Missing you

533 44 17
                                    

Öncelikle; It's You'yu iTunes ve Spotifydan dinliyoruz.
Bölüm şarkısı: It's You.

Uzun zamandır elime almadığım çizim defterimi alıp bizim hikayemize bakmıştım. Derisi yıpranmaya başlayan siyah defteri kokladım. Zayn'in bana verdiği en güzel hediyeydi. Ve Zayn bizi bu deftere çizdiğimi biliyordu. Bazen onu karşıdan bu defteri izlerken yakalıyordum. Uzaktan deftere bakıyordu. Ama içini açmıyordu. Sadece koltukta oturup, komidinin üzerindeki deftere bakıyordu. Belkide içine bilerek bakmak istemiyordu. Bütün o acıları bir daha hatırlamamak için.

Yapraklar tükenmişti. Ve sonda olduğumuzu düşündüm. Bu sondu, bu hikayenin sonu. Çünkü herkes gerçekleri öğrendiğinde, bizim çoktan biteceğimizi düşünüyordum. Sondu. Son yaprak. Bu son yaprağı çevirdiğimde ise, defterin arka kapağındaki Zayn'in yarım kalan çizimine bir kaç göz yaşının düşmesini engelleyemedim.

Neden diğer insanlar gibi olamadık? Neden diğer ilişkiler gibi değildi? Sadece dizlerine yatıp, tatlı dudaklarının dudaklarımda olmasını dilerdim. Tıpkı gerçek ve normal insanların yaptığı gibi.

Ama biz normal değildik. Bu normal bir ilişki değildi. Bu güne kadar kalbimizden kanlar akıtarak, kendimizden parçaları yerlere ufalayarak birbirimize gelmiştik.

Bunca şeyi feda ettik. Kendimizden önemli şeyleri feda ettik. Bırakması çok zor olan alışkanlıklarımızdan kurtultuk. Şimdi çırılçıplak karşı karşıyayız. Yalanlar üzerimizde değil, kaygılar, kuşkular ve korkuları üzerimizden çıkardık. Saf ve tertemiziz. Olduğumuz gibiyiz. Gerçek Zayn ve Gerçek Meggie...

Peki biz bunca şeyi feda ettikten sonra, birbirimiz için, birlikte olabilmek için savaştıktan sonra, birilerinin çıkıp 'siz birlikte olamazsınız' demesiyle vaz mı geçecektik? Bu kan ve göz yaşları, ruh yorgunlukları, acizlikler ve acılar boşuna mı yaşanmıştı?

Birini bu kadar sevmek doğru mudur? Canını yakan birini, seni üzen. Herkes böyle bir sevgiyi hakeder mi? Seni sevmiyorsa, sana ihanet ediyor ve seni kandırıyorsa...

Yıllarca bunu gördüm. Erkekler böyleydi. Seninle ilgilenirler, özel olduğunu hissettirirlerdi. Ama pekde özel olduğun söylenemez. Çünkü erkekler birden fazla kızla aynı anda aynı işlemi uygularlar. Seni özel hissettirirken, birkaç kızı daha aynı anda özel hissettirirler. Sen, o seni seviyor sanırsın, ama sevdikleri söylenemez. Onu sevmesen bile, onun seni sevdiğini düşünüp kendini kötü hisseder onunla birlikte olursun. Ama o seni sevmiyordur. Erkeklere güvenilmemesi gerektiğini liseye başladığım ilk yıl Denial'dan öğrenmiştim.

Bu hepsi için geçerli midir? Yani hepsi böyle midir? Her insan farklıdır aslında. Kimisi sever ve aldatır. Kimisi ise sevdiği için aldatır. Kimisi sadece onun olsun ister. Kimisi ise ona zarar vermemek için, kendinden soğutur.

Bana zarar verdiğini düşünüp benden ayrılırken, -ki gerçekten bana zarar veriyordu- kendimi umursamadım. Çünkü bir defa aşık olur insan. Ve bencillik bu aşkı öldürür. Onunla yanacağımı, onuda cayır cayır yakacağımı bile bile onun oldum. Biz yanalım, ne çıkar? Herkes mutluyken biz mutsuz olalım, ne değişir? Aşkta bu değil midir? Eğer yanıp kavrulmazsan aşk, aşk olur mu? Mutlu olup, aşksız olmak mı? Aşk ve tutkuyu görüp mutsuz olmak mı?

Biri, bilerek ve isteyerek alevlere koşuyorsa, onun cayır cayır yanıp, acılar içinde kavrulması normal birşey değil midir?

Sevgi kutsaldır ve önünüze çıkan her kişiye aşık olamazsınız. Onun için kimseyi koşulsuz sevmedim. Çünkü hiçbir erkek koşulsuz sevgiyi haketmiyor. Peki ya Zayn? O bunu hakediyor mu? O bu sevgiyi hakediyor mu? Onun için bütün yaptıklarım gözlerimin önünden geçiyordu. Farklı biri olmam, kendimden çok onu düşünmem ve bir yıl boyunca onun için feda ettiklerim...

NUMB(The Truth about Love) Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin