I'm loving you

En başından başla
                                    

                                  * * *
Sıcak kahve elimi yakıyordu ama umursamıyordum. Koltuktan kalktım ve cama doğru yürüdüm.
Oteli gören bütün kapılar, paparaziler ve fanlar tarafından sarılmıştı.

Anlamıyordum! Ne olmuş yani Perrie Edwards otele girerken görüntülenmişse?
Ekipten kimse, otelin önünde ki   kalabalık karşısında dışarı çıkmak istememişti. Yani hepimiz otelde bir yerlerde takılıyorduk.
Harry, Niall, Lou Tasdale ve Josh lokantada yemek yiyorlardı. Liam ve Louis otelin barında Ric'le beraberlerdi.  Zayn ise tatlı sevgilisiyle beraber ortadan kaybolmuştu.
Ben de Emma'yla deri koltuklu, geniş camlı odamda, vakit öldürmekle meşguldüm.

"Meggie, dün Harry'i Zayn'le sen getirmişsin. Doğru mu?" Emma gülümsüyordu ve gülmesi çok saçmaydı.

Gözlerimi devirdim.
"Emma demek ki öğrenmişsin. Peki neden bana soruyorsun?"

Gülümsemi bütün suratını yayılmıştı.
"Yani yine Zayn'le yanlız kaldınız..."
Emma ne zaman Zayn dese sinirlerim tavan yapıyordu.
"Emma. Zayn hakkında konuşmaktan bıktım."  Adeta tıslamıştım.

"Meggie neden Zayn konusu açıldığında sinirleniyirsun?"
"..."
"Peki bakalım anlat Meggie dün ne oldu?"
"Emma birşey olduğunu nereden çıkardın!"
"Meggie neden bu kadar inatçısın!"
Yanaklarını şişirmiş ve kendini yatağa atmıştı.
Neden dün gece olanları ona anlatmıyordum ki?
Emma'ya sonsuz güvenebilirdim.
Ben sadece kendime bile anlatamazken yani ona anlatması zordu işte.
Çünkü dün gece ne yaşadık bilmiyordum!
Bu bir yakınlaşmamıydı ya da hiç bir şeydi...
Sadece, dün bütün gece uyuyamayıp onu düşündüm. O aklımdan gitmiyordu. Ve onunla ilgili herşey hafızamda yer ediniyordu.
Gerçekten artık bunları birine anlatmam lazımdı. Çünkü ben artık kötü hissediyordum. Her zaman olduğumdan çok daha yanlız...
Dayanamadım ve Emma'ya herşeyi anlattım. Hiç konuşmadı, yatakta sadece uzandı. Ve bu daha fazla konuşmam için beni cesaretlendirdi. Sanki kendimle konuşuyormuşum gibi..

Ve odada müthiş bir cehennem sessizliği oldu.

Gözlerim hâlâ camda ki kalabalıktaydı.

"Hadi ama alt tarafı bir pop star! Sevgiliside burada olduğuna göre Dublin'e  gelmesi çok normal.. Neden saatlerdir aşağıda bekliyorlar?"
Emma kahkaha attı.
"Bir de Meggie, şu Perrie takıntın var tabi..."
"Takıntıyla alakası yok!"
Ve bir kez daha kahkaha attı.
"Hmm.. Peki Meggie o zaman niye sürekli ona laf atma çabasındasın?"
"..." beni sinirlendiriyordu.
"Ya da neden ona sinir oluyorsun?"
"Çünkü o... Ukala.. Ve o... Şey.. Kendini beğenmiş.. O hep ön planda... Ve..."

"Meggie yapma ama! Zaten hayatımız boyunca öyle insanlarla takıldık ve takılmaya devam ediyoruz."

"Hayır Emma o... Yani o.."

"Zayn'nin sevgilisi..." dedi kaşlarını havaya kaldırarak.
İçimden bir sıcaklık suratıma, kulaklarıma, hatta bütün vücuduma yayıldı. Dudaklarım kurumuştu.

"Onun sevgilisi olması beni ilgilendirmiyor."

Emma ayağa kalktı. Yanıma geldi.
"Meggie neden sinirleniyorsun?" artık sesinde alay yoktu.
"Çünkü sürekli Zayn hakkında beni sıkıştırmandan bıktım anlıyormusun! Hep böyle yapıyorsun. Beni anlattığıma pişman ediyorsun!"

"Hayır ben hiçbirşey yapmıyorum! Meggie neden Zayn'e kötü davranıyorsun? Ya da onunla ilgili herhangi birşeye?"

"Zayn'den hoşlanmıyorum Emma..."

NUMB(The Truth about Love) Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin