"Anlamadım?"
"Diyorum ki, düğün başlamak üzere ve bizi işimizden alıkoyuyorsun! Acaba yavşaklığı bırakıp, içeriye geçmeye ne dersin?!"
Gözlerimi sonuna kadar açıp, sertçe yutkunarak Jimin'e baktığımda gözlerini bir saniye olsun adamdan ayırmamak için yemin etmiş gibiydi. Adam ise, üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra histerik bir şekilde güldü.
"Bu ne saygısızlık böyle?! Sen kendini ne sanıyorsun?! Patronunla, nasıl bu kadar terbiyesiz bir çalışanı olduğu hakkında konuşacağımdan emin olabilirsin kesinlikle!"
"Bulursan, konuşursun piç herif!"
Jimin, sinirle söylenmiş ve ardından da elimi tutarak her ikimizi de salonun dışına doğru ilerletmişti. Adamın arkamızdan söylendiğini duymuştum fakat dediklerini tam olarak anlayamamıştım.
Dışarıya doğru ilerlerken ise, Namjoon'un anlamsız bakışları bizi bulmuştu fakat şu anda Jimin'in gözünü hiçbir şey görmüyor gibiydi. Tek isteği buradan çıkmak gibi duruyordu.
Elimi o kadar sıkı tutuyordu ki, bıraktığında moraracağından emindim. Elimi ondan çekmeye çalışsam da asla becerememiş ve bu yüzden her ikimizi de salondan çıkartmasına izin vermiştim.
"Ne yapıyorsun ya sen?! Planı mahvettin farkında mısın Jimin?! Şimdi ne olacak?!"
Dışarıya çıktığımızda, dediklerimle beraber elimi bir hışımla bıraktı ve beni hemen arkamda duran duvara doğru ittirdi. Sırtımın acısıyla yüzümü buruştururken o ise sinirle saçlarını karıştırmıştı.
"Sikeyim, planını da düğününü de! Ne o, çok mu hoşuna gitti yoksa adamın sana böyle şeyler demesi?! Bıraksaydım da adamla daha rahat mı flörtleşseydin Rosé?!"
Hayrete düşmüş gibi bir yüz ifadesine büründüğümde elimle kendimi gösterdim ve, "Benim mi hoşuma gitmişti yani?! Ciddi olamazsın değil mi?! Niye böyle bir şey hoşuma gitsin aptal herif?!" diyerek sinirle göğsüne bir yumruk geçirdim.
"Bilmem, neyin hoşuna gidip gitmediğini anlayamıyorum! Malum, her şeyi yanlış anlayabilme özelliğine sahip olduğun için!"
Düne gönderme yaparken, bunu konuşma sıramızın geldiğini de bu sayede anlamıştım. Histerik bir şekilde güldüm ve bir iki adım ilerleyerek ona doğru yaklaştım.
"Dün istemeden öyle bir şey yaptım ve bunun için de pişmanım Jimin ama bugünün onunla hiçbir alakası yok! Sadece saçmalıyorsun şu anda! Ayrıca, seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki başka birinin bana yakın olması?!"
Neredeyse aynı hizada olan gözlerimiz birbirine kenetlenmişken, birkaç saniye boyunca her ikimiz de sessiz kaldık. Daha sonrasında ise, bu sessizliği bozan onun pürüzsüz sesi olmuştu.
"Rosé, sadece sen ol hayatımda dedim sana dün. Bunun farkındasın değil mi? Daha hâlâ soruyor musun, seni ne ilgilendiriyor diye?! Kıskandığımı anlaman için daha ne yapmalıyım?!"
Evet dediklerinin farkındaydım, hem de oldukça farkındaydım çünkü tüm gece boyunca bunları düşünmüştüm. Her ne kadar garip gelse de gerçekten bunu ima ettiğini anlayabilmiştim sonrasında fakat yine de konu Jimin olunca böyle şeylere inanması da oldukça güç oluyordu işte.
Farkında olduğumu belli etmek için kafamı usulca aşağı yukarı salladığımda, ellerini yüzüme doğru çıkarttı. Gözlerim istemsizce kapanırken, yüzümü de iyice ellerine bastırmıştım ve anın tadını çıkarmaya çalışıyordum.
Ne ara ona bu kadar bağlandığımı düşünmeden de edememiştim doğrusu.
Hoseok'a karşı bazı hislerim olduğunu düşünürdüm hep ama tam tersine ona karşı sadece kocaman bir 'hayranlık' duygusu vardı içimde. Aşk değildi çünkü ona karşı hissettiklerim.
Aşk çok başkaydı. Belki delilikti, belki her şeyi en uç noktada yaşamaktı ya da belki de her dakika kavga etsen de sonunda yine bir arada olabilmekti. Ama her ne olursa olsun paha biçilemez bir duyguydu aşk.
Dudaklarıma değen yumuşak dudaklarla az önce kapattığım gözlerim yavaş yavaş açılırken, anın şokuyla olsa gerek onu kendimden uzaklaştırdım ve suratına sert bir tokat geçirdim.
Yaptığımdan dolayı ben bile şaşırırken ellerim açılan ağzıma gitmiş, gözlerim ise kocaman olmuştu. Jimin ise, elini yanağına götürmüş şok olmuş bakışlarıyla bana bakmaya başlamıştı.
"Neden vuruyorsun kızım ya?! Gözlerini kapatınca, öpmemi istiyorsun sanmıştım! Ayrıca, neden dejavu olmuş gibi hissediyorum şu anda ben? Daha önceden de tokat atmış mıydın yoksa sen bana?"
Üst üste sorduğu sorular üzerine, ellerini yüzünden çektiğinde yanağında oluşan kızarıklığa gülmek istesem de ciddiyetimi korumaya çalışarak kafamı iki yanıma salladım. Daha önceden ona hiç vurmamıştım ama itiraf etmem gerekirse, birkaç yılın acısını çıkartmışçasına rahatlamış hissediyordum.
"Sen bana minnettar ol ki, duvarda izini çıkartmadım Jimin! Bundan önceki çok değerli(!) aşk hayatın için bu yaptığım az bile bence!"
Yakasından tutarak, kendime yaklaştırdıktan sonra söylediklerimle beraber daha da şaşırmış ve dedikleriyle beraber de kahkaha atmama sebep olmuştu. "Ne yani Rosé, duvarda izimi çıkartmadığın için teşekkür falan mı etmeliyim sana?!"
Geçen birkaç saniyenin ardından o da gülmeye başladığında, bu mükemmel görüntüsüne dayanamadım ve onu kendime biraz daha yaklaştırarak dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Bir süre boyunca şaşırsa da, sonradan gülümsemiş ve öpüşüme karşılık vermeye başlamıştı.
Dengesizlik konusunda master yapmış gibi hissediyordum...
Gerçi sadece ben değil Jimin'de böyleydi ve belki de ona kendimi kaptırmamın en önemli sebeplerinden biri de buydu. Deli doluydu, dengesizdi, şerefsizdi, piçti... Ama her ne olursa olsun, onu seviyordum işte.
"Hadi gidelim de, Hoseok'lara haber verelim bari. Onlar, en azından bizim yerimize salona girsinler. Biz de seninle arabada bekleyelim."
Dudaklarına son bir öpücük kondurarak ondan ayrıldıktan sonra dediklerimle beraber kafasını sallamış ve elimden tutarak her ikimizi de ilerletmeye başlamıştı. Her ne kadar bir süreliğine unutmuş olsak bile yapmamız gereken çok önemli bir iş vardı.
Bir an önce Jin'i buradan çıkartıp, olan biteni ona anlatmalıydık. Gerçi ne kadar inanırdı bize işte bundan hiç emin değildim ama eğer yaşamak istiyorsak, onu inandırmaktan başka hiçbir çaremiz yoktu.
༄༄༄
YOU ARE READING
Endless Loop
Fanfiction"Sadece sen değil, rüyanda hikayelerini gördüğün herkes sırayla ölecek. Belki bir intihar, belki de bir trafik kazası... Ama bir şekilde hepsi ölecek!" ༄ Sonsuz Döngü • Bts❦Bp ༄ Jinsoo • Liskook • Jirosé • Yoonnie ༄ Başlangıç Tarihi: 08.05.2020 ༄ Bi...
