Bölüm 14• Gömlek

530 57 46
                                    

Medya: Selin Güney

Gözlerimi tanıdık bir koku eşliğinde araladım. Aldığım koku yağızın kokusuydu bir kez daha içime çekmek gülümsememe neden olurken farklı bir koku daha aldım

Bu... bu kesinlikle selinin nefis limonlu kekinin kokusu oluyordu. Gözlerimi kocaman açıp etrafa baktığımda tekli koltukta uyuyan yağızı gördüm. İkiye bölünmüş organlarim çatışma içindeydi. Kalbim otur götünün üzerine yağızı uyurken izle derken midem böyle aşkın ızdırabinı parmaklarım git yemek ye diyordu. Esin Varolluğumdan ödün vermeden üzerindemdeki Yağız'ın ceketini son bir kez daha  koklayıp üzerine örttüm. Mutlu adımlarla ilerleyip mutfağa girdiğimde Selin tezgahın üzerinde ulaş da onun tam önünde duruyordu. Öpüşüyorlar mıydı?

"Amanın!"

Yiyişen çifte arkamı döndüğümde Selin'in bir kaç şeyi devirmesinden tezgahtan indiğini anlamıştım.

"Yanlış bir zamanda mı geldim" dedim, ulaş oflayıp

"Yani" gibi şeyler homurdandığında kıkırdayıp tekrar onlara döndüm

"Üzgünüm ulaş aydın,midem daha önemli" dedim fırının karşısında geçip kabartmakta olan keke gülümsedim.

"Yeğenlerinden bile mi"

Sorusunu yönekten ulaşa ben gülümsediğimde elini sert bir şekilde ulaşın karnina geciren Selin kahkaha atmamıza neden olmuştu.

"Hımm.."

sırtımı tezgaha yaslayıp konuşmaya devam ettim

"benden bile daha değerli olan midem" dedim,elimi karnımın üzerinde gezdiriyordum. Söyleyeceğim şeyi tahmin eden Selin öldürücü bakışlar atmaya başladığında Selin tribinin loading olmasına izin vermeden

"Tabiki yeğenlerim" deyip kosar adımlarla mutfaktan çıktım. Arkamdan selinin kıkırtisı duyuluyirdu.

Kesinlikle yağız ile kek arasında kalıp keki seçerdim ama kek ile selin tribi arasında kalırsam muhakkak sağlığım için seçmem gereken selindi. Daha mutfağın önündeyken ulaşın sesi duyuldu

"Nerde kalmıştık"

üstüne Selin'in cırlaması eklendiğinde yüzümü buruşturdum.

Ulaş ya!"

kahkaha atarak içeriye tekrar geçtiğimde çoktan uyanmış, üzerindeki ceketi az önce uyuduğum koltuğa fırlatmış yağıza baktım. Hafif uykulu ve dağınık saçlarıyla çok şirin gözükürken bir o kadar da yeni uyanmışlığın verdiği suratsızlık vardı. Hani şu "dokunanı silkerim" diyenlerden.

"Günaydın" dedim,kafasını sallayıp iki eliyle yüzünü sıvazladı. O kadar tatlı gözüküyordu ki şu an içimden üzerine atlayıp...

Isırmak geçiyordu.

"Gömleğim kırışmış" dedi,kaşlarını çatıp bana baktığında kollarımı birbirine bağladım

" bundan da mı ben sorumluyum Karayel" dedim. Gömleğinin ilk düğmesini açtığında kocaman gözlerle ona bakan bana gülümsemişti

"Ütü yapmayı biliyor musun"

Yutkunup yavaş yavaş açılan baklavalarına odaklanmamak için kendini zor tutan ben kafa salladım.

"Hıhı" gibi şeyler mırıldandım. Üzerindeki gömleğin düğmelerinin tamamını açmıştı ama çıkarmamıştı bu şekilde dış kapıya doğru yürüyüp gözden kaybolduğunda elimi yelpaze olarak kullanıp yüzüme doğru salladım. Çok kaslı adam görmüştüm ama bu...

AŞKIN GRİ HALİ  Where stories live. Discover now