Adsız Bölüm 26

En başından başla
                                    

"Harbiden lan Büyükbaban ve büyükannen neden sana miras bıraktılar her şeylerini?"

"Babam bizi terk edip genç sevgilisi ile kaçtığında Dedem ve babaannem babama geçmesi gereken tüm mirası tek torunları olan bana ve anneme bıraktılar. Rahmetli dedem hukukçuydu bir yolunu buldu ve babamı mirasından mahrum etti. Babamda hakkı olan miras anneme kaldı diye boşanmıyor hâlâ kâğıt üzerinde evliler. Peder Bey ben yaştaki sevgilisi ile Avusturalya'da."

"İyi de oğlum senin babanın da hatrı sayılır kişisel serveti yok muydu?"

Soru tabii ki Burak'tan geldi. "Var ama ona göre o miras onun hakkıydı, ondan bana kalmalıydı. Zaten yılda bir kez görüntülü görüşürüz, ardından da doğum günümde hesabıma yüklü bir para yatırır. Onun babalıktan anladığı bu! Annemi zaten biliyorsunuz, ondan çok Nazan annemin emeği var üzerimde. Benim yaşadıklarımı çocuklarımda yaşasın istemiyorum."

Bir süre sessizliği dinleyip, içkilerimizi yudumladık ardından "Bir dönem sizi çok kıskanıyordum." Dediğimde Tolga, "Bizi, ikimizi mi?" diye sordu.

Gülerek "Hayır, üçünüzü..." dedim ve ardından derin bir nefes alıp "Kardeşim olmasını çok isterdim. Siz üçünüz o kadar yakındınız ki, tamam bende sizin dördüncü kardeşiniz gibiydim ama hava kararınca ben sizi bırakıp kendi evime gidiyordum. Gerçek kardeş olsak sizinle aynı evde kalırdım. O yüzden benim asla tek çocuğum olmayacak."

"Of be Deniz senin de amma derdin varmış be! Birde bizim dertlere bak yatak partneri bulamamak... Değil mi Tolga?"

"Bir sus Burak, bir sus..."

"Tolga sen bir sus! Asıl sana ne soracağım ben Deniz, Sultan ablanın bekârlığa vedasında hatun sana kapak yapmış nasıl bir kapaktı o?" diye sordu Burak.

Tabii ki bu sorunun ardından Burak ve Tolga kahkaha krizine girince bende onlarla kahkaha attım adamlar haklıydı. Bunu muhtemelen çenesi düşük annemden öğrenmişlerdir.

"Anlatayım ama Hatun sağlam kapak yaptı. Zaten bu kaptırdığım 5000TL de onun ahıdır başka bir şey olamaz. Bekârlığa vedaya birlikte gittik zaten. Annemin yanında afet bir hatun Allah'ım bu nasıl bir güzellik. Bir de bilirsiniz bizim valide soğuk nevaledir, uzaktan baktım kızla gülüyor falan. Yanlarına gittim kızla tanıştım ama kılık kıyafet, oturuş, duruş, gülümseme belli özgüveni yüksek. 'Ne iş yapıyorsunuz?' diye sordum o da mütercim tercümanım dedi. Sonra kıza saldırdım işi ile alakalı, malum valideden kuyruk acım var. Kız sinirlendi, 'Sen şimdi sokakta hanımefendi, mutfakta aşçı, yatakta da geyşa olsun istersin ama sen Sokakta beyefendi, evde ideal eş yatakta Manuel Ferra mısın?' demez mi ben dumur. Bütün sözleri siktir et abi hatun Manuel Ferra biliyor. Ben bu hatunla evlenirim de o kadar laftan sonra o hatun bana bakmaz ama, neyse..."

Ben anlatırken bizim beyler kahkahalarla gülüyorlar Burak, "Manuel Ferra demiş Tolga! Benim bu hatunla tanışmam lazım, sağlam kanka olur ondan."

"Burak, Deniz siz de iyice abarttınız ha! Hatun bütün porno yıldızlarını da bilebilir. Porno izlemek erkeklerin tekelinde değil saçmalıyorsunuz."

"Haklısın Tolga ama kadınlar genelde gizlerler şaşkınlığımız ondan değil mi Burak." Burak cevabını kafasını evet anlamında sallayarak verdi.

Tolga derin bir nefes alıp "Beyler konumuz kadınların porno izlemesi ya da izlememesi değil." Dedikten sonra derin bir nefes aldı. Ardından "Deniz, sen çiçekbuketi'ne önce arkadaş gibi yaz, benim ve Burak'ın taktiği. O yoldan yürü, sonra evlenir misin, yoksa tek gece takılır mısın karar senin."

www.askiariyorum.comHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin