Toplamda 6 kişilerdi ve anladığım kadarıyla Jisoo'nun arkadaşlarıydı.
"Sana bahsettiğim paralel evrenler falan vardı ya hani, hatırlıyor musun o bahsettiklerimi Lisa?"
Dedikleriyle beraber kafamı aşağı yukarı salladığımda Taehyung'un anlamsız bakışlarını üzerimde hissetmiştim. Bu sırada Jisoo, ise konuşmasına kaldığı yerden devam ediyordu.
"Taehyung da rüyalarımda gördüğüm kişilerden biri. Sadece Taehyung değil, sen de dahil olmak üzere bu odada gördüğün her insanı rüyalarımda görüyorum. Şu ana kadar hikayelerini bildiğim, ama gerçek hayatta görmediğim sadece 3 kişi kaldı. Diğerlerinden bir şekilde haberim oldu şu son zamanlarda ve fark ettim ki, herkesin bir şekilde birbiriyle bağlantısı var."
Taehyung, olan biten bu saçmalık karşısında ağzını açmışken; Jisoo, onun konuşmasına fırsat vermemiş ve daha da garipseyeceğim o sözleri söylemişti.
"Yoongi, Jennie ve Young Hee... Bu üçlüden, gerçek hayatta tanıdıklarınız var mı?"
Dedikleriyle beraber aynı anda Taehyung ile birbirimize baktığımızda şaşkınlıktan konuşamayacakmışım gibi hissediyordum. Benim dilim tutulmuşken, neyse ki Taehyung birkaç bir şey söyleyebilmişti.
"Sen... Onları nereden tanıyorsun ki?!"
Bu sırada kızıl saçlı, oldukça güzel olan bir kızın konuşmasıyla beraber gözlerimi ona çevirdim. "Haklıymışsın Jisoo... Gerçekten de tanıyorlar bahsettiğin diğer kişileri."
Tanrım, burada neler dönüyordu böyle?!
"Bak Taehyung, açıklaması çok zor bir şey. Ben bile daha hâlâ bu yaşananlara inanamıyorken, karşınıza geçmiş size bir şeyler açıklamaya çalışıyorum. Garip bir durumun içerisindeyiz ve bundan nasıl kurtulacağımızdan emin bile değilim. Sadece şu anda senden istediğim şey, bir an önce o üçünü buraya çağırman. Bize neler olup bittiğini tam anlamıyla anlatabilecek kişi de birazdan buraya gelecek çünkü."
Taehyung, birkaç saniye boyunca duraksamış, arada göz ucuyla bana bakmış daha sonrasında ise aklına bir şeyler gelmiş olacak ki gözlerini tekrardan Jisoo'ya çevirmişti.
"Ama, bu çok saçma. Ben, seni ya da sizi tanımıyorum bile. Hem onları buraya çağırmam çok garip olacaktır. Gerçekten, neler olduğunu anlayamıyorum ben..."
Sanki Jisoo'yla konuşmuyor da daha çok kendiyle konuşuyormuş gibiydi ve şu anda böyle olmasını çok da garip karşılamıyordum. Çünkü hâlâ tüm bu yaşananlar bana da büyük bir saçmalıkmış gibi geliyordu.
Bu sırada daha fazla bu duruma dayanamayacağımı fark ederek ayağa kalkmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü hâlâ ağrıyan ve dönen başımın etkisiyle sendelemiştim.
Bir kolumdan Taehyung diğer kolumdan da ne ara yanıma geldiğini anlayamadığım Jungkook tutarken, ortamda o kadar garip bir atmosfer vardı ki ben bile şu anda neler olduğunu kavrayamamıştım.
Birkaç saniye boyunca garip bir şekilde birbirlerine bakmışlar ardından her ikisi de kolumu yavaş bir şekilde bırakarak bir iki adım geriye gitmişlerdi.
Taehyung'u uzun zamandır tanıyordum evet ama Jungkook'u daha birkaç saattir tanıyor olmama rağmen nasıl bu kadar tanıdık hissettirdiğine asla bir anlam verememiştim.
Sanırım, cidden kafayı yemeye başlamıştım.
"Lisa, daha ayakta bile duramıyorsun. Sence durduk yere böyle bir şeyin olması normal mi? Belli bir hastalığının olmadığını düşünüyorum ve bu durumun neden olduğunu sen de ben de dün anlattıklarımdan dolayı gayet iyi biliyoruz."
Ölüm meselesi...
Bu korkunç kelimeler beynimde yankılanmaya başladığında istemsizce birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım ve tekrar açtıktan sonra az önce kalktığım koltuğa yeniden oturdum.
"Güzel... Şimdi Taehyung, lütfen Yoongi'leri ara ve bir an önce buraya gelmelerini söyle. Namjoon'da gelmek üzeredir zaten. Şu meseleyi tam olarak konuşmamızın ve de çözmemizin zamanı çoktan geldi bile."
Jisoo'nun dediklerine Taehyung birkaç saniye cevap veremese de, sonunda pes ederek ikna olduğunu belli edercesine kafasını aşağı yukarı sallamış ve telefonunu cebinden çıkartmıştı.
Herkes bir yerlere dağılırken Jisoo yanıma gelmiş ve, "İstersen bir elini yüzünü yıkayalım, biraz daha kendine gelirsin hem." diyerek sevimlice gülümsemişti. Aslında hiç kötü birine benzemiyordu ama yaşadıklarımız karşısında ona karşı sempati duymam da oldukça zorlaşıyordu.
Kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladığımda ayağa kalkmam için yardımcı olmuş ve benimle beraber banyo olduğunu düşündüğüm yere doğru yürümüştü. O, yüzüme yavaş yavaş su serpiştirirken; ben ise, bundan sonra olacakları düşünmeye başlamıştım.
Namjoon denen adamı, evdeki hiç tanımadığım bu diğer insanları, birazdan buraya gelecek olan Young Hee'leri ve en garibi de, içimde anlamlandıramadığım bir hissin kıvılcımlanmasına sebep olan Jungkook'u...
༄༄༄
YOU ARE READING
Endless Loop
Fanfiction"Sadece sen değil, rüyanda hikayelerini gördüğün herkes sırayla ölecek. Belki bir intihar, belki de bir trafik kazası... Ama bir şekilde hepsi ölecek!" ༄ Sonsuz Döngü • Bts❦Bp ༄ Jinsoo • Liskook • Jirosé • Yoonnie ༄ Başlangıç Tarihi: 08.05.2020 ༄ Bi...
