🤜5.Bölüm~Yanılmışım~🤛

4.3K 161 177
                                    

(Multimedya: Mete)

Derin'den...

Savaş'ın yanından ayrılıp tekrar sınıfa döndüm. Sınıfa girer girmez Emir yanıma gelip koluma yapıştı.

-Ne oluyor ya? Bırak kolumu!

Emir: O şerefsiz sana ne dedi? Niye çağırdı seni yanına?

-Seni ilgilendirmez, bırak kolumu, canımı acıtıyorsun!

Emir: Gayette beni ilgilendirir. Söyleyeceksin Derin! Ne dedi sana?

-Sizden uzak durmam gerektiğini söyledi. Durmazsam, sonuçları benim için kötü olurmuş, zarar görürmüşüm.

Emir: Doğru söylemiş. Bizden uzak dur Derin. Yoksa zarar görürsün.

-Niye? Siz insan eti falan mı yiyorsunuz?

Emir: Gerçekten Savaş'ın sana bunu, bizim sana zarar vereceğimizden dolayı mı söylediğini sanıyorsun? Ben de seni zeki bir şey sanmıştım.

-Savaş bana neden zarar vermek istesin ki?

Emir: Yanımda oturuyorsun, sürekli etrafımızdasın... Sence de sana zarar vermesi için yeterli nedenler değil mi bunlar?

-Savaş ile neden düşmansın? Onun kardeşine zarar mı verdin? O yüzden mi bu kadar düşman sana? Bu kardeşliği bitirecek kadar...

Emir: Ooo eski defterler açılmış. Madem o kadar şeyi anlatmış. Kardeşine ne olduğunu söyleyemedi mi?

-Hayır, zamanı gelince öğreneceğimi söylüyor. Gerçi öğrenip öğrenmemem de sizin yanınızda dolaşmama bağlıymış.

Emir: Anlaşıldı, Savaş Efendi uygulamalı anlatmak istiyor.

-Ya ne oluyor Emir? Neyi bana uygulamalı anlatacak?

Emir: Açık açık söyleyim sana. Eğer bizim etrafımızda dolaşmaya devam edersen Savaş tarafından zarar göreceksin!

-Ben, Savaş'a hiçbir şey yapmadım. Neden bana zarar vermek istesin ki?

Emir: Savaş ama benim yaptığımı düşünüyor. Ve sen de benim etrafımda dolaşıyorsun. Yani Savaş aklınca benden intikam alacak. Sana değer verdiğimi falan sanıyor heralde.

Son dediği şey kalbimi kırmıştı. Gerçi bana değer verilmemesine alışkındım ama nedense bu cümleyi Emir'den duymak kalbimi kırmıştı. Acı bir gülümsemeyle baktım.

-Doğru söylüyorsun. Zaten bana şu hayatta kim değer verdi ki, senin verdiğini sanıyorlar? Sadece bir yanlış anlaşılma işte...

Emir duydukları karşısında şaşırmıştı. Hatta gözlerinde hafif bir pişmanlık kırıntısı vardı. Ama umrumda değildi. Hata etmiştim. Bu dünyada beni seven birileri olacak sanmıştım, bana değer veren birileri olacak sanmıştım, beni koruyup, kollayacak arkadaşım olacak sanmıştım, artık yalnız olmayacağım sanmıştım ama artık çok iyi anladım. yanıldığımı çok iyi anladım. Ben yalnızlığa, sevgisizliğe, değersizliğe mahkumum. Gözümden istemeden bir damla yaş düştü. Emir'in karşısında güçsüz görünmemek için hemen sınıftan çıktım ve kendimi tuvalete kilitledim. İçimin doluluğuyla dayanamayıp ağlamaya başladım. Dört yenilmez grubunu görüp, tanıyınca bu hayatta artık ağlamayacağıma yemin etmiştim. Bu gözlerden daha fazla gözyaşı düşmeyeceğine yemin etmiştim. Ve şimdi bu yeminimi bozuyorum. Ben daha bu hayatta çok ağlayacağım...

 Ben daha bu hayatta çok ağlayacağım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
🤜Dört Yenilmez🤛 (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora