1

8K 248 232
                                    

Heyecanımın biraz daha yatışması için son kez nefes alıp verdim.
Herkes lisenin bahçesinde bir yerlerde en yakınları ile birlikte duruyorlardı.

Ben ise her zaman olduğu gibi Jimin ile birlikteydim. Birbirimizin tek arkadaşıydık. Fazlasına da ihtiyacım olduğunu düşünmüyordum. Jimin ile küçüklük arkadaşıydık. Tüm lise hayatımız boyunca bizi dışlamışlardı, zeki olduğumuz için bizi ezik olarak görüyorlardı. Bize zararları yoktu ama her seferinde bizi gördüklerinde yüzlerinde oluşan çirkin, eşkimiş ve buruşmuş surat ifadelerine maruz kalıyorduk.

Anlaşılan zeki ve öğretmenlerin gözdesi olmak onlar için bir suçtu veya diğer bir deyişle kıskanıyorlardı.
Ama benden neden nefret ettiğini anlamadığım tek kişi vardı. Jeon Jungkook... Gerçi bende ondan ölesiye nefret ediyordum 10.sınıfta bana yaşattığı iğrenç durumu hiçbir zaman aklımdan silemiyordum. Ondan kimseden nefret etmediğim kadar çok nefret ediyordum.

Onun benden neden nefret ettiğini anlamadığım nokta ise derslerine ve notlarına hiç önem vermezdi hatta çoğu dersi sallardı. Daha çok yüzmeye önem verirdi ki zaten okulun yüzme takımındaydı ve okuldaki kızların ve erkeklerin çoğunun dibinin düştüğü birisiydi.

Zeki olmam ve notlarımın hepsinin yüksek olmasıyla ilgili bir sorununun olmadığını çok iyi biliyordum. Başka birşey vardı ama ne olduğunu çözemiyordum.

Sanırım zekam egolu ve şımarık insanları anlamak için boşuna efor sarf etmiyordu. İşte Kim Taehyung beyni böyle birşey. Beynimi öpebilme imkanım olsaydı eğer öperdim.

Ben bu düşüncelerime dalmışken Jimin'in koluma sertçe bir yumruk atmasıyla irkildim.


JM

Yarım saattir sana sesleniyorum yine aklın nerelerde?


TAE
Kolumu sikmen gerekmiyordu domuz kılıklı

JM
Zırlama bebek gibi Tae. Azıcık acıtmıştır en fazla. Bu aralar vücut çalışıyorum, söylemiş miydim sana?

TAE
Vücut çalıştığını Yoongi senden etkilensin diye yemekhanenin ortasında kulağımın dibinde bağırarak söylediğinde öğrenmiştim en son aptal

Jimin dediğime sinirlenip sağ ayağı ile yeri dövmeye başlamıştı ve kısık sesler ile bana sövüyordu.

Yoongi buraya bakıyor diye onu kandırmaya çalıştığımda ise gerçek olmadığını anladığında daha çok sinirlenip koluma bir yumruk daha geçirmişti. Vücut çalıştığına çok emindim çünkü baya bir acıtmıştı kolumu. Benim canım narin ve zayıf kolum.

Jiminden daha fazla dayak yememek için susmaya karar vermiştim. Bu domuz sayesinde heyecanım biraz daha yatışmıştı. Heyecanıma gelecek olursak bugün mezun oluyorduk ve diplomalarımızı almaya gelmiştik. Kürsüye çıkıp konuşma yapmam gerektiğini bilmek beni geriyordu. Zaten kimsenin dinleyeceğini de sanmıyorum ki bu benim için daha iyiydi.

Müdürümüz Bay Choi kürsüye çıkıp konuşmasını yapmaya başlamıştı. Sırayla diğer öğencileri diplomalarını vermek için ve konuşmalarını yapmaları için yanına çağırıyordu. En son olarak okul birincisini yani beni yanına davet etmişti. Heyecan tekrar içimi doldurmaya başlamıştı bile. Jimin beni rahatlatmak adına kısaca sarılmıştı.

Kürsüye doğru ilerledim ve merdivenleri çıkıp Bay Choi'nin yanına geldim. Ellerimizi birbirine uzatıp el sıkıştıktan sonra diplomamamı elime verdi ve benden konuşmamı yapmam için kendisi kenara çekildi. Düşündüğüm gibi birkaç öğrenci hariç herkes kendi halindeydi ve beni dinlemiyorlardı.

vendetta | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin