gıdıp abdest aldım ıkı rekat tövbe Namazı kıldım tekrar başımdaki şalı çıkarıp nehire bıraktım bir aç gibi su hemen alıp götürdü şalı ben atlasam ben de mı böyle gidecektim Dicle masum masum akıyordu ama ne canlar alıp ne aşklar yıtırmıstı Dicle nehrı

Telefonu alıp köprüye çıktım köprünün surlarınada çıktım öyle bir pıskolojıdeydım kı kendimi atıp kurtulmak istedım bıttım tükendim dayanamıyorum artık yeter sanki bütün yükler bende kendimi atınca kurtulacaktım dert yoktu cefa yoktu, benı artık benden bezdırdıler, bıktırdılar dayanamıyordum..

Köprüye çıkıp

"Allahım affet beni"

Arkamdan koşarak gelen vıyan

"avşiinnn"

Tam gelıp dibimde durdu

"in hadı kurban olduğum"

"yaklaşma vıyan sakın yemın olsun atlarım,"

"tamam güzelim tamam"

"kım burda olduğumu söyledi"

"hepimiz senı arıyoruz halo Mustafalara baktım, yoksun her yeri didik didik aradım ama yoksun en son buraya geldim ve senı tepede buldum"

"yoruldum vıyan çok yoruldum, belki atlasam kuş olup uçarım kimse bana kusurlu demez, çocuğu olmuyor demez vıyan ben yoruldum, hanı bana dedin ya canım acıyor benım de vıyan benım canım yanıyor, ve sanki kanaması bitmek bilmeyen bir hayat damarımı kesmişim gıbı önemli olan ne biliyor musun ölmüyorum, "

" hayır, hayır. Avşin deme böyle benı sensiz koma, ne oldu kim senı bu köprüye çıkardı kım canını bu kadar yaktı ha, nolur in in konuşalım "

" hayır vıyan git istemiyorum kimseyi istemiyorum ben nolur gıt"

'' gıdım öyle mı senı ölüme terk edip gideyim ha avşin, tamam atla, atla avşin, ben de arkandan gelmessem selim oğlu vıyan peyman değilim"

"yapma vıyan sensizlik zaten çok zor şimdi bana bunu yapma nolur"

"kım naptı senı bu hale sokan ne"

AMED DE AŞK CEHENNEMİ (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin